İstanbul'da halk tabanın AKPartilisi, MHP'lisi, sağduyulu, ülke gerçeklerini gören, YSK kararına tepki gösteren, her siyasi görüşten İstanbullular, İBB adayı İmamoğlu yanında sanki tek yürek, tek vücut olmuş, "İmamoğlu bu çağın Atatürk'ü" diyorlarsa bu iş bitmiştir.
Dünyanın en etkili propagandası halk arasındaki fısıltıdır.
1994 İstanbul Yerel Seçimlerinde, çalıştığım gazetede Refah Partisi adayı Recep Tayyip Erdoğan'ın 3 bin oyla kazandığı İBB seçimini takip ediyordum. O tarihlerde, anketler, yazılı görsel medya Refah Partisi adayına fazla şans tanımıyorlardı.
....
Erdoğan'ı yakından takip eden biri olarak, şansının yüksek olduğunu ve kazanacağını iddia ediyordum. Bugün de geçmişte olduğu gibi, halk arasındaki fısıltı İmamoğlu diyor.
....
O tarihte, İstanbul seçmenine, neden İBB adayı Erdoğan diye sorduğumuzda, " İslami değerleri olan, dini bütün, kul hakkı yemez, harama el uzatmaz. Garip gurabanın hakkını korur. Allah korkusu var" diyorlardı.
Bugün ise, AKParti 25 yıldır İstanbul'u yönetiyor, yolsuzluklar, israf, ne iş yaptığı bilinmeyen çakma vakıflara ödenen milyonların yanı sıra uygulanmayan projelere 226 milyon lira ödenmesi, İSPAK gibi İBB yan kuruluşlarının zarar etmesi karşısında vatandaş şaşkın.
.....
Aracımın muayenesi için Ümraniye Sanayi Sitesi'ne gitmiştim. Uzun yıllardır arabamın bakımını İstanbul seçimi ne olacak diye sordu. Bende, kazanılmayacak da, kaybedilmeyecekde seçim yoktur.
Sen ne düşünüyorsun diye sordum.
Abi, İmamoğlu bu çağın Atatürk'ü diyorlar.
Kim diyor?
Şuradan geçen on kişiden 8'i hatta yıllardır AKP'ye oy verenlerde aynı şeyi söylüyor.
Sence neye göre söylüyorlar?
İmamoğlu, umut veriyor, insanları bölmüyor, tüketim değil üretim diyor, israf olmayacak diyor. Siftah etmeden dükkanını kapatanlar, ekonomik kriz altında ezilenler gerçekleri gördü. Ayrıca, İmamoğlu'na çok büyük haksızlık yapıldı. Vatandaşlar bunun bilincinde. Bir zarfa 4 oy atılıyor, 3'ü geçerli biri geçersiz sayılıyor. Bu haksızlık değil de nedir?
....
Yıllardır Akparti'ye oy veren bir yakın akrabamla sohbet ediyorduk. İmamoğlu'na yapılan haksızlıktan bahsediyordu. Uzun uzun konuştu. Sözünü kesmedim.
Daha sonra, 17 yıldır AKP'ye oy veriyorsun, ülke iflas noktasına gelmiş sen şimdi de AKP'ye oy vermeyeceğim diyorsun. Bundan sonra, AKP'ye oy versen ne olur vermesen ne olur. Oy vererek, insanların açlıktan, yoksulluktan intihar eder noktasına AKP'ye oy vererek sizler getirdiniz. Şimdi de kalkmışın bana dert yanıyorsun.
Ülkenin Cumhurbaşkanı yanılıyorsa ben yanılmış olamaz mıyım? Allah affetsin.
Allah bir kere, iki kere affetti, siz hala oy vermeye devam ettiniz. Bu ülke sizlerin oy vererek kefil olmanızdan dolayı bu hale geldi. Kendisini, yakan, intihar eden insanların vebalini nasıl ödeyeceksiniz?
Daha önceki yazılarımda, gün gelecek, devran dönecek AKP yöneticileri, bakanları, milletvekilleri bile AKPartili olduklarını söyleyemeyecek.