Yayın Tarihi:14 01 2010 05:15(4200)

 

Kızılırmak Vadisi’ne tarihi gezi


Sinop ilinin en ilginç yerlerinin başında kuşkusuz Kızılırmak vadisi gelir. Pek az insanın gördüğü bu vadi insan üzerinde müthiş bir etki bırakır. Vadideki başı göğe değen dimdik kayalıklar, bu kayalıklar üzerindeki sayısız mağara, kayalık yamaçlardaki zengin bitki örtüsü ve yabani zeytin ağaçları, insana çok değişik bir yere geldiğini hissettirir. 


Geçmiş yıllarda birkaç defa bu vahşi vadiyi gezme fırsatını bulduk. Her gelişimizde her gördüğümüz şeyin fotoğrafını çektik. Ulaşabildiğimiz alçaktaki mağaraları inceledik ve fotoğrafla belgeledik. Yöredeki çeşitli bitkilerin ve bulabildiğimiz hayvanların fotoğrafları çektik.

 

 

 

 


Bir gelişimizde baraj inşaat alanı içinde kalan tarihi bir kaya tünelini inceledik. Bu tünelin kimi kısımları parçalanarak tünel açığa çıkmıştı. Başka bir gelişimizde ise baraj alanını kuşbakışı gören bir kaya kütlesinin üzerindeki bir duvar kalıntısını incelemek için yaptık. Başlı başına bir macera olan bu tehlikeli yolculuktan çok sayıda fotoğraf ile döndük.

 

 

 


Bu gezilerimizi yazarak Yankı Gazetesi’nde yayınladık. Bu vadi Boyabat Barajı inşaatı nedeniyle sonsuza kadar değişti. Bizim çektiğimiz o fotoğraflar ve yazdığımız gezi yazısı şimdiden tarih oldu. Bu yazıyı ve en seçme fotoğrafları ileriki günlerde yayınlamayı düşünüyoruz.

 

 

 

 

Vadiye uğramadığımız son birkaç yılda Nisan 2008 tarihinde başlayan baraj inşaatı ülkemiz için alışılmadık bir hızla devam etmiş. Kızılırmak önüne bir set çekilerek ırmağın suyu tahliye kanallarına yönlendirilmiş ve baraj alanında zemini ulaşmak için kazı çalışmalarına başlanmış. Bu çalışmalar sonucunda Ekim 2009 ayı başlarında zemine ulaşılmış. Zemin denilen şey milyonlarca yıl önce Kızılırmak’ın üzerinden akarak açtığı ve aşındırdığı kaya kütlesi… Barajın temeli işte bu kaya kütlesi üzerine atılacak ve Boyabat Barajı bu temel üzerinde 195 metre yükselecek.

 

 

 

 


Türkiye’nin en uzun nehrinin milyonlarca yıl önceki yatağını ulaşmak tarihi bir andır. Baraj inşaatını büyük bir maharetle yöneten Sayın Ömer Yıldız bizi bu tarihi ana tanıklık etmemiz için çağırdı.  Koşa koşa gittik. Milyonlarca yıldan beri gün yüzü görmeyen kaya üzerinde dikildik. Önümüzdeki günlerde gövde inşaatı başlayacak ve burası 2 milyon 750 bin metreküp beton altında kalacak.


Bu gezimizi anlattığımız ve üç ay kadar önce yazdığımız ancak o zaman yayınlayamadığımız bu yazıyı bu gün sunuyoruz.

 

 

 

 


Çalışma alanlarının her bölümü her gün fotoğrafla belgelenmiş. Biz özellikle vadideki çalışmalarla ilgilendik. Sağ olsunlar çalışmalarla ilgili bu fotoğrafları bizden esirgemediler. Üzeri tarihli olan fotoğraflar o tarihte vadinin nasıl göründüğünü belgeliyor.


Bize bu tarihi anı yaşatan Sayın Ömer Yıldız’a çok teşekkür ediyoruz.

 


Boyabat Barajı'nda zemin kayasına ulaşıldı

 

Kızılırmak üzerine kurulan Boyabat Barajı’nda temel kazılarında sona yaklaşıldı. Eski ırmak seviyesinin yaklaşık 47–48 metre derinliğine ulaşıldı. Antik adı Halys olan Kızılırmak’ın kaç milyon yıl önce aktığı bilinmeyen kaya zemin yeniden gün yüzüne çıktı.

 

 

 

 

Baraj çalışmalarının Proje Müdürü Ömer Yıldız’dan bu tarihi anı görmemiz için davet aldık. Bizi Kızılırmak’ın ilk yatağından, barajın en yukarısına kayalara açılmış kilometrelerce tünellere kadar her yeri gezdirdi, çalışma yapılan bütün yerleri gösterdi. Gördüklerimizden çok etkilendik.

 

 

 

 

Odasında ziyaret ettiğimiz Ömer Bey bize Kızılırmak yatağının en dibinden getirttiği konglemeraları gösterdi. Bize bozuk bir beton parçası gibi görünen konglemeralar milyonlarca yıl önce oluşmuş. Irmağın getirdiği çeşitli büyüklükteki bu taşları yüksek basınç altında bir çeşit doğal çimento ile birbirlerin yapışmış. Ömer Bey bu taşları Kızılırmak’ın bu kayalar arasında aktığı ilk yılların anısı olarak elinde tutuyor. Zemin kayasından koparılacak uygun bir parçayı da bir anıt olarak yönetim binası önüne dikip aydınlatmayı düşünüyor.

 

 

 


Dev bir baraj olacak


Boyabat Barajı beton ağırlık tipi bir baraj olacak. Temelden 195 metre yükseklikte olacak. Kret uzunluğu 284 metre ve kret genişliği de on metre olacak. Enerji santrali dolu savağının altında ve baraj gövdesine bitişik olacak. Santralde her biri 176 mw gücünde üç ünite olacak.

 

 

 


Koruyucu giysilerimizi giyip yola çıkıyoruz

 

Baraj ırmağın milyonlarca yılda şekillendirdiği vadinin yukarı tarafına kuruluyor. Vadinin iki tarafında dimdik kayalar yükseliyor. Ömer Bey bizi yapılanlar konusunda bilgilendiriyor. İnşaat başladığında burada yoğun bir kamyon trafiği olacağı hesaplanıyor. Buradaki yollardan bir buçuk dakikada bir 30 tonluk bir kamyon yola çıkacak, 6 milyon ton malzeme taşınacak. Bu yüzden yollar genişletilmiş, bazı yerlerde alt ve üst geçitler yapılarak geliş gidişin birbirini engellemesi önlenmiş.

 

 

 

 


Çok dar olan vadi içinde bulunabilen yerlere şantiyeler, beton santralleri, taş kırma ve yükleme tesisleri ve sosyal tesisler kurulmuş. 800 işçinin barınabileceği yatakhane yapmışlar.

 

 

 

 


Vadideki her düzgün alan değerlendirilmiş. Taşları kıracak, yıkayacak ve büyüklüklerine göre ayıracak tesisi kurulmuş. Saatte 90 metreküp beton üretecek üç beton santrali, saatte 30 ton beton üreten bir beton santrali kurulmuş. İnşaata beton yetiştirmek için bunlara ilaveten çok daha büyük iki tane daha santral kuruluyor. Bu santrallerin her biri saatte 270 metreküp beton üretecek. Bu santralleri bir İtalyan firması yapıyor. Bu santrallerin ürettiği beton yürüyen bantlarla baraj gövdesine taşınacak.

 

 

 

 

Güvenlik çok önemli
 

Temel kazısının yapıldığı yere yaklaşınca bizi durdurdular. Patlatma yapacaklarmış. Sirenler çaldı. Bütün çalışmalar durdu ve bütün personel güvenli bir yerlere çekildi. Çalışmalar sırasında güvenliğe çok önem verildiği görülüyor. İnşaat alanına kasksız kıyafetsiz kimse sokulmuyor.

 

 

 


Patlamadan sonra çıkan dumanlar dağılınca görebildik. Bir zamanlar Kızılırmak’ın aktığı nehir yatağı derin bir çukura dönüşmüş. İçinde çalışan koskoca iş makineleri ve dev kamyonlar oyuncak gibi görünüyor. Bu çukurdan 1 milyon 600 bin metreküp malzeme çıkarılmış. Çıkan malzeme çukurun iki yanında ki yamaçtan döne dolana dışarı çıkarılıyor ve depolanıyor. Vadinin dar oluşu, olan yerlere de birçok tesisin kurulacak olması nedeniyle bu malzemelerin depolanması sorun yaratıyor. Bu nedenle çıkan malzemenin bir kısmı barajın su altında kalacak üst tarafına taşınmış. Ama bu malzemelerin bir kısmı yıkanıp, büyüklüklerine göre ayrıldıktan sonra inşaatta kullanılabilecek. Yani işe yarayacak malzeme işe yaratılacak.

 

 

 

 

Halys'in dibine indik

 

Barajın temelinin atılacağı en dip kısma birkaç dönemeçten dönerek indik. Patlama sırasında çalışmalarına ara veren iş makineleri ve kamyonlar patlatma alanı kontrol edildikten sonra yeniden çalışmaya başladılar. Aşağıya indikçe iki yandaki kaya kütlesinin birbirine yaklaşıyor. İki kaya kütlesinin birleştiği yeri aradık ve bulduk. Zemini dolduran çakıllar tarafından kısmen örtülmüş. Üzerinden geçen paletli iş makineleri bu kaya kütlesini ezmişler. Birkaç ay sonra binlerce ton beton altında kalacak olan bu tümseğin üzerinde hatıra fotoğrafı çektirdik.

 

 

 

 


Bir yerlerden sürekli olarak su çıkıyor. Çıkan bu su birçok yerden ırmağa pompalanarak çalışma alanını kurutuyorlar.

 

 

 


Barajın kurulacağı kesimde kaya içine birçok tünel açılmış. Ömer Bey “Ben geldikten sonra burada 4 kilometre tünel açtık. Bu tünelleri iş makinelerini geçirmek ve kayaya dikine delikler açarak buradan kaya çatlaklarına çimento basmak için kullanacağız” diye açıklama yaptı. 

 

 

 

 


Baraj alanında aynı anda birçok alanda çeşitli çalışmalar yürütülüyor. Kazı alanında, tünellerde, açık alanlarda kazma, taşıma, delme, kırma çalışmaları aynı anda sürdürülüyor ve bu çalışmalara gece de devam ediliyor. Binden fazla insanın, böylesine yoğun çalışmanın, araç trafiğinin birbirine engel olmaması için kuşkusuz, çok iyi planlamalar gerekiyor. Bunun için bütün imkânlar zorlanmış. Hatta iş araçlarını çalışma alanlarına çıkarmak için uçuruma bir yol açmışlar ve koskoca makineler buradan çıkarılmış. Kayadaki bir çıkıntıdan yararlanarak yapılan bu yol karşıdan bakıldığında görünmüyor. Ömer Beyin anlattığına göre kaya yüzeyinde ki bu çıkıntıyı hava fotoğraflarını inceleyerek bulmuşlar ve yolu yapmışlar. Yol kenarına güvenlik için bariyerleri de ihmal etmemişler. Yoksa bir araç buradan uçarsa aşağıda parçaları toplanamaz.

 

 

 

 


Gurur: "Bu barajı Türkler yapıyor"

 

Bütün alanı gezip gördükten sonra burada saat gibi düzenli bir şekilde işleyen bir düzen kurulmuş. Bütün çalışanlar kendileri ile yarışıyorlar. Çalışanların güvenlikleri sağlanmış, rahatları temin edilmiş. Çalışmalar şu an programın iki ay kadar önünde gidiyor. Ömer Bey çalışmalardan memnun ve gururlu: “Keban Baraj’ını yabancılar yapmıştı. Bu barajı bir Türk firması, Türk mühendisleri ve Türk işçileri yapıyor” diyor.

 

 

 


Hava karardığı için gezimize son verdik. Bütün bu geziyi bir öğleden sonraya sığdırdık. Boyabat Barajı Proje Müdürü Ömer Yıldız sayesinde bu kadar kısa bir sürede bütün baraj alanını gördük ve resimlerini çektik.

 

Sayın Ömer Yıldız Beye çok teşekkür ediyoruz.

 

 

Facebook'ta Paylaş

Yorumcuların dikkatine! Yasal Uyarı!

  1. Yorumlarınızı anlaşılır bir dille ve dilbilgisi kurallarına uygun olarak özenle yazınız. BÜYÜK HARF kullanmayınız. Tekrar okuyarak yanlışlarınızı düzeltiniz.
  2. Anlaşılmaz kısaltmalar yapmayınız.
  3. Lütfen yorumlarınızda terbiye dışı sözler kullanmayınız.
  4. Yazılan yorumların sorumluluğu yazarına aittir. Sonradan pişman olunacak hukuki sorunlarla karşılaşmamak için kişi veya kurumlara yöneltilmiş olan eleştirileriniz hakarete varmasın.
  5. Yorumlar denetlendikten sonra yayına verilecektir.
  6. Yazılarımızda yanlış ya da kusurlu bir konu bulunursa bunu lütfen bize bildiriniz.

Yukarıdaki Sözleşmeyi/Uyarıları kabul ediyorum.
'Evet' Yazın:
İsim:
E-mail: (isteğe bağlı)




Beni Unut
Yazı ve Haberleriniz İçin:
boyabatgazetesi@boyabatgazetesi.com
haber@boyabatgazetesi.com
adreslerine E-posta gönderebilirsiniz.
Nisan ayı ziyaretci sayısı:

257892


Tasarım:DtGaNi