Yayın Tarihi:22 05 2019 03:52(1123)

21 Mayıs 2019 Yeni Eğitim Sistemi Basın Açıklaması

Basına ve Kamuoyuna,

Milli Eğitim Bakanlığı, en çok reform paketi açıklayan Bakanlıklar arasında ilk sırada yer alıyor. Son 17 yıldır ülkeyi aynı parti yönetiyor ama eğitim sistemimiz en az 17 kez değişti. AKP iktidarı bu sürede sekiz bakan değiştirdi. İsimlerini bile unuttuğumuz bu bakanlar, elbirliği ile zaten oturmamış olan eğitim sistemini daha da karmaşık hale getirdiler. Ülkemizin yakın tarihinde MEB kadar geleceğimizden çalan ve bu kadar çok sorun yaratan bakanlık yoktur. Her gelen Bakan ve bürokratlarının hedefinde bilimsel, laik ve kamusal eğitim olduğu içinde başarısızlık kaçınılmaz olmuştur.

Hepsi de kulağa çok hoş gelen cümlelerle içi boş vaatlerde bulundular. Örneğin, geçen yıl da isteyen her öğrenci evine en yakın okullardan istediğine girecekti, el yazısına geçilecekti, Dershaneye bağımlılık azalacaktı, herkes yabancı dil öğrenecekti” Ne oldu? Cumhuriyet tarihinin en büyük projesi diye lanse edilen FATİH Projesi ve Bilişim Sınıfları ne oldu?

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’ un açıkladığı , “Lisede Ne Yaptık?/Ortaöğretim Tasarım Tanıtım Toplantısı”nda söylemler de çok güzeldi ama hepsi zaten denenmişti. Örneğin kredili sistemi hatırlayalım: Ders vardı, kitap yoktu. Sınıf vardı, branş öğretmeni yoktu! Altyapıda dünden bugüne ne değişti?

2020 ‘ de uygulanacağı söylenen bu sistemin de sürdürebilir bir yanı yoktur. Matematik,  yabancı dil gibi derslerin öngörülen düzenlemede ortak dersler arasında değil seçmeli dersler arasındadır; buna karşın tasavvuf ve İslam felsefesi gibi dersler ise ortak ders arasındadır.“1980 darbesinin bir ürünü olan, eğitim hakkının bir ihlali olan zorunlu din dersi meselesinin de yine zorunlu tutulduğunu görüyoruz. Matematik zorunlu olmazken, yabancı dil zorunlu olmazken, bilgi teknolojileri, temel sosyal bilimler zorunlu olmazken; din derslerinin bütün sınıf türlerinde, sınıflarda, okul türlerinde zorunlu olarak okutulacağını görüyoruz” .Sanat yok, bilim yok, spor yok. Ne var: Manevi rehberlik var.

Ayrıca,söz konusu düzenlemelere ilişkin çok ciddi belirsizlikler vardır; öğretmenler ve öğrenciler açısından büyük hak ihlalleri olacaktır. Ayrıca, söz konusu düzenlemeler kamusal eğitim düşüncesiyle değil, sermayenin ihtiyaçlarına göre biçimlendirilmiştir.

Eğitim sistemiyle bu kadar oynamanın sonucu başarısız öğrenciler, işini sevmeyen öğretmenler ve maddi manevi sömürülen veliler; kısacası mutsuz bir toplumdur.

Eğitim sistemimizin asıl sorunu felsefidir, ideolojiktir. Önceki gün Bakan Selçuk’un açıkladığı “sistem”, son yıllardaki, muhafazakar toplum inşası hedefine uygun kuşaklar yetiştirme anlayışının eğitimdeki son versiyonudur. İktidarın, eğitimde, her birkaç yılda bir “sistem değişikliği” yapmak zorunda kalınmasını nasıl nedeni, yeni kuşakları Atatürk İlke ve Devrimlerinden uzaklaştırıp, “kendi sisteminin bekası” olarak şekillendirmeyi başaramamasıdır.

Bu sistem öğrenci ve veliler kadar öğretmenleri de etkileyecektir. 1990’lı yıllarda uygulanan kredili sistemin bir benzeri olan yeni sistemde 70 bine yakın öğretmen norm fazlası olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır. Liselere bundan sonra Bakanlık öğretmen ataması yapmayacaktır, bu da öğretmen adaylarının hayallerinin yıkılmasına neden olacaktır.

Eğitim politikalarındaki yanlışlar, toplumun hangi kesiminden olursa olsun, seçmen olarak tercihi ne olursa olsun, sürekli tepki çekmektedir. Bu yüzden iktidar bir değişim algısı yaratma” derdindedir.

Meselenin yalnızca “akademik takvim” düzenlemesiyle sınırlı olmadığı açıktır. “Dersler, çoktu, biz azalttık meselesi’ değildir. Okul öncesinden yükseköğretime kadar bütün adımlar birlikte planlanmalıdır. Müfredat, okul türü sorunu, kademelendirme sorunu, alan dağılımı, öğretmenlerin hak ve özgürlükleri bütünlüğüyle ele alınmalıdır.

Eğitim vizyonu sıfır olan MEB bürokratları, arkalarında içinden çıkılmaz sorunlar bırakacakları bir sisteme daha imza atıyorlar. Bu sistem ülkemizi ve bütün bir toplumu başka bir kaosa sürükleyecektir.

Eğitim Sen olarak iktidarı bir kez daha uyarıyoruz: Eğitim sorunları “ben yaptım, oldu” yaklaşımıyla değil, toplumun bütün kesimlerinin, bilim çevrelerinin, velilerin, öğrencilerin katılımıyla çözülebilir” diyoruz.

Bizler, yaklaşık yüz yıldır sürdürdüğümüz Laik, Bilimsel, Demokratik ve Parasız Eğitim ilkeleri ışığında, ülkemizi mutlu bir geleceğe taşımak için mücadelemizi sürdüreceğiz. Bunun böyle bilinmesini isteriz.

Eğitim Sen Şube Başkanı
Hakan EKER

Facebook'ta Paylaş
1. Yorum: gökbörü 22 05 2019 16:14
herşeyı mahvettıklerı gibi en çok da eğitim sistemını mahvettıler , bın kere yazıklar olsun !!!!!!!!!


Yorumcuların dikkatine! Yasal Uyarı!

  1. Yorumlarınızı anlaşılır bir dille ve dilbilgisi kurallarına uygun olarak özenle yazınız. BÜYÜK HARF kullanmayınız. Tekrar okuyarak yanlışlarınızı düzeltiniz.
  2. Anlaşılmaz kısaltmalar yapmayınız.
  3. Lütfen yorumlarınızda terbiye dışı sözler kullanmayınız.
  4. Yazılan yorumların sorumluluğu yazarına aittir. Sonradan pişman olunacak hukuki sorunlarla karşılaşmamak için kişi veya kurumlara yöneltilmiş olan eleştirileriniz hakarete varmasın.
  5. Yorumlar denetlendikten sonra yayına verilecektir.
  6. Yazılarımızda yanlış ya da kusurlu bir konu bulunursa bunu lütfen bize bildiriniz.

Yukarıdaki Sözleşmeyi/Uyarıları kabul ediyorum.
'Evet' Yazın:
İsim:
E-mail: (isteğe bağlı)




Beni Unut
Yazı ve Haberleriniz İçin:
boyabatgazetesi@boyabatgazetesi.com
haber@boyabatgazetesi.com
adreslerine E-posta gönderebilirsiniz.
Nisan ayı ziyaretci sayısı:

261161


Tasarım:DtGaNi