![]() | ||||
![]() ![]() ![]() ![]() Başka Nerede Var Hemşehrim ?19 Temmuz 1974 Gecesi - Mağusa Açıkları… 8 Türk muhribi dünya savaş tarihine geçecek bir savaş planının ilk adımını atıyordu. Mağusa açıklarında turluyorlar, kıyıdaki Mücahitlerle ışıkla haberleşiyorlar, beklenen çıkarmanın ön hazırlığını yapıyormuş intibaını veriyorlardı. Bu manevraları izleyen kıyıdaki Rum birlikleri doğru noktaya konuşlandıklarından emin oldular. En önde 8.000 kişilik bir tugay, arkasında 2.500 askeri olan bir takviye alayı, onun arkasında bir zırhlı alay, en arkada da ihtiyattaki piyade alayı Türk çıkarmasını karşılamak için hazır bekliyorlardı. *** Rumlar Ters Cepheli Muharebeye yakalanmışlardı. Türkler namlularının arkasında kalmıştı. Yunan Komutan Tuğgeneral Konstantin Zarkadas birliklerini Girneye götürmek zorundaydı. Barış Gücüne sivillerin Mağusadan tahliye edileceğini duyurdu. Mağusa’yı düne kadar Namık Kemal Lisesi Tarih Öğretmeni olarak bilinen Türk Subayı Oğuz Kalelioğlu komutasındaki Mücahitler savunuyordu. Komutanın emri netti : -Kontrol edilmeyen hiçbir araç buradan çıkamayacak. Rumlar askerlerini 100 kadar kamyonete yüklediler, içeride kimin olduğu belli olmasın diye tenteleri sıkı sıkıya kapattılar. Konvoyun geçişi başladı. Üsteğmen Kadir Bayraktar korkusuzca yola kadar indi. Aralıklardan araçlarda sivillerin değil de askerlerin olduğunu görünce, büyük bir soğukkanlılıkla elindeki eski roketatarla en önde giden kamyonete nişan aldı. Piyuvvv diye bir ses çıktı, benzin deposundan vurulan araç önce kurbağa gibi zıpladı, sonra da kaplumbağa gibi ters döndü. Oğuz Kalelioğlu’nıun komutasında ellerinde Osmanlıdan kalma namluları paslanmış, dipçikleri çürümüş silahları olan 250 mücahit ve 800 kadar av tüfekli, kazmalı, bıçaklı köylü vardı. 36 şehit, 264 yaralı verildi ama 750 ölü 2.000 yaralıyla Rum konvoyu da orak gibi biçildi. *** Yerli halk kalenin içine toplandı. -10.000 askere karşı 250 mücahit 800 köylüyüz komutanım, teslim olalım. Oğuz Kalelioğlu etrafını saran kalabalığa şöyle bir baktıktan sonra : -Beni buraya gönderen Yüce Türk Devleti dedi, düşmanı çok görünce teslim ol demedi. Kanımızın son damlasına kadar savaşacağız. Rumlar ağır silahlarla saldırıya geçmişlerdi. Onca insan küçücük Mağusa kalesine hapsolmuştu. İstisnasız bütün evler yanıyordu. Ama direniyorlardı. *** Herkes Oğuz Komutandan bir şeyler yapmasını bekliyordu. O ise gece olmasını bekledi. Yanına beş Mücahit aldı. Herkesle helalleşerek yola çıktılar. Kimseye görünmeden düşman tarafına sızdılar. Limandaki kulenin gönderindeki Yunan bayrağını indirip yerine ay yıldızlı şanlı al bayrağımızı çektiler. Ertesi sabah bu büyük bir sürprizle uyanan düşman askerleri , etraflarının sarılmış olduğunu düşünüp sağa sola kaçışmaya başladılar. Bizimkiler bu anı bekliyordu. Mevzisinden çıkanı yere serdiler. Hemen limana koşup depolarda ne kadar gıda maddesi, ilaç, işe yarar şey varsa alıp kaleye döndüler. *** Mağusa’nın şanlı direnişçileri gelen şu mesajla güne başladılar : "28.Tümenimiz Girne’ye yaklaşmaktadır. Yaklaşık bir aydır kahramanca çarpışıyorsunuz. Bir gün daha dayanın, bugün Türk Askeriyiz diye gelen kimseye de inanmayın." Mağusa düşmek üzereydi. Oğuz Kalelioğlu’nun gözü uzaklardaydı. 9 Türk kariyerinin kapıya geldiğini haber verdiler. Komutan telaşlanmıştı. Sabahki mesajda tümenimizin ancak yarın gelebileceği belirtiliyordu. Oğuz Kalelioğlu kalenin burçlarından kafasını uzattı ve gelenlere ben Türk subayıyım siz kimsiniz evladım dedi : -Yavuz Selim Bozkurtoğlu Tokat emret komutanım… Oğuz Komutan gelenlerin gerçek Türk askerleri olduğunu o an anlamıştı. Zira hiçbir Yunan, bu koşullarda bile esas duruşunu bozmadan bu kadar içten tekmil veremezdi. Kaleye ulaşan 9 kariyer hepi topu 90 kadar askerdi. Su bile içmeden Rum mevzilerine daldılar. Zırhlı taşıyıcının içinde olması gereken askerler sanki düğüne bayrama gelmiş gibi araçların üstüne çıkmış bir sağa bir sola ateş ediyorlardı. O sırada bir Mücahit geldi. -Komutanım tuzakladığımız ikinci kapıya bir Türk kariyeri geldi. Bu kapıda patlayıcı olduğunu söyledik ama ne desek asker bizi dinlemiyor. Gelebilir misiniz ? O telaşede Oğuz Kalelioğlu bir buçuk kilometrelik mesafeyi koşarak gitti. Gelen kara kuru bir onbaşıydı. Burçlardan ona doğru bakarak : -Evladım ben Türk subayıyım bu kapı tuzaklı diğer taraftan dolan dedi. -Ha öyle mi dedi bir saattir Mücahitlerin laf anlatamadığı onbaşı. Tamam o zaman geleyim, geleyim de buraları temizlemeden mi geleyim ? -Temizle ama dikkat et vurulma evladım. -Emredersiniz komutanım. Onbaşı Mücahitlere düşman mevzilerini sordu. Onlar da yaklaşık 400 metre ilerideki Evkaf Apartmanının üçüncü katını gösterdiler. Düşman oraya mevzilenmiş, bir kamyon mühimmat istiflemiş ve bize 6 şehit verdirmişti. Mermiler onbaşının ayak ucuna düşüyordu. O ise işine odaklanmıştı. 89 luk roketatarını birleştirdi. Asfalta diz çöktü ve nişan aldı. Piyuvv… 400 metreden mermiyi bir metreye bir metrelik delikten sokmayı başarmıştı. Büyük bir patlama oldu. Üçüncü kattan aşağıya kol, kafa, bacak uçtu. Onbaşı üzerini silkeledi ve surlardaki Mücahitlere baktı : -BAŞKA NEREDE VAR HEMŞEHRİM… *** Ellerindeki avuçlarındakileri verdiler, emek verdiler, can verdiler ama etraflarını saran 10.000 düşman askerine Mağusa’yı vermediler. *** Kıbrıs Barış Harekatımızın 45.Yıldönümü Kutlu Olsun… Başta Kıbrıs Türklerinin Başbuğ’u Rauf Raif Denktaş’ımız olmak üzere, cümle şehitlerimizin ve de ebediyete intikal eden gazilerimizin mekanları cennet olsun. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE… Tarih:22 07 2019 12:27(38014)
Facebook'ta Paylaş
![]() |
![]() ![]() ![]() Bir Turizm Masalı
Mekke 1 Ocak'ta değil, 11 Ocak'ta fethed
Çocuklar ve hayvanlar
Abdülhamid kimden izin alamadı?
"Toplaşın anlatıyorum"
Tüm canlılar üzerinde sevmek belki de bu
Tarih 1919...
Osmanlı'da Harf Devrimi Yapma Çalışmalar
Başka Nerede Var Hemşehrim ?
“Affet oğlum, o senin hakkın değil
Ülkenin gençlerine bak
Tam çılgın Türk!
Nereye gideceğimizi unuttuk...
Yengeç Sepeti Sendromu
Türk’ün Yaşamında Keçinin Önemi
Boyabatlı İki Ermeni Balkan Savaşı'nda E
Siyaset Kazanı Yerel Seçim - Kasım 2018
“Yazımızı Değiştidiler Bir Gecede Cahil
Bir Diktatörde Olmazsa Olmaz Bazı Özelli
Taburcu niye denir?
Hiç Bir Şey Kolay Kazanılmadı!..
Osmanlı Devleti'nde Milletvekili Olma Kr
Karınca'dan mektup var
Boyabat'a Büyük Yatırım
Gelişmedi, Gelişecek İlimiz
Atatürk'ün Türkiye'yi Dünyaya Tanıtmak İ
Şerife Abla
Kazanmak Risk Almakla Mümkündür
O paraya öküz alırdık
Boyabat Büyüyor (vintır iz kaming)
Acaba, yetkili kanunu bilmiyor mu?
Nazım Maviş ve İlçemiz Eğitim Yetkililer
Türk, Türkler ve Türklük Üzerine
Yanlış, herkes için yanlıştır!
Yozlaşan Türkçemiz ve Yabancı Kelimeler
Hurma ve Deve Sütü
İstiklal Marşı okunurken dik durulur, ko
Cesaret, kendin kalmaktır
Bozkurt ve Rahmetli Elçibey
Doğruysa Çok Büyük Ayıp!
Boyabat Pirinci
Tükenmeyen su kaynağı ZEMZEM
Orucu Bozan 10 "Yemek"
Tehlikenin Farkında mısınız?
"13 Mayıs Türk Dil Bayramı"
Herkesin Bir Kediye Sahip Olması Gerekti
Türkler Neden Gök Yeleli Bozkurt'u Sembo
Bir devlet ne zaman çöker ve sonunda ne
Mutlaka Oy Kullanın
Tümü
Emek Tuğla Bay muhasebe elemanı alınacaktırBir Turizm MasalıBoyabat'tan Kar Manzaraları 18 Ocak 2021ÇalmakRıza Mor'u Aramızdan Ayrılışının 5. Yılında Rahmetle AnıyoruzYeni Yılı Kullanma TalimatıSarıkamış FaciasıBugün Kış BaşlıyorSinop Basınını Rahatsız Eden OlayAhmed Cevad'ın yazdğı Çırpınırdı Karadeniz şiirinin aslıOn Bin Ekmek FaturasıBoyabat Ticaret ve Sanayi Odası Tanıtım VideosuTatil anılarınız çöp olmasınTÜRK KİMDİR ?Kıbrıs, İskenderun ve Hatay Gezisi Fotoğrafları-42019 Yılı Sinop İlçeleri Belediye Başkanlığı Seçim SonuçlarıKorona Virüs Salgını İçin Korunma Yöntemleri8-9 Şubat Boyabatta Kar Yağışından Görüntüler5 bin - 30 bin TL'yi aşan faturaların GİB Portalından e-Arşiv olarak DüzenlenmesiOsmanlıcaCumhuriyet’e YazdımMüjde…. Hadi Hayırlı OlsunKıta sahanlığının da Yunanistan’a bırakılması da mı yalan iftira?Boğazda Can PazarıTeşrik tekbiri başladıPirinçle meşhur olduk! Sıra domateste...Sallım ÇorbaAnlayamadıklarımKÜNYEboyabatgazetesi@boyabatgazetesi.com haber@boyabatgazetesi.com adreslerine E-posta gönderebilirsiniz ![]() | |||
Ocak ayı ziyaretci sayısı:1071194![]() |