Facebook da yapmış olduğum bir paylaşımımın altına cevap nitelikli üç yorum yazmışsınız. Yorumlarınız da öyle cümleler kurmuşsunuz ki deyim yerindeyse evlere şenlik…
Amacımız polemik yaratmak değil bilakis polemik yaratanlara ayar çekmektir. Derler ya dil vardır insanı rezil, dil vardır insanı vezir yaparmış. Bir konu açıldığında kimi nalına kimi mıhına vurur. İnsan yapısının doğasında var bu. Doğru tektir lakin herkesin kendi doğrusu vardır. Herkes kendi doğrusunu savunmaya kalktığı vakit de ortam arap saçına dönüyor. Aynen bu konuda olduğu gibi…..
Boyabat Kaymakamlığı'na dilekçe vermek için gittiğimde bekleme salonunda duvara asılı Atatürk ile alakası olmayan resim dikkatimi çekti. Resmi görüntüleyerek sahifemde eleştiri nitelikli paylaşım yaptım. Köyün delisiyiz ya, paylaşımım yetkililerce dikkate alınmayacağını bildiğim için ‘’Bir elin nesi var, iki elin sesi var’’ atasözünden esinlenerek ülkenin en büyük sivil toplum örgütü olan CHP'nin Boyabat ilçe teşkilatını bu konuda sağduyulu olmaya davet ettim.
Paylaşımı yaptıktan birkaç gün sonra Kaymakam bey beni arayarak söz konusu resimle ilgili bazı aydınlatıcı bilgiler verdi. Tabi aynı bilgilendirmeyi Boyabat CHP ilçe teşkilatına da yapmış. Beni bu bilgilendirme ikna etmese de Boyabat CHP ilçe teşkilatı ikna olmuş olacaklar ki işin üzerine gitmediler.
Bu nedenle yetkilileri sahifemde ikinci kez sağduyulu olmaya davet ettim. Yapmış olduğum bu paylaşımımın altına Hülya Fadime Çelik başkanım cevap nitelikli üç yorum yazmış. Yorumların da öyle cümleler kurmuş ki ki deyim yerindeyse evlere şenlik…
Bu cümlelerden bazılarını noktası virgülüne kadar yayımlıyorum…….. Son kararı da siz okuyucularıma bırakıyorum.
* ’’Madem duyarlısınız belediye binası önündeki Atatürk büstüne de bir şey yazın. Asıl o büst Ata'mızı toplum karşısında küçültmek için yapılmıştır’’ demişsiniz.
Sayın Başkanım…. Ben rahatsız olduğum konuyu anında dile getirdim. Ya siz! Aylarca dile getiremediklerinizi neden bugün bana kusuyorsunuz. Söz konusu büstte varsa bir sorun müracaat mercisi ben değil, Kaymakamlık makamıdır. Ayrıca söz konusu büst söylediğiniz gibi Belediye binası önünde değil Kaymakamlık binası önündedir. Bu nedenle sorumluluğu belediyeye yüklemenizde muamma. Eğer büstlerin sorumluluğu söylediğiniz gibi belediyelere ait ise Gerze sahil kenarında bir büst var. Ben ve arkadaşlarım bu büstü Atatürk'e benzetemedik. Bildiğim kadar Gerze Belediye Başkanı CHP'li, lütfen şu büste bir el atıversin….
* ‘’Bizim daha büyük davalarımız var. Biz Artık Atatürk gibi düşünüp, onun gibi yaşamayı öğrenmeye çalışıyoruz.’’ demişsiniz. Görüyorum ki son yılların modası olan ‘’Dava’’ akımına sizde kapılmışsınız. Davadan kasıt ne, onu da pek anlamış değilim ya….
Neyse biz ikinci cümlenize geçelim. ‘’Biz Artık Atatürk gibi düşünüp, onun gibi yaşamayı öğrenmeye çalışıyoruz" sözünüzle neyi ifade etmeye çalıştınız. İnanın iki ara, bir dere içerisinde kaldım. Cümlenizde geç kalınmış bir kararın ikrarı mı, yoksa devrik bir cümlenin azizliğimi var, deyim yerindeyse cevap vermekte bocaladım. Eğer devrik bir cümlenin azizliği ise geçmiş olsun, yok geç kalınmış bir kararın ikrarı ise GÜNAYDIN….
* ‘’Bundan sonra hiç bir sorunuza sosyal medya üzerinden cevap vermeyeceğim. Partimin yeri belli. Derdiniz varsa gelir konuşursunuz. Sizin karşınızda çocuk yok. Siz söyleyeceksiniz, biz yapacağız. Yapmayınca yaz babam yaz. Ayıp ya. Diğer partileri ağzınıza almayın ama CHP olunca hodri meydan’’ demişsiniz…
Sayın Başkanım…..Bu cümlelerinize aynı tavırla cevap vermek isterdim, lakin aynı seviyeye düşmek tarzıma yakışmaz, ama bir tavsiyede bulunmakta ülke ve CHP menfaatinedir. Kusura bakmayın bu görev size birkaç gömlek fazla gelmiş. Neden mi?....
Öncelikle ‘’hiç bir sorunuza sosyal medya üzerinden cevap vermeyeceğim’’ cümlenizde bir düzeltme yapalım. Ben size sosyal medya üzerinden soru yöneltmedim. Kaymakamlık makamında ki Atatürk'e benzemeyen resim için sağ duyulu olmaya davet ettim. Aynı cümle içerisindeki ‘’SORUNUZA’’ kelimesi benle alakalı, yani beni ilgilendiren bir sorun gibi olsaydı bu kelime ‘’SORUNUZA’’ değil, ‘’SORUNUNUZA’’ olacaktı.
Ayrıca ‘’Partimin yeri belli. Derdiniz varsa gelir konuşursunuz’’ demişsiniz…
Sayın Başkanım……… Biz bir dehadan, bir büyük devrimciden dahası Türkiye Cumhuriyeti kurucusundan bahsediyoruz. Kaymakamlık makamı bekleme salonuna asılan Atatürk ile alakası olmayan bir resimden bahsediyoruz. Tabir-i caiz ise bugün ilçe başkanlığını yaptığınız CHP'nin kurucusundan bahsediyoruz. O koltukta oturmak için değil, sorunları çözmek için varsınız…..
Diğer cümlenizde; ‘’Sizin karşınızda çocuk yok. Siz söyleyeceksiniz biz yapacağız. Yapmayınca yaz babam yaz. Ayıp ya’’ demişsiniz….
Sayın Başkanım… Kemal Kılıçdaroğlu'nun, 2014 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde seçmeni için sarf ettiği sözü hatırlatmak isterim; ‘’şakası makası yok Ekmeleddin İhsanoğlu'na oyunu vereceksin. Adam gibi tıpış tıpış sandığa gideceksiniz’’ demişti. Siz karşınızda çocuk yok derken, bizler Kılıçdaroğlu nun çörüşümüyüz…. Ayrıca üç dönemdir milletvekili seçilen ve bu süreç içerisinde Sinop'a zerre kadar faydası olmayan, ama yere göğe sığdıramadığınız Barış Karadeniz'de neden ısrarlısınız. Adıma konuşuyorum siz çocuk olmaya bilirsiniz, yazın bir kenara bende sağılı inek değilim.
Son cümlenizde; "Ayıp ya. Diğer partileri ağzınıza almayın ama CHP olunca hodri meydan’’ demişsiniz…
Sayın Başkan……. CHP Genel Seçimler'de destek verdiğim bir partidir. Ayrıca partinin kurucusu MUSTAFA KEMAL ATATÜRK olduğuna göre, Atatürk'ü de savunmak öncelikle yetkililere düşer. Siz yetkililerinde kusur ve kabahati olursa bunları dile getirmekte biz seçmenlere düşer. Aynen bugün olduğu gibi……
Son söz: Yıllarca Sinop Belediyesi, CHP tarafından yönetiliyor. Belediye başkanlarının (Metin Gürbüz Bey hariç. Başarılı hizmetlerinden ötürü kendini de kutluyorum) olumsuzlukları hakkında bir kaç ciltlik kitap yazarım. Dürüstlük vicdandır, partisi olmaz. Ayrıca Boyabat'da ki imara aykırı bir inşaatla ilgili parti binanızı ziyaret ettiğimde, orada hazır bulunan eski belediye meclisi üyeniz konu hakkında; ‘’X kişi imzayı at dedi, bende attım’’ dedi. Hatta o X kişi; ‘’Göğü mü esirgiyorsun’’ demiş. Sormazlar mı adama, bu halk sizleri neden seçti diye…. Ve soruyorum o aykırı imza neden/niçin/niye atıldı?
Not: Söz konusu resim ciddi sorunlar yaşamış bir kız çocuğu tarafından çizilmiş. Talebi üzerine de söz konusu yere asılmış. Sorun resmin gerçeği yansıtmamasıdır.
SAYGILAR
HÜSEYİN CÖMERT