Rektör Prof.Dr. Bircan’dan Basın Toplantısı

Sinop Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Bircan bir basın toplantısı düzenleyerek, göreve geldiği 2,5 aylık dönem hakkında çeşitli bilgiler verdi.

Rektör Prof.Dr. Bircan, toplantıda geniş kapsamlı olarak yaptığı açıklamada özetle şunları söyledi:

“Sinop Üniversitesi’nin Rektörlük Seçimi öncesinde yaptığımız 21 Mayıs 2011 tarihli basın açıklamasının devamı olarak nitelendirilebilecek bir değerlendirme toplantısı için bugün burada bir araya gelmiş bulunmaktayız. Amacımız, özellikle rektörlük seçiminden sonra yaşanan zaman dilimini, rektörlük görevini üstlenmemle birlikte atmaya başladığımız adımları, dinamik bir anlayışla güncel gelişmeler ışığında olgunlaştırmaya ve sorunsuz bir biçimde hayata geçirmeye çalıştığımız projelerimizi sizinle paylaşmak ve verdiğimiz sözlerin arkasında durma, gelişim için gereken tüm hamleleri kararlı bir şekilde gerçekleştirme iradesini koruduğumuzu ifade etmektir.

Rektörlük emanetini, yaklaşık 70 gündür, son derece özverili ve fedakârca mesai yapan çalışma arkadaşlarımın da katkısıyla taşımaya çalışıyorum. Attığımız adımlar ve kurumsal anlamda oluşturmaya başladığımız heyecan, yeniden daha sağlıklı bir şekilde yapılanabilmek için sergilediğimiz gayret ve kısa vadede ortaya çıkan somut gelişmeler, son derece ağır ve yorucu olan bu emanetin hakkını layıkıyla verebilmek için gereken sinerjiyi oluşturabildiğimizi gösterdiği için son derece mutluyum. Bu sebeple, toplantımızın bir boyutu da bu mutluluğu paylaşmak ve sizlerin de katkısıyla bu sinerjiyi kamuoyuna ve Sinop’a yaymaktır. Ancak, kamuoyunun nabzını tutma ve şehirdeki son gelişmeleri yakından takip etme şansına sahip olan sizlerden de hem projeler, hem de üniversite-şehir-yöre işbirliği için atılabilecek adımlar noktasında görüş ve katkı beklediğimizi de özellikle bilmenizi isterim” dedi.

Sinop Üniversitesi  Rektörü Prof.Dr. Recep Bircan, göreve geldikten sonraki çalışmalarını da şöyle özetledi:
“Rektörlük görevini üstlendikten sonra, ilk iş olarak, hem idari hem de akademik anlamda kurumumuzu daha yakından tanımaya ve yararlanabileceğimiz kaynaklar, mevcut potansiyel ile birlikte işleyişi yavaşlatan ya da aksatan unsurlar hakkında bazı mütalaalar yapmaya çalıştık. Bu süreçte, mevcut potansiyelimizi hızla harekete geçirebilmek ve işleyişi kurumsal anlamda daha sağlıklı hale getirebilmek için bazı adımlar attık. Daha önceden başlatılmış yapılaşma çalışmalarıyla ilgili yerinde incelemelerde bulunduk ve bize hem fiziksel, hem de kurumsal anlamda iyileştirme, alt yapı geliştirme ve büyüme imkânı verecek önemli projelere imza atabilecek çalışma grupları oluşturduk. Mevcut işleyişi, bir yandan çoklu bir perspektif sunacak şekilde planlamak, bir yandan da daha etkin ve verimli kılmak için rektör danışmanlarımızın sayısını arttırdık. Genç, dinamik, özgüveni yüksek, özgün bakış açısına sahip, üniversitemizi daha ileriye taşımaya istekli, akademik kariyer sahibi ve yurt dışı deneyimleri olan altı arkadaşımızı danışman atayarak idari birimlerin sorumluluk alanlarında yeni bakış açılarına işlerlik kazandırmaya çalıştık.

Bu şekilde, yeniden şekillendirmeye ve olgunlaştırmaya çalıştığımız kurumsal yapımızın ve kimliğimizin önündeki en önemli dezavantajlardan birisi olarak gördüğümüz, Sayın Cumhurbaşkanımızın da konuşmalarında özellikle altını çizdiği merkezi yerleşke (kampüs) sorununun çözümüne dair kısa sürede heyecan verici gelişmeler kaydettik. Söz konusu gelişmeler, oluşturduğumuz çalışma grupları ve komisyonlar yoluyla iş yükünü paylaşma, daha etkin bir şekilde organize olma adına attığımız adımların ne kadar isabetli olduğunu bizlere gösterdiği için mutluyuz. Zira bu sorunun çözümü yolunda kat edilen mesafede, Sayın Valimizin desteğiyle ve Vali Yardımcımızın başkanlığında oluşturulan, ilgili kurum amirlerinin ve üniversitemizden bir grup öğretim üyemizin de yer aldığı yerleşke komisyonu büyük katkı sağladı. Bu noktada, ilgili komisyonun yürüttüğü çalışmalar kapsamında, Orman ve Su İşleri Bakanımız Sayın Prof. Dr. Veysel Eroğlu’ndan tespit edilen potansiyel bir yerleşke alanı için söz alındığını da söyleyebilirim.

Merkezi yerleşke planlarıyla ilgili çalışmaları sürdürürken, bir yandan da mevcut fiziki kapasiteyi iyileştirme ve nitelik artırma faaliyetlerine hız kazandırma gayreti içinde olduk. Boyabat İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Binasının, Su Ürünleri Fakültesi Ek Derslik Binasının, Merkezi Araştırma Laboratuvarının, Spor Salonu Ek Binasının ve Meslek Yüksek Okulu Atölye ve Yemekhane Binasının inşası ve teşrifatı tamamlandı. Fen-Edebiyat Fakültesinde, Ayancık Meslek Yüksek Okulunda, Sağlık Yüksek Okulunda, Meslek Yüksek Okulunda, Gerze Meslek Yüksek Okulunda ve mevcut Rektörlük Binasında ihtiyaç duyulan onarım ve tadilatlar gerçekleştirildi.

Fen Edebiyat Fakültesi Ek Derslik Binası ile 55 dairelik Lojman inşasının tamamlanması ve Boyabat için düşünülen 10 dairelik Lojmanın yapımına bir an önce başlanması için gereken adımlar atıldı. Ayrıca, Fen Edebiyat Fakültesi için sorun üreten Kabraz Deresi’nin ıslahı, Merkezi Araştırma Laboratuvarının çevre düzenlemesi, Boyabat Yerleşkesinin çevre emniyet duvarı ve giriş kapısı inşası ile Boyabat Meslek Yüksek Okulunun onarımı faaliyetlerinin de hızla tamamlanması yönünde bir irade ortaya konuldu. İlçelerimizdeki (Gerze, Boyabat, Ayancık) meslek yüksekokullarımızda öğrenim görmekte olan öğrencilerimizin yaşadığı barınma problemlerinin biran önce çözülmesi için gerekli adımlar atıldı. Şu anda bize ait olan Akliman mevkiindeki eski Yurtkur Binasını, hem üniversitemize itibar sağlayacak hem de önemli bir nefes alma ve sosyalleşme alanı olarak hizmet verecek bir uygulama oteline dönüştürerek, Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu bünyesinde faaliyete geçirebilmek için gereken planlama tamamlandı ve çalışmalar başlatıldı.

Ancak bu tablonun ve fiziksel, teknik altyapıyı iyileştirme, geliştirme yönünde sarf ettiğimiz bu ısrarlı çabanın, oluşturduğumuz projeksiyonun, salt daha iyi mekânlarda ve nitelikli ortamlarda eğitim-öğretim ve araştırma yürütebilme amacına hizmet edeceğini düşünmenizi istemem. Arzu ettiğimiz büyüme ve gelişme; (i) Fiziksel Altyapı, (ii) Akademik Kadro ve (iii) Dışa Açılım bağlamlarında, uzun dönemli, şehir ile sınırlandırılmış bir üniversiteden ziyade şehri peşinden sürükleyen bir üniversite hayalinin içinde anlam ve önem kazanacaktır. Bu sebeple az önce sözünü ettiğimiz bütün inşaat, tadilat, onarım ve düzenleme faaliyetleri bir yönüyle de yeni açılan ve önümüzdeki dönemlerde açılması planlanan akademik birimlerin yaşam sahasını oluşturmaya yönelik değerlendirilmelidir” diyen Sinop Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Recep Bircan, 2011-2012 eğitim-öğretim yılı çalışmaları ile ilgili olarak ta şunları söyledi:
“Bu noktada, 2011-2012 eğitim-öğretim yılında açılan ve mevcut kayıtlarımızdan da takip edebileceğiniz yeni bölüm ve programlar ile önümüzdeki yıllarda açılabilmesi için ön hazırlıklara ve alt yapı çalışmalarına başlanan potansiyel bölüm ve programlar hakkında da bazı bilgiler vermek istiyorum. Bu dönem, Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı ile Boyabat İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümleri ilk defa eğitim-öğretim faaliyetlerine başladı. Ayrıca, Gerze Meslek Yüksekokulu bünyesinde Bilgisayar Programcılığı, Meslek Yüksek Okulu bünyesinde Su Ürünleri ve Ayancık Meslek Yüksek Okulu bünyesinde de Kontrol ve Otomasyon Teknolojisi programlarına öğrenci alındı. Yine bu okullardaki bazı programlar 2. Öğretim faaliyeti yürütmeye başladı.
Tüm bunlara ek olarak, önümüzdeki yıllarda açılması düşünülen bazı akademik birimler için de planlama yapıldı ve fizibilite çalışmalarını yürütecek çalışma grupları oluşturuldu. Söz konusu çalışma gruplarının Meslek Yüksek Okulları bünyesinde açılmasını öngördüğü bölüm ve programlar; *Çocuk Gelişimi *Turist Rehberliği *Uygulamalı İngilizce ve Çevirmenlik *Su Altı Teknolojisi *Biyomedikal Cihaz Teknolojisi *Büro Yönetimi Sekreterliği *Bankacılık ve Sigortacılık ile  *Bilgisayarlı Muhasebe.

Fakülteler bünyesinde açılmasını öngördüğü programlar ise;  *Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği *Türkçe Öğretmenliği ve *Özel Eğitim Öğretmenliği şeklindedir.

Şunu da belirtmek isterim ki, özellikle Meslek Yüksek Okulları bünyesinde açılması planlanan akademik birimler, ileriye dönük bazı Fakülte Planlamalarımız için de alt yapı oluşturabilecek şekilde gündeme alınmıştır.

Ayrıca, üniversitenin büyüme ve gelişme sürecindeki bir diğer önemli bileşen olarak az önce kayda aldığımız “Akademik Kadro” bağlamında da bazı adımlar atıldı ve stratejik bir planlama yapılarak hali hazırdaki açık programlara öğrenci alamama sebebimiz olan öğretim elemanı eksikliğinin giderilmesi için bir çalışma başlatıldı. Söz konusu çalışma kapsamında öncelikle; *İlköğretim Matematik Öğretmenliği *Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi  *Yabancı Diller Eğitimi ve  *Eğitim Bilimleri programlarına odaklanılarak ihtiyaç duyulan kadrolarla ilgili arayışlara hız verildi.

İnşallah, daha önce sözünü ettiğimiz yeniden yapılanma, fiziksel ve teknik alt yapıyı güçlendirme ve merkezi yerleşkeyi oluşturma projelerimiz sonrasında, ilerleyen zaman dilimlerinde, bu tür arayışlara girme ihtiyacımız kalmayacak ve Sinop Üniversitesini hem öğrenci hem de akademisyen açısından tercih edilen bir kurum haline getirme ülkümüz gerçeklik kazanacak. Ancak, bir yandan da, ileride ihtiyaç duyabileceğimiz bazı alanlar için çekirdekten akademisyen yetiştirebilme gayesiyle şimdiden bazı planlamalar yapıyor ve faaliyetlerine devam etmekte olan “Fen Bilimleri Enstitüsünden” sonra, “Sosyal Bilimler Enstitüsünü” de harekete geçirebilmek adına bazı çalışmalar yürütüyoruz. Farklı alanlardaki lisansüstü eğitimi programlarını hayata geçirememiş bir üniversitenin, mutlaka bir yönüyle eksik kalacağını düşünüyor ve bu yöndeki çalışmaları kurumsal anlamda destekliyoruz. Sosyal Bilimler Enstitüsüne yaptığımız yeni atamalar ve enstitüye kazandırılmaya çalışılan kimlik ile birlikte, bazı çevre üniversitelerle yapılan ön görüşmeler neticesinde, kurulacak konsorsiyumlar için protokol hazırlığına başlanmış olmasını da yine bu anlamda çok önemsiyoruz” dedi.

Sinop Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Bircan, basın toplantısının son bölümünde de şunları söyledi:
“Toplantımızın son bölümünü, hayalimizdeki Sinop Üniversitesinin ‘Dışa Açılmış’ şehri ve halkıyla kucaklaşmış, sadece Yükseköğretime değil, geleceğimiz olan çocuklarımıza da bir pencere açacak şekilde yapılanması planlanmış diğer birimlerine ayırmak istiyorum. Bu birimlerden birisi olan ‘Çocuk Üniversitesine’ ise özellikle değinmek istiyorum. Zira, bu birim harekete geçtiğinde Sinop ilinin eğitim-öğretim hayatında önemli bir hareketliliğin oluşacağına, çocuklarımıza ve gençlerimize bilimi sevdirerek öğretme ve onlara bir bilim adamı gibi çalışabilme alışkanlığını kazandırabileceğimize inanıyoruz. Bu sebeple de ‘Çocuk Üniversitesi’ projemiz için gereken hukuki altyapı çalışmalarını tamamlamak üzere olduğumuzu bir müjde olarak sizlerle paylaşmak istiyorum.

Yine bu kapsamda faaliyete geçirmeyi planladığımız bir başka birim olarak projelendirdiğimiz ‘Sürekli Eğitim Merkezinden’ de kısaca bahsettikten sonra kalan sürede sizin sorularınızı, önerilerinizi ve değerlendirmelerinizi almak arzusundayım. Kaliteli bir toplum ve gelecek için üzerimize düşen görevi yerine getirmek adına, Sinop Üniversitesi olarak, bir ‘Sürekli Eğitim Merkezinin’ oluşturulması gerektiğine inandık ve bu birim için gereken hukuki altyapıyı da hazırladık. En kısa sürede faaliyete geçirmeyi planladığımız bu merkez, hayat boyu öğrenme ve üniversite-şehir bütünleşmesi misyonuyla hareket ederek halkın, özel sektörün ve kamunun ihtiyaçlarına cevap verecek eğitim-öğretim programları düzenleyecek ve Kamu, Özel Sektör ve bölgesel, ulusal ve uluslararası kuruluşlar ile olan işbirliğinin gelişmesine katkıda bulunacaktır. Bu şekilde, gelişen ve büyüyen Sinop Üniversitesi, dışa dönük bir pencere daha açmış olacak ve diğer birimleriyle birlikte şehrimizin gelişimine de önemli bir katkı sağlayacaktır” dedi.

Haber – Fotoğraf: Hikmet KURADA / SİNOP