Yayın Tarihi:28 07 2007 04:53()

 

 

Sisler İçerisinde Bir Halk... Kaşkalılar


Ahmet Küçükbaş

Yöremizde yaşadığı bilinen en eski halk Kaşkalı'lardır. Bizim Kaşkalı diyeceğimiz bu halka kimi kaynaklarda"Gaşka" kimi kitaplarda da"Gasgas'lar" ismi verilmektedir.

Bize göre doğru isimlendirme"Kaşkalı'lar" olmalıdır. Konu ile en yeni araştırmaları yapanlar Hitit tabletlerinden başka bir kaynak bulamamışlardır. Eğer Hitit tabletleri okunamasaydı, biz bu bölgede Kaşkalı'ların yaşamış olduklarını dahi bilemeyecektik. Kaşka adı Hitit kaynaklarında geçmektedir. Kaşkalı'lar kendilerine ne derdi onu da bilemiyoruz. Niye Gasgas veya Gaşka demiyoruz? Hititler konusunda araştırma yapan ve bu konuda en yetkin kişilerden Hititolog Ahmet Ünal yazdığı " Hititler Çağında Anadolu " isimli kitabında " Kaşkalı" adını tercih etmiş. Kuşkusuz en yeni tablet okumalarının sonucu olarak bu adı kullanmış kitabında. Şu an için Kaşkalılar konusunda en yeni ve güvenilir kaynak Ahmet Ünal'ın bu kitabı.

Hakkında çok az bilginin bulunduğu bu halk Erzurum ile Kastamonu arasında ki alanda yaşamış. Yani Anadolu'nun kuzeyini yurt olarak tutmuşlar.

Daha geniş açıklamaya girişmeden, özet bir bilgi olsun diye Yurt Ansiklopedisinin bu konu ile ilgili bölümünü aynen aşağıya alıyorum.

" Sinop İlinin Yazılı Tarih dönemleri, Hitit İmparatorluk Dönemi'nde, Hitit Devleti topraklarının kuzeyinde yaşayan Kaşka halkının tarihi ile başlamaktadır. İÖ XIV. yy'da güneyde Merzifon ve Amasya ile sınırlanan Sinop-Ordu bölgesinde, Hitit Devletini uzun yüzyıllar boyunca uğraştıran Kaşkalar (Gaşkalar) yaşıyordu. Yarı göçebe ve saldırgan bir topluluk olan Kaşkalar bu özellikleri ile ülke sınırlarını sürekli değiştirmiş. Hitit devletini yeni sınır ayarlamalarına zorlamışlardı.

Hitit yazılı kaynaklarının belirttiğine göre, bu bölge ile Hitit ülkesi arasında zaman zaman Hitit zaman zaman da Kaşka egemenliğini tanıyan ve varlıklarını korumayabilme çabasında olan bir takım kentler ya da ülkeler vardı. Bunlardan biride Arauanna'ydı Kimi bilim adamlarının Sinop çevresinde olduğunu belirttikleri bu ülkenin kesin konumu henüz saptanamamıştır. Hitit yazılı kaynaklarında, Hitit Kralı Şuppiluliuma'nın (İÖ 1375-1335) Mitanni ülkesinde olmasından yararlanan Arauanna Kenti halkının Hitit ülkesine saldırdığı, ancak Şuppiluliuma'nın oğlu II. Murşil'in bu saldırıyı püskürttüğü anlatılmaktadır. Şimdilik Arauanna ile ilgili eldeki tek veri budur.

Hitit devleti'nin İÖ 1200'lerde yıkılması ile birlikte, Kaşka ve Arauanna ülkesine ilişkin bilgiler de sona ermektedir."

Ahmet Ünal'ın "Hititler Devrinde Anadolu" isimli kitabının ikinci cildinde bulunan Kaşkalılar ile ilgili bölüm şu cümleyle başlıyor. " Kaşkalılar Eski Yakın Doğu tarihinde kendi tarih ve kültürleriyle ilgili olarak kendi yazılı belgelerini bırakmayan talihsiz kavimlerden biridir ve onlar düşman halkların töhmeti altındadırlar." Bu yüzden Kaşkalılar hakkında yazılanlar, söylenenler hep olumsuzdur. Oların barbar oldukları, vahşi oldukları, saldırgan oldukları gibi olumsuz nitelemelerle tanınmaktadırlar.

İnternetten elime geçen bir yazıda ise Kaşkalılar'dan " Kaşka Türkleri" olarak bahsediliyor. Kaşkalılar'ın Türk olduklarına yada olmadıklarına dair bilgiye ulaşmanın bu gün için mümkün olmadığına göre böyle bir iddiaya katılmamız doğru olmaz. Ancak tarihlerini düşmanlarının kaynaklardan öğrenebildiğimiz Kaşkalılar'ın geçmişini Çinli,Avrupalı ve Araplar'dan öğrenen Türklerle kader benzerlikleri bulunduğunu kesindir.

Hitit metinlerinde Kaşkalılar saldırmaktadırlar, yağmalamakta, öldürmekte ve hatta yakıp yıkmaktadırlar diye geçmektedir. Bunlara ilaveten "barbar", "domuz çobanları" ve " kundakçılar" aşağılamalarını da saymamız gerekir. Yakıp yıkma, öldürme ve yağma suçsa bu suçları Hititler de işlemektedirler. Hititler mevsimsel olarak komşu devletlere, şehirlere saldırmakta, onların şehirlerini yakıp yıkmakta, yağmalamakta, kadın ve erkeklerini köle olarak kullanmak yada satmak için esir etmektedirler. Hitit metinlerinde bu eylemler kahramanlık ve başarı hikayeleri olarak geçmektedir. Aynı suçları işleyen iki halk ayrı ayrı değerlendiriliyor. Hititler böyle yazmakta ve değerlendirmekte kendi açılarından haklı sayılabilir. Ama günümüz tarihçilerin bu düşman hükümlere katılmaları ve bunları kitaplarına geçirmelerinin bilimlerin objektif ve tarafsız olma ilkeleri ile bağdaşmaz. Üzülerek belirtmeliyiz ki Hititlerin iyi ve uygar, Kaşkalılar'ın barbar ve kötü oldukları önyargıları tamamen yerleşmiş gibidir. Bu önyargıların yerleşmiş olmasından Alman Hititologların titizlikle gizledikleri ırkçı eğilimlerinden kaynaklandığını ve diğer araştırmacıları da etkilemiş olmalarını düşünüyoruz.

Kaşkalılar'ın yaşadıkları alan Devrez çayından, yukarı Kızılırmak, Bayburt çevresine kadar olan Kuzey Anadolu bölgesi olduğu düşünülmektedir. Buraların yerleşik bir halkı mı, yoksa başka bir yerden göç ederek buraları yurt olarak tutundular mı bilinmiyor. Kimi yazılarda Kaşkalılar'ın Sümerlerin son zamanlarında kuzey Irakta bulundukları sonradan buralara göç ettiklerini ileri sürülmektedir.

Eski metinlerde dağların, ırmakların ve bugün harabeleri bile bilinmeyen şehirlerin 3000 yıldan daha önceki isimleri geçmekte. Buraların nereleri oldukları araştırmacıların tahminlerine, yorumlarına yada önyargılarına kalmaktadır. Bu yüzden kesin bilgilere ulaşıldığını söylemek çok zaman mümkün olmuyor. Ahmet Ünal kitabında " Bu şekilde Kaşkalılar'la ilgili hemen hiçbir şey bilinmezken, araştırmacılar onların dilleri, kökenleri ve akrabalık ilişkileri konusunda dahi ipe sapa gelmez bir sürü görüşler ileri sürdüler, daha doğrusu tahminde bulundular. Hatta bir araştırmacı pek fazla ileri giderek onların Çerkezlerle akraba olduğunu bile yazdı, ama tüm bunları kanıtlamak ve dolayısı ile ciddiye almak mümkün değildir " diyor.

Kökenleri konusunda ise Prof Dr. Ahmet Ünal " Büyük bir olasılıkla genişçe bir alanda yaşayan Kaşkalılar tek bir kavimden oluşmuyorlardı ve Hititler tüm bu bölgede oturan insanlara kaba taslak Kaşkalı damgasını vurmuşlardı" ve "onların yerli Anadolu halklarında olmaları, hatta Hattiler'le akraba olmaları bile gayet mümkündür" diyor.

Hititler konusunda bir hayli araştırma yapılmış ve yapılmaya devam edilmektedir. Hititlere karşı özellikle Almanların ilgisi çok büyüktür. Almanlar Hint-Avrupa soyundan kabul edilen Hititleri ataları saymaktadırlar. Bu yüzden Hitit tarihini daha eski devirlere taşımak, Hitit medeniyetini daha yüksek ve daha parlak gösterme çabası içindedirler. Birinci dünya savaşı sırasında Anadolu'nun çeşitli yerlerinde ki Hitit yerleşimlerini gelişi güzel kazılarla kazarak on binlerce tablet ele geçirmişler ve bunları Almanya'ya götürmüşler. Kırık dökük olanlar burada bırakmışlardır. Bu gün Hititoloji konusunda çalışma yapmak isteyenler Almanya'ya gitmek zorundadırlar. Kaşkalılar konusunda araştırma var mıdır? Sorusunun cevabı; Kaşkalılar hakkında araştırma yoktur. Benim bulabildiğim tek ciddiye alınır kaynak Sayın Ahmet Ünal'ın tamamlandığında dört cilt olacak olan "Hititler Devrinde Anadolu" isimli eserinin ikinci cildinde bulunan "Kaşkalılar'ın Tarihi" isimli bölümdür.

Peki niçin Kaşkalılar hakkında araştırma yapılmıyor ? Kuşkusuz böyle araştırmaların arkasında bir devlet desteği gerekir. Anlaşılan Kaşkalılar bu konuda sponsor bulamamışlar. Ama düşmanları Hititlerin bu gün yaşayan akrabaları ve onların müttefiklerinin devam eden düşmanlıklarını bulmuşlardır.

Bir topluluğun yaşadığı coğrafya tarıma uygunsa, tarımla uğraşır ve yerleşik bir hayat sürer. Eğer bu coğrafya hayvancılığa uygunsa burada yaşayan halk da hayvancılık yapar ve göçebe bir hayat sürer. Kaşka halkı hayvancılıkla geçindiği için göçebe bir hayatı tercih etmiştir. Göçebe hayat süren kavimler yaşadıkları yerlere yüzyıllara dayanacak kalıcı eserler bırakamazlar. Yine Kaşka toplumunun tek bir devlet altında toplanmadıklarını görüyoruz. Ya dağınık kabileler halinde yaşıyorlardı yada gevşek bir federasyon halinde yaşıyorlardı. Böyle bir hayat tarzı da göçebelik ve hayvancılık yapıyor olmanın sonucudur. Güçlü bir devlet hayatı olmadan anıtsal eserler, tapınaklar, meydana getirmek kolay olmamaktadır. Gene kayıtlarda geçen Sinop civarında aranan (belki de Boyabat çevresindedir)Arauanna kentinin bulunamamasının sebebi bir göçebe kenti olmasından da olabilir.

Hitit kaynaklarında Kaşkalılar'ın tek bir lider veya kraldan yoksun oldukları anlatılır. Bunun bir istisnası II. Murşili yıllıklarında şöyle anlatılmaktadır. " Buna ilaveten Pihhuniya Kaşka usulü hüküm sürmüyordu. (Diğer) Kaşka (kabilelerinde) tek bir kral yokken , bu Pihhuniya birden bire tek bir kral olarak hüküm sürmeye başladı. Ben kral onun üzerine doğru yürüdüm ve ona haber yolladım ve dedim ki " Alıp Kaşka ülkesine götürmüş olduğun benim tebaalarımı geri ver " Pihhuniya bana şöyle yanıt verdi: " Sana hiçbir şey vermem ben! Eğer bana karşı savaşmaya gelecek olursan, sana direnmeyeceğim, (hayır) senin ülkene gireceğim ve senin toprakların içinde seninle savaşacağım ." Pihhuniya bana bunları bildirince ve tebaalarımı geri vermeyince, ona karşı savaşa çıktım. Ülkesine saldırdım. Efendim Arinna'nın Güneş Tanrıçası, beyim muzaffer Fırtına Tanrısı, Mezzula ve diğer tanrılar benim önümde yürüdüler. Tüm Tipiya ülkesini yendim ve yaktım. Pihhuniya'yı tutsak aldım ve onu Hattuşa'ya getirdim."

Ahmet Ünal Kaşkalılar konusunda bilinmezlikleri anlatırken şöyle diyor. " Arkeoloji bilimi şimdiye kadar Kaşkalılar'ın maddi kalıntılarının izlerini bulmayı başaramadı. Buna gerekçe olarak da kısmen günümüzde olduğu gibi Kaşkalılar'ın da kolayca yok olabilen ve iz bırakmayan ağaç mimari kullanmış oldukları bahane olarak gösterildi, ama bu yeterli bir delil değildir. Mimariden başka küçük buluntuların da neler olduğu ve nerede kaldığı hiç sorulmadı ."

" Şimdiye kadarki açıklamalarımızdan Kaşkalılar'ın Anadolu'da ne zamandan beri var oldukları sorusunu Hitit belgelerine dayanarak belirlemenin imkanının olmadığı sonucu çoktan çıkarılmış olmalıdır. Zaten bu belgeler dayanarak Hitit varlığının bile ne kadar geriye gittiğini tespit etmek olanaksızdır. Kaşkalılar'ın eski Hitit çağı belgelerinde var olup olmadıkları sorusuna maalesef hayır cevabı vermek gerekecektir. Bundan dolayı bazı araştırmacılar mekanik olarak Kaşkalılar'ın ortaya çıkışlarını çok sonralara, mesela M.Ö. 14. yüzyıla koyarlar. Bu araştırmacılar M.Ö. 13. yüzyıla tarihlenen ve geriye dönük olarak Kaşka tarihiyle bilgi veren kayıtların otantik olmadığını öne sürecek kadar titizlik gösterirler. İşlerine geldiğinde, özellikle Hintavrupa kökenli kavimlerin eskiliği konularında çok daha cömert davranan mesnetsiz kayıtlara bakarak bir hipotezler öne sürebilen bu araştırmacılara karşı, Eski Hitit çağında Kaşkalılar'ın pekala Anadolu'da var oldukları kabul edilebilir."

Belki bir gün bir yerde bazı buluntular bunacak. Bu buluntular bir türlü bulunamayan Kaşkalılar'a ait de olabilir.Bu saye de Anadolu'nun tarihini daha iyi bilebileceğiz. Arkeolojik olarak pek bir çalışma yapılmayan bölgemizde böyle buluntuların bulunması olasılığı var. Ancak bu buluntuları definecilerin değil gerçek arkeologların bulması gerekiyor. Bu konuda yüzeysel bilgiye sahip bir kişi olarak Kaşkalılar'a ait olabileceklerinden kuşkulandığım bazı ören yerleri gördüm. Buralarda yapılacak çalışmalar bize ilginç bilgiler kazandırabilir.

Facebook'ta Paylaş

Yorumcuların dikkatine! Yasal Uyarı!

  1. Yorumlarınızı anlaşılır bir dille ve dilbilgisi kurallarına uygun olarak özenle yazınız. BÜYÜK HARF kullanmayınız. Tekrar okuyarak yanlışlarınızı düzeltiniz.
  2. Anlaşılmaz kısaltmalar yapmayınız.
  3. Lütfen yorumlarınızda terbiye dışı sözler kullanmayınız.
  4. Yazılan yorumların sorumluluğu yazarına aittir. Sonradan pişman olunacak hukuki sorunlarla karşılaşmamak için kişi veya kurumlara yöneltilmiş olan eleştirileriniz hakarete varmasın.
  5. Yorumlar denetlendikten sonra yayına verilecektir.
  6. Yazılarımızda yanlış ya da kusurlu bir konu bulunursa bunu lütfen bize bildiriniz.

Yukarıdaki Sözleşmeyi/Uyarıları kabul ediyorum.
'Evet' Yazın:
İsim:
E-mail: (isteğe bağlı)




Beni Unut
Yazı ve Haberleriniz İçin:
boyabatgazetesi@boyabatgazetesi.com
haber@boyabatgazetesi.com
adreslerine E-posta gönderebilirsiniz.
Nisan ayı ziyaretci sayısı:

248991


Tasarım:DtGaNi