Çiftçi, demek ki, “Ben ekonomistim” demekle ekonomist olunmuyormuş. Sürekli mağdur edebiyatı. Başarı da sorumlu, başarısızlıklarda sorumsuz iktidar. Bahaneleri, iç güç, dış güç, muhalefet.
Bir sahil kasabasında, atadan çiftçi olduğunu söyleyen vatandaş ile yaptığım sohbette ülkenin, bugünkü ekonomik durumunu, çiftçilerin sorunlarını anlatırken, bana ekonomi dersi verdi adeta.
Türkiye ekonomisini bu hale getiren, ne dış ve iç güçler ne de marketler? Soruyurum size, temel gıdadan, akaryakıta, elektiriğe, doğalgaza zamları muhalefet mi yapıyor?
Yeter artık…
İktidarın vatandaşı enayi yerine koymasından gına geldi.
Saadet Partisi lideri Karamollaoğlu’nun dediği gibi, “Bu ülkenin 3 harfli marketlerle sorunu yok. AKP, MHP ve RTE ile” diyor.
Bir meyve bahçesine, ilaçlama, toplama, gübreleme, budama, meyve ağaçlarının diplerinin havalandırılması hepsi maliyet.
Meyve bahçelerinde bir kilo elma 50 kuruş alan yok.
Çitçi ne yapsın, hayvanlardan geri kalan meyveyi tarlalara dökmek zorunda kalıyor.
Çanakkale’den iki TIR meyveyi İstanbul haline gönderdim. Nakliye ücreti, hal parası, vergisi derken, para gelecek diye beklerken devlete borçlu çıktım.
Sen gel de bu ülkede çiftçilik yap.
Ülkeyi yönetenler, yatlara, gemilere verdiği ucuz mazotu çiftçinin ürünlerini taşıyan nakliye kamyon ve TIR’lara, traktörlere neden vermiyor?
Gübre fiyatlarını ucuzlatabilir. Elinden tutan mı var?
Çiftçinin bu sorunlarına çözüm bulunmadığı takdirde, vatandaş önümüzdeki yıllarda daha pahalı sebze ve meyve yiyecektir.
Tabi o da bulabilirse !
İktidar, çiftçiyi tarlasına, bağına küstürdü.
Yurtdışından meyve sebze ithal ederek bu çark dönmez.
Çekirdek aileler bile geleceklerini, ekonomilerini planlama yaparken, ne yazık ki tarım ve zirai planlaması olmayan bir ülke !
…..
AKP iktidarı, ne sebeple kapattığını anlamadığım Devlet Planlama Teşkilatı yeniden kurulmalıdır.
Çitçi, planlama ile tarlasına ürününü eker, girdiler ucuzlarsa fiyatlar düşer.
Örneğin, bir yıl herkes soğan, patates üretiyor ihtiyaç fazlası ürünler tarlada kalıyor.
Bizim yaptığımız, ya tutarsa çiftçiliği.
Biz, çiftçiler bu sorunları biliyoruz da devleti yönetenler bilmiyor mu?
Böyle giderse, Türk milleti sebze ve meyveyi yemeyi bırakın fotograflar da görür.
Demek ki, “Ben ekonomistim demekle” ekonomist olunmuyormuş.
Komsu ülkeler, yağmalarcasına alışveriş yaparken, vatandaşımız bit pazarından ceket, kışlık mont alıyor.
….
75 MİLYAR DOLAR DEPREM VERGİSİ NEREDE?
CHP Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, TBMM Bütçe görüşmelerinde, Bakan Kurum’a, 1999 Düzce depreminden sonra toplanan 75 milyar dolar deprem vergilerini ne yaptınız? Nerelere harcadınız? Öyle kaçış yok, Bunun hesabını vereceksiniz” dedi