Kısa bir ayrılıktan sonra yine bir aradayız. Bazen insan o kadar yıpranmış ve yorulmuş hissediyor ki… kendini birçok şeyden soyutluyor, oysaki; düşünülmesi gereken o kadar çok şey var ki, hani beterin beteri vardır derler ya, öyle bir şey işte…
Yeni yılın herkese kattığı bir şeyler vardır, kimine yeni umutlar, kimine ayrılık, kimine bitmeyen bir hasret, kimine para, kimine taşıyamayacağı kadar büyük sıkıntılar, kimine de arkasında bırakamayacağı kocaman bir geçmiş.
Neyiz biz ?
Kimiz ?
Ne için yaşıyoruz ?
Hep daha fazlası için yaşıyoruz, fakat gözden kaçırdıklarımız, kaybettiklerimiz, sınandıklarımız bunlar geçiyor mu ?
İnsanlar sevdiklerinin değerini sahip olduklarını kaybettiğinde, tutacak bir el arayıp da tutunduğu bütün dalların kırıldığını, uzatılan ellerin aslında birbir azaldığını fark ettiğinde her şeyin bomboş olduğunu ve herkesin önce kendini düşündüğünü fark ediyor. Her koyun kendi bacağından asılır derler ya iyi bir şey yaptığında arkanda dağ gibi duran insanlar varken en ufak sıkıntıda seni kendi bacağından yalnız asılmaya layık görüyorlar.
Şimdi siz söyleyin yeni umutlar hayal ederken, hayallerimize başkalarını da ortak edelim mi ?