Sinop Nükleer Karşıtı Platform'dan Basın Açıklaması

Fukushima kazasının 7. Yılında herkesi doğamızı ve sahillerimizi temiz tutmaya davet ediyoruz.;

Sinop İnceburun yarım adasına nükleer santral yapımı için henüz ÇED raporu dahi hazırlanmadan 350 bin ağaç katliamı yapılmıştı. 6 Şubat’ta Sinop Üniversitesi Uygulama Oteli’nde yapılan Sinopluların alınmadığı sözde halkın katılımı toplantısının ne kadar formalite olduğunu da görmüş olduk.

Sinop’ta 90 km yarıçaplı bir alanda; 1 adet (4 reaktörlü) nükleer güç santrali (NGS), 4 adet termik santral ve 8 adet mikro HES projesi var. HES’lerin 4 tanesi yapıldı ve doğanın nasıl tahrip edildiğini gördük. Termik santrallerin iki tanesini bertaraf ettik.

Sıra, yapıldığı takdirde ömrü 60 yıl olan ve ömrü bittiğinde ise sökülmesi için henüz bir teknoloji geliştirilemeyen nükleer güç santralini bertaraf etmekte.

Kamu kurumu EÜAŞ Sinop’ta nükleer santral için neden Jersey Adaları’nda geniş kapsamlı bir offshore şirket kurdu. Bu şirket üzerinden, kamu denetimi olmadan kaç milyar dolar dönecek? Nükleer santralin enerjide dışa bağımlılığı azaltacağı söylemleri ile ÇED raporu hazırlayanlar vergi kaçırarak mı yerli ve milli enerji üretecekler?

AKP hükümetlerinin iş başına gelmeden önce en çok eleştirdiği ve yürürlükten kaldıracağı vaatlerinde bulunduğu alım garantili elektrik üretim tesisleri modeline önce nükleer santral, sonra da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı`na Berat Albayrak`ın gelmesinin ardından kömür santrallarıyla geri dönüş yapılmaktadır. AKP döneminin Türkiye‘nin geleceğini hem ekonomik hem de çevresel anlamda büyük riskler altında bırakan projelerinin yeniden masaya yatırılması ve büyük yanlışlardan geri dönülmesi gerekmektedir. Bu kapsamda 2 nükleer santral ve 3 termik santral projesine bakıldığında; alım garantilerinin nasıl büyük bir yük oluşturacağı görülmektedir.

NGS’nin işletilmesi aşamasında soğutma suyuna ihtiyaç duyulacaktır. Soğutma suyu Karadeniz’den alınacak ve yine Karadeniz’e deşarj edilecektir. Kullanılması planlanan su miktarı günlük içme suyu ile karşılaştırılacak olursa, İstanbul günde 3 milyon m3, Türkiye toplam 16 milyon m3 su tüketirken Sinop NGS günlük 28 milyon m3 deniz suyunu kullanacak. Denizden alınan 28 milyon m3 suya amonyak, klor, korozyon engelleyici bakır, nikel, çinko, krom, alüminyum ve demir katılıp denize tekrar boşaltılacak.

Sadece Sinop’a değil memleketin her alanına hatta sınır komşularımıza dahi zarar verecek olan nükleer santral için gelecek yakıtlar, malzeme ve ağır yük kargoları gemi ile Samsun Limanı’na gelecek ve proje sahasına karayolu ile taşınacak.

Ayrıca ÇED dosyasında yer alan bilgilere göre Sinop Nükleer Santralı için tahsis edilen orman alanı 10,1 milyon m². Santral için gerekli alan ise 1 Milyon m². Peki geriye kalan 9 milyon m² alan ne için kullanılacak?

Şimdi zaman ormanımızı, havamızı, suyumuzu, doğamızı koruma vakti. Zaman yaşam hakkımız için harekete geçme vakti. Bizler de yaşam alanlarımıza sahip çıkıyor, herkesi doğamızı ve sahillerimizi temiz tutmaya, nükleere karşı mücadeleye davet ediyoruz.

Teşekkür ederiz!

SİNOP NÜKLEER KARŞITI PLATFORM YÜRÜTME KURULU