Yayın Tarihi:28 06 2011 23:38(10252)
Tayyareci Nuri Bey
Tayyareci Nuri Bey Osmanlı ordusunun ilk pilotudur. Fethi ve Sadık Beyler ile birlikte ilk hava şehitlerimizden olan Nuri Bey çoğumuzun bildiği gibi Boyabatlıdır ve hiç şüphesiz hepimiz için bir övünç kaynağıdır.
Seksenli yıllarda, Türk Hava Kurumu Boyabat Şubesi'nin demirbaşları arasında bulduğumuz bir fotoğraf dikkatimizi çekti. Üzerinde Fransızca olarak "Osmanlı Ordusu'nun ilk hava pilot teğmeni Nuri Bey" yazıyordu. O zamana kadar ilk hava şehitlerimiz olan Fethi ve Sadık Beyleri ister istemez ilk havacı askerler zannediyorduk. Ama THK Boyabat Şubesindeki bu fotoğrafın üzerindeki yazı, bu konudaki bilgimizin yanlış olduğu anlamına geliyordu. Üzerinde biraz daha durunca Tayyareci Nuri Bey'in Boyabatlı olduğunu öğrendik. İşte o zaman bu fotoğrafın Boyabat THK Şubesinde demirbaş listesine girme nedenini de anlamış olduk. Anlaşılıyordu ki eski şube başkanları bu durumu biliyorlardı ve fotoğrafı özenle saklamışlardı.
Gazetemizde çıkan bir haber gerek halk, gerekse idareciler arasında ilgi uyandırmış ve ilk hava şehidimiz Nuri Bey'in adı ilçemizde daha çok konuşulmaya başlamıştı. Belki bu sayede olacak, 80'li yıllarda o dönemin Belediye Başkanı Cemal Ekiz zamanında Erenlik Tepesi'nde inşa edilen parka da Tayyareci Nuri Bey Parkı adı verilmiş ve parka bir de büstü dikilmişti. Boyabat'ın bu ikinci parkı halk arasında büyük ilgi görüyor ve özellikle akşamları adeta parkta oturacak yer bulunamıyordu. Parka gelen giden herkes bu büstün kaidesindeki yazıları okuyor ve Tayyareci Nuri Bey hakkında bilgi sahibi oluyordu.
Parkın inşa edilmesi sırasında sık aralıklarla dikilen ağaçlar, bu yüksek tepeden Boyabat'ın manzarasını seyretme imkanını ortadan kaldırmaya ve bu yüzden olsa gerek, zamanla halk tarafından ilgi görmemeye başladı. Belki bu yüzden olacak hem parkın büyükçe bir bölümü boş kalıyor ve ilgi azalması nedeniyle parkın bu bölümünde bulunan büst, kimliği belirsiz kişilerce tahrip edilmeye başlanıyordu. En nihayetinde önce büst üzerindeki bütün mermer levhaların döküldüğüne ve kırıldığına şahit olduk, sonra da büstün de kaybolduğunu gördük. Şimdi bu parkta Tayyareci Nuri Bey'in büstü yok.
Konuya ilişkin olarak daha önce de gazetemizde haberler çıktı. Ancak gerek olumlu gerekse olumsuz yönde hiçbir gelişme olmadı. Sadece olaya duyarlılık gösteren ve çoğu da Boyabat dışında oturan hemşerilerimiz harekete geçerek Tayyareci Nuri Bey hakkında yeni yeni bilgiler ve belgeler toplamaya başladılar. Emekli Öğretmen Özkan Tekin ve Emekli Topçu Albay Yahya Eroğlu (Emekli Öğretmen Murat Eroğlu'nun oğlu) elde ettikleri çeşitli bilgileri internet ortamında paylaşmaya başladılar.
İlk olarak, Tayyareci Nuri Bey'in annesi tarafından yazılan ağıtı gönderdiler. Ağıt, zamanın ünlü hafızlarından Sebilci Hafız Hüseyin Efendi tarafından bestelenerek bir taş plağa kaydedilmiş. Bu ağıtı da internet sitemizde yayımlayacağız.
Tayyareci Nuri Bey üzerinde en çok çalışan hemşerilerimizden Emekli Albay Yahya Eroğlu, Tayyareci Nuri Bey ile ilgili olarak çeşitli fotoğraflar gönderdi. Bunları da yayımlayacağız.
Nuri Bey Kasabası
Tayyareci Nuri Bey şehit olduğu zaman olay Türk Milleti üzerinde derin bir üzüntü yarattı. Afyon'a 10 kilometre uzaklıktaki Mihail (Halk diliyle Mıyıl) Kasabasının adı Nuri Bey kasabası olarak değiştirildi. Asıl Memleketi olan Boyabat'a yüzlerce kilometre uzaklıktaki bir kasaba halkının bu duyarlılığı her türlü takdirin üzerindedir. Biz bir büstü koruyamadık; ama onlar tarihe mal olmuş bu önemli şahsiyete saygının bir ifadesi olarak kasabalarına onun adını vermişler. Milli değerlere duyarlılık o zamanlar daha üst seviyede olmalı ki, Muğla Fethiye halkı da eski adı Meğri olan kasabalarına 1934 yılından bu yana Fethiye diyorlar.
Tayyareci Nuri Bey'in büstünün kaybolması kaidesinin tahrip edilmesi karşısında harekete geçen sadece iki kişi değil. Özellikle Boyabat dışında oturan hemşehrilerimiz bu konuda kendilerine ne gibi görevler düşecekse yapmaya hazır olduklarını bildiriyorlar. Gazetemize bu konuda çok sayıda telefon ve elektronik posta iletileri geliyor. Kendilerine teşekkür ediyoruz. Yani bu konuda yalnız kalmayacağımız anlaşılıyor.
Konu ile ilgili olarak Emekli Öğretmen Özkan Tekin'in çeşitli kişi ve kuruluş temsilcileriyle temasa geçtiğini, olumlu tepkiler aldığını öğrendik. Tekin hocanın bize anlattığına göre Belediye Başkanı Mehmet Ermiş, büstün Belediye tarafından saklandığını onun yerine bir heykelini yapmayı düşündüklerini söylemiş. Proje ne zaman uygulamaya konulur, bilemiyoruz; ama sevindirici bir gelişme olduğunu söylememiz gerek. Yine Tekin Hoca'nın anlattığına göre Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Süleyman Mutlu'dan da olumlu izlenimlerle dönmüş. Süleyman Mutlu, Ticaret ve Sanayi Odası olarak sadece Tayyareci Nuri Bey değil, Boyabatlı olup da tarihe mal olmuş diğer kişilerle ilgili toplanacak bilgilerin bir araya getirileceği bir kitap bastırabileceklerini söylemiş.
Yeğeni Boyabat'a gelmek istiyor
Tayyareci Nuri Bey, Emekli Öğretmen Nazmi Aksoy'un dedesi Yüzbaşı Niyazi Bey ile teyze çocuklarıymış. Nuri Bey'in istanbul'da yaşayan yeğeni Murat Özkaldım'ın Boyabat'a gelmek istediğini de ondan öğrendik. Eğer gelirse bundan büyük bir mutluluk duyacağız. Sayın Murat Özkaldım'da Tayyareci Nuri Bey ile ilgili başka bilgilerin de bulunduğunu öğrendik. Onları da eğer alabilirsek okurlarımızla paylaşmak istiyoruz.
Şimdilik son söz olarak değerlerimize sahip çıkma konusunda tüm hemşehrilerimizi daha duyarlı olmaya çağırıyor ve bu konuda elinde bilgi olan tüm okurlarımızın, bilgilerini bizimle paylaşmalarını diliyoruz.
Tayyareci Nuri Bey
Tayyareci Nuri Bey ilk hava pilotumuz. 1890'da doğmuş ve 24 yaşındayken 1914'te şehit olmuştur. Aralıksız 240 kilometre mesafeyi hiç yere inmeden 1600 metre yükseklikten uçan ilk hava pilotumuzdur. Balkan Savaşlarına katılmıştır. Annesi Okçu Mehmetli Köyü'nden Seher Hanım, Babası Kurusaray Köyü'nden Osman Efendi'dir. Uçağıyla İstanbul Kahire seferini yaparken Torosları aşmış, Yafa'ya ulaşmış, daha sonra Mısır hava sahasına girmek üzereyken uçağı ters rüzgar nedeniyle denize düşmüştür. İyi bir yüzücü olan Nuri Bey, yanında bulunan Rasıt İsmail Hakkı Bey'i kurtarmaya muvaffak olmuş, ancak kendisi bu sırada çok su yuttuğu için boğularak şehit düşmüştür.
NOT: İlk dönem uçakları iki kişi uçuruyordu. Bunlardan biri uçağı kullanıyor, diğeri ise elindeki haritalara bakarak bulundukları yeri ve yüksekliği pilota bildiriyordu. Pilot bu bilgiler ışığında uçağı idare ediyordu. Pilotun yanındaki bu yardımcıya RASIT deniliyordu.
Nuri Bey'in annesi Seher Hanım tarafından yakılan ve Sebilci Hafız Hüseyin tarafından taş plağa okunan ağıt videosu aşağıdadır