Ertuğrul Mehmed
emehmed@gmail.com
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) pandemi ilan ettiği yeni tip koronavirüs (Covid-19) hastalığı günlük hayatımıza birçok değişiklik getirdi.
Salgın hastalığı kontrol altında tutmak için tüm ülkeler önlem alma mücadelesi başlattı. Sağlık hizmetlerinden sorumlu bakanlıklar önemli kararlar aldı, bazı kurallar getirdi.
Bilgi edindik; tecrübe kazandık: Artık kendimizi hasta hissettiğimizde sokağa çıkmıyoruz. Zorunlu olmadıkça seyahat etmiyoruz. Kısa mesafeler için mecbur kalmadıkça toplu taşıma araçlarına binmiyoruz. Ellerimizi sık sık sabunlu suyla yıkıyoruz. Fazlasıyla kolonya tüketiyoruz. Maskesiz sokağa çıkmıyoruz. Sosyal uzaklaşma dediğimiz kendimizi izole etme kuralına uyuyoruz. Sokaklarda gezme ve mekânlara takılma alışkanlığımıza son verdik.
Gündelik yaşantımızın bir parçası olan toplu taşıma hizmeti belirli bir dönem düşük kapasiteyle çalıştı. Bu dönemde seyahatlerle ilgili mühim kararlar alındı, kurallar konuldu.
Daha düne kadar toplu taşıma araçlarında can emniyeti öne çıkan güvenli sürüş teknikleri üzerine eğitim almış şoförlerle ya da önceliğini bu konuya adamış şirketlerle seyahat etmek önemliydi. Şimdi buna bir yenisi daha eklendi. O’da hijyenik tedbirlerin üst seviyelere çıkarıldığı bir araçta sağlıklı bir ortamda seyahat etmek, yolculuğu tamamlamak.
Yolcuların can emniyeti kadar, araç içerisinde sağlıklı seyahat etmelerini sağlamak da önemli bir konu çünkü…
Yukarıda temas ettiğimiz gibi Covid-19 salgını dünyadaki işletmeleri durdu, bazı hizmet kollarını da yavaşlattı.
İnsanlar çalıştıkları işyerlerine daha sağlıklı bir ortamda seyahat ederek ulaşmak istiyorlar. Önceki günlere nazaran çok daha temiz bir toplu taşıma aracı, atölye, ofis, kantin, yemekhane arzuluyorlar.
Toplu taşıma hizmetlerinde yolcuların sağlığı için Covid-19 salgınına karşı koruyucu önlemlerin arttırıldığı güvenli bir seyahatin yanı sıra görgü kurallarına uygun hareket etmek bir kat daha önem kazandı.
Günlük alışkanlıklarımızdaki küçük değişiklikler büyük bir fark meydana getirebilir ve virüsün yayılmasını azaltmaya yardımcı olabilir.
Sosyal Mesafe
Otobüs duraklarında, metro-tramvay istasyonlarında beklerken, toplu taşıma araçlarına binerken ve otururken sosyal mesafeyi koruyun. Maske takarken bile diğer insanlardan mümkün olduğunca uzakta durun.
İyi Hijyen
Mikropların ve enfeksiyonun yayılmasını önlemenin en iyi ve en kolay yollarından biri olduğu için evden çıkmadan önce ellerinizi sabunlu suyla yıkayın. Toplu taşıma araçlarının biniş kısmında bulunan dezenfektan ürünüyle ek tedbir amacıyla ellerinizi temizleyin. Otobüsten indikten sonra ilk fırsatta ellerinizi tekrar yıkayın veya hemen yapamıyorsanız yanınızda bulundurduğunuz el dezenfektanı kullanın. Şüphe duyduğunuzda, mutlaka ellerinizi en az 20 saniye sabunla yıkayın.
Yeni Biniş Kuralları
Otobüslere her zamanki gibi ön kapıdan binin; orta ve arka kapılardan inin. Araca binerken ve inerken kapı önlerinde yığılma-izdiham oluşturmayın. Sıralı biniş ve iniş kurallarına riayet edin. Araç içerisindeki karşılıklı koltukları tek taraflı boş bırakın, oturmayın. Koridorda ayak izi görsellerin bulunduğu noktalarda durun. Ellerinizin içine kesinlikle hapşırmayın. Üzerine hapşırdığınız elinizle el tutacaklarından tutunmayınız. "Dirsek içi" olarak adlandırılan, kolunuza hapşırmak/öksürmek toplum sağlığı açısından en iyisidir.
Maske ve Yüz Kaplamaları
Bir maske veya kumaş yüz kaplaması virüsün yayılmasını yavaşlatmaya yardımcı olur. Şoförlerin ve yolcuların otobüse binerken maske veya kumaş yüz kaplamaları giymeleri gerekmektedir. Yeniden kullanılabilir kumaş maskeleri kullanıyorsanız, düzenli olarak yıkadığınızdan emin olun.
Yiyecek, İçecek ve Müzik Kurallarında Değişiklik Yok
Toplu taşıma araçlarında yemek ve içmek hala yasaktır. Maskenin altında yemek yemeyi denemeyin.
İşe giderken ve işten gelirken seyahat esnasında cep telefonunuzda en sevdiğiniz şarkıları dinleyebilirsiniz, ancak diğer yolculara saygılı olun ve mutlaka kulaklık kullanın.
Toplu taşıma araçlarında kurallara uyalım; herkes için temiz, sağlıklı ve keyifli bir yolculuk yapalım.