Çankırı Karatekin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Hemşerimiz Prof. Dr. Halit Çal’ın Gazenfer İltar ile birlikte hazırladıkları yeni kitapları “Giresun İli Osmanlı Mezar Taşları” Giresun Valiliği Yayınlarından çıktı.
İki yıldan beri Boyabat Mezar Taşları üzerinde çalışma yapan Prof. Çal’ın “Giresun İli Mezar Taşları” çalışmasından başka Özlem Ataoğuz Çal ile birlikte hazırladıkları “Kastamonu Atabey Gazi Camisi ve Türbesi Hazirelerindeki Mezar Taşları” çalışmaları Kastamonu Belediyesi’nin katkıları ile yayınlanmıştı. Ama bu son çalışması lüks kağıda iyi bir teknikle basılmış ve mükemmel bir kitap olmuş. Giresun ili ilgili araştırma yapmayı düşünenler için müracaat kitaplarından biri olacaktır.
Kitabı incelerken geçmiş yüzyıllarda insanlarımızın mezar taşlarına ne kadar önem verdiklerini öğreniyoruz. Mermer üzerine emek verilerek yazılan, yazılmakla kalmayıp üzerinde yapılan süslemelerle bir sanat eseri olan bu mezar taşlarına hayran oluyoruz. Bazı taşlardaki terk edilmişlik izlerini, bazı taşlardaki insan tahribatını görerek günümüzde bu eserlere gösterilen ilgisizliğin, kültürümüze sırt dönmek anlamına geldiğini düşünerek üzülüyoruz. Ancak Halit Hoca’nın kitabının önsözünde iyimser cümleler okuyor ve mutlu oluyoruz.
“Ülkelerin birbirlerini siyasi ve ekonomik güç kadar kültürleri ile önemsediği ilişkilerini de buna göre biçimlendirdiği bir dönemi yaşıyoruz. Elbette söz konusu kültürün, kapalı, yerel ölçekte kalmış edilgen kültürlerden veya diğer kültürleri etkileyecek, onları peşinden sürükleyebilecek büyük kültürlerden biri olması gibi iki tarafından da söz edebiliriz.
Türk Kültürü, dünya genelinde ikinci tanıma girer ve bilinen en eski zamanlardan beri dünyanın önde gelen kültürlerinden biridir. Buna karşılık Türkiye bu köklü kültürünü dünya ölçeğinde bir ilişki kurma yolu olarak gerektiğince kullanamadı. Bunun arkasında bulunması gereken ekonomik ve siyasi güç yeterli olmadığından kültürümüzü dünyaya tanıtamadık. Ancak Türkiye geçmiş kültürü ile barışmaya başladığı bir sürece girdiğimizi de sevinerek görüyoruz.
Eskiden bir sebeple tamir edemediğimiz, harabe olarak duran han, medrese, türbe gibi yapılarımız bir onarım hamlesiyle yeniden kullanılır hale geliyor. Türkiye, kültürünün geçmişi ile yüzleştikçe daha güçlü bir ülke oluyor.”
Bu cümleleri aldığımız önsöz Giresun Valisi Mustafa Yaman’a teşekkürle bitiyor.
Bizim toplum olarak bilgisizliğimiz, ilgisizliğimiz ve unutkanlığımız sonucunda geldiğimiz yer, kimilerini “Türklerin kayda değer herhangi bir sanatları ve kültürleri yoktur” demeye kadar vardırdı. Şuna inanıyoruz ki üstün bir kültürü olmayan hiçbir ulus tarih sahnesinde uzun yüzyıllar yer alamaz. Türklerin de çok eski çağlardan beri üstün bir kültürleri vardır. Bu yüzden büyük ve güçlü devletler kurabilmişlerdir.
Prof. Dr. Halit Çal işte bizim sırt döndüğümüz ve yok sandığımız kültürümüzü araştıran değerli bir hemşerimizdir. Çalışmalarından dolayı kendisini ve Araştırmacı arkadaşı Gazanfer İltar’ı kutluyor ve teşekkür ediyoruz.