Yayın Tarihi:22 10 2024 11:55(504)

Selâm ve Değer Vermek

OSMAN ÇAKIR/20 Ekim 2024

Günümüz toplumlarında insanlar arasındaki selâmlaşma ve güler yüzün eksikliği üzerine düşündüğümüzde, aklımıza gelen ilk şey, aslında çok basit olan bu insanî davranışların nasıl giderek geri plana atıldığı oluyor.

Eskiden komşular arasında sabahın erken saatlerinde bir "günaydın" ya da iş arkadaşları arasında bir "merhaba" demek, sanki günlük rutinin doğal bir parçasıydı.

Oysa artık bu basit nezâket gösterilerinin azalması, insan ilişkilerinde ciddi bir yabancılaşmayı da beraberinde getiriyor.

Bu durumun pek çok sebebi olabilir.

En başta, modern hayâtın getirdiği hız, stres ve bireyselleşme, insanlar arasındaki iletişim biçimlerini olumsuz etkiliyor.

Hepimiz günümüzü yetiştirme telâşında, zihnimiz başka düşüncelerle doluyken, karşımızdaki insanın varlığını fark etmeye fırsat bulamıyoruz.

Sabahları işe yetişme kaygısı, mesai arkadaşlarına ya da komşularımıza bir tebessümle selâm vermeyi bile zorlaştırabiliyor.

Ama bu gerçek, insanî bağlantılardan kopmanın bahanesi olamaz.

Selâm vermek, aslında karşımızdaki insana “seni fark ediyorum, varlığın değerli” demenin en basit yollarından biridir.

Bu küçük jest, günün geri kalanı için karşılıklı bir pozitif enerji yaratır.

Üstelik güler yüz ve sıcak bir selâm, psikolojik olarak da hem veren hem alan kişi üzerinde olumlu bir etki bırakır.

Yani sâdece bir anlık nezâket bile, günün akışını olumlu yönde değiştirebilir.

Peki neden bu kadar basit bir davranış zorlaştı?

Toplumlar, bireylerin kendine dönük yaşamalarını teşvik eden bir hâle geldi.

Teknolojiyle iç içe geçmiş bir yaşam tarzı, yüz yüze iletişimi azalttı.

Artık herkesin gözleri telefon ekranında ya da aklı yapacağı işlerde.

Sabahın erken saatlerinde bile sosyal medya ya da haber akışına dalmış insanlarla dolu metro vagonlarında, aynı vagondaki insanların varlığı neredeyse yok sayılıyor.

Selâmlaşmanın bir lüks hâline gelmesi ise bu yalnızlığın en açık göstergesi.

Diğer bir etken ise, güven kaybı.

Eskiden mahalle kültürü daha güçlüydü; komşular birbirini tanır, dertleşir ve yardım ederdi.

Günümüzde apartmanlar, siteler arasındaki yabancılaşma, kişilerin birbirini tanımamasına ve dolayısıyla selâmlaşmaya dahi gerek duymamasına yol açıyor.

Birbirimize selâm vermekten çekinir hâle geldik, çünkü artık birbirimize karşı güvensiziz.

Bu durum, sâdece komşular arasında değil, iş yerlerinde de geçerli.

Mesai arkadaşları arasında bile, soğukluk ve mesâfeli duruş, güler yüzlü bir merhabayı zorlaştırıyor.

Oysa İslâm geleneğinde selâm, insan ilişkilerinin en temel yapı taşlarından biridir.

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (SAV), “Selâmı yayınız” diyerek bu konuda açık bir mesaj vermiştir.

Selâmlaşmak, sâdece bir nezâket göstergesi değil, aynı zamanda bir sorumluluktur.

Birbirimize selâm verdiğimizde, aramızdaki mesâfeleri kapatır, barış ve huzur içinde yaşamayı teşvik ederiz.

Selâm vermek, aslında birbirimize insan olduğumuzu hatırlatmaktır.

Belki de yeniden başlamalıyız. Sabah kalktığımızda ilk işimiz yanımızdakine “günaydın” demek olmalı. İş yerinde asansörde karşılaştığımız mesai arkadaşımıza içten bir “merhaba” demek, çok da zor olmasa gerek.

Bu küçük adımlar, aslında toplumsal hayatın dokusunu yeniden inşâ edecek önemli adımlardır.

Selâm vermek, güler yüz göstermek, hem bizi hem de karşımızdakini insan kılar.

Unutmamalıyız ki, insanlık, küçük nezâketlerle büyük anlam kazanır.

Öyleyse soralım kendimize: Bugün kaç kişiye selâm verdik? Kaç kişiye bir tebessüm sunduk?

Bu soruların cevabında, belki de insanlığımızın en değerli parçalarını bulabiliriz.

Facebook'ta Paylaş

Yorumcuların dikkatine! Yasal Uyarı!

  1. Yorumlarınızı anlaşılır bir dille ve dilbilgisi kurallarına uygun olarak özenle yazınız. BÜYÜK HARF kullanmayınız. Tekrar okuyarak yanlışlarınızı düzeltiniz.
  2. Anlaşılmaz kısaltmalar yapmayınız.
  3. Lütfen yorumlarınızda terbiye dışı sözler kullanmayınız.
  4. Yazılan yorumların sorumluluğu yazarına aittir. Sonradan pişman olunacak hukuki sorunlarla karşılaşmamak için kişi veya kurumlara yöneltilmiş olan eleştirileriniz hakarete varmasın.
  5. Yorumlar denetlendikten sonra yayına verilecektir.
  6. Yazılarımızda yanlış ya da kusurlu bir konu bulunursa bunu lütfen bize bildiriniz.

Yukarıdaki Sözleşmeyi/Uyarıları kabul ediyorum.
'Evet' Yazın:
İsim:
E-mail: (isteğe bağlı)




Beni Unut

Boyabat'ta AK Parti kırılan gönülleri onarabilecek mi?


Kimi Baharı Kimi Kışı Yaşar


Anılardan Bir Demet


86 yıllık bir fotoğraf


Boyabat Gazetesi 10 Kasım Mesajı


Hisar Tuğla Eleman Aranıyor İlanı


Tarihin gördüğü en garip savaş


Boyabat Gazetesi Cumhuriyet Bayramı Mesajı


Medya, Tüketim ve Mutluluk


Sayın Boyabat CHP İlçe Başkanım…..


2024 Boyabat Yerel Seçim Sonuçları (31 Mart 2024)


Şafak Akça yazdı: Yaşasın Tatil!


2024 - 1445 Ramazan İmsakiyesi


Boyabat'ın 2023 yılı nüfusu belli oldu


Mutlu Yıllar


AKP iktidarı, hangi ekonomik program hedefini tutturdu ki?


Türkiye'de, sosyal adalet gereği zamlar yapılıyor!


Vergi Bağlandı


Sallım Çorba


Bazı Haramlar -2


Yılmaz Özdil şehit dedelerimizin dünyanın nerelerinde yattığını


Boyabat Ticaret ve Sanayi Odası Tanıtım Videosu


8-9 Şubat Boyabatta Kar Yağışından Görüntüler


5 bin - 30 bin TL'yi aşan faturaların GİB Portalından e-Arşiv olarak Düzenlenmesi


Müjde…. Hadi Hayırlı Olsun


Fevkaladenin Fevkinin de Fevkinde


Yazı ve Haberleriniz İçin:
boyabatgazetesi@boyabatgazetesi.com
haber@boyabatgazetesi.com
adreslerine E-posta gönderebilirsiniz.
Aralık ayı ziyaretci sayısı:

177640


Tasarım:DtGaNi