Ertuğrul Mehmed
emehmed@gmail.com
Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan koronavirüs salgının ardından çok sayıda ülkede insanlar sokakta ve toplu taşıma araçlarında maskeyle dolaşmaya başladı.
Uzak Doğu ülkelerinde maske kullanımı yıllardır yaygın. Bazı insanlar toplu taşıma araçlarında hastalık kapmamak için, bazıları da kronik hava kirliliğine karşı bunu ekseriyetle kullanıyor.
Uzak Doğu dışındaki ülkelerde ise dışarı çıkarken maske takmak pek rastlanan bir durum değildi.
Almanya’da yapılan bir araştırma, maske zorunluluğunun virüsün yayılmasının engellenmesinde etkili olduğunu ortaya koydu. Araştırmada, Almanya'nın diğer şehirlerine göre daha erken maske zorunluluğu getiren Jena ile zorunlu maske uygulamasını daha geç hayata geçiren kentlerde enfeksiyon sayılarının gelişimi karşılaştırıldı.
Maske zorunluluğu getirilen ilk kent olan Jena’da diğer kentlere göre vaka sayısı daha yavaş arttı.
Thüringen eyaletinin Jena kenti, 6 Nisan'da kamuya açık alanlarda koruyucu maskez orunluluğu getirerek, Almanya'da bu uygulamayı başlatan ilk büyük kent olmuştu.
Araştırmaya katılan Mainz'daki Johannes Gutenberg Üniversitesi'nden yapılan açıklamada, alışveriş veya toplu ulaşım araçlarında kumaştan yapılan koruyucu maske kullanımının, koronavirüsün yayılmasının önlenmesine katkı sağladığı belirtildi.
Araştırma, ağız ve burun maskelerinin konuşurken hava akışını engellediği ve bu şekilde enfeksiyon içeren parçacık ve damlacıkların havaya yayılmasını önlediği yönündeki salgın hastalıkları ve viroloji uzmanlarının tahminlerini doğrulamış oldu.
Bilim insanları, 22 Nisan'dan veya 27 Nisan'dan itibaren maske zorunluluğu getiren kent ve kasabalardaki vaka sayılarını incelediğinde de benzer bir sonuca ulaştı.
Johannes Gutenberg Üniversitesi'nden Klaus Wälde "Özetle, bu bölgelerde maske zorunluluğu getirilmesi, Covid-19'un yayılmasının yavaşlamasına katkı sağladı” dedi.
Öte yandan, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) şeffaf yüz koruyucu siperliklerin de koronavirüsten korunmak için etkili olabileceğini açıkladı.
DSÖ uzmanlarından Maria van Kerkhove Cenevre’de yaptığı açıklamada, tıbbi maskenin olmadığı durumlarda, şeffaf yüz siperliklerinin koruyucu olarak bir seçenek olduğunu söyledi. Ancak Kerkove, şeffaf siperlik ile ağız ve burun maskesinin koronavirüsten korunmak için yeterli olmadığının altını çizdi. DSÖ uzmanı, koronavirüsün bulaşmasını engellemek için sosyal mesafe kuralına uyulmasının ve insanların düzenli olarak ellerini sabunla yıkayarak, dezenfekte etmesinin şart olduğunu vurguladı.
Temizliğe kişisel olarak riayet etmek kadar, temiz ortamlarda bulunmakta çok önemli. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), kış aylarında artış gösteren salgın hastalıklar ve yeni tip koronavirüsden (Covid-19) yolcuları korumak için ilk önce 29 Şubat’ta Sağlık Daire Başkanlığı’na bağlı ekiplere metrobüs ve metrobüs duraklarını yıkatmış ve dezenfekte ettirmişti.
Salgına karşı önleyici tedbirleri peşi sıra almaya devam eden İBB, metrobüs ve duraklarının dezenfekte edilmesinin ardından 6 Mart 2020 Cuma günü başlangıç olarak Halıcıoğlu, Okmeydanı, Darülaceze, Okmeydanı Hastane, Çağlayan, Mecidiyeköy ve Zincirlikuyu metrobüs duraklarına el dezenfektan cihazları yerleştirdi. Bu uygulamayı kısa sürede metrobüs hattındaki diğer 44 istasyonun tamamına yaygınlaştırdı.
Daha sonra, 4 Nisan 2020 tarihinde vatandaşların toplu taşıma araçlarına yüz maskesiyle binmesi zorunlu kılındı. Maske takmayan yolcular toplu taşıma araçlarına bindirilmemeye başlandı.
Toplu taşımada yolcu düşüşü yaşanmasına rağmen, sabah ve akşam saatlerinde meydana gelen yoğunluğun önüne geçmek için ek tedbirler alındı. Bazı hatlarda sefer artırımına yönelik çalışmalar başlatıldı.
İstanbullular alınan tedbirler sayesinde düne nazaran daha temiz ve güvenli bir şekilde otobüs, metrobüs ve metro gibi toplu taşıma araçlarını kullanabilmektedir.