Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu açıklamasını geçtiğimiz Pazartesi günü yaptı, Salı günü anket şirketleri Kılıçdaroğlu’nu Erdoğan’ını 13 puan önünde göstermeye başladı.
Anket bir bilim dalıdır. Hangi ara bu anketleri yaptınız? Anket denekleriniz sizi mi bekliyordu?
Anket şirketlerinin bu ölçümleri bana hiç inandırıcı gelmedi.
Hani halk arasında derler ya, “Kahve falına inanma, falsız da kalma” Türkiye’deki anket şirketlerine inanma, anketsiz de kalma!
24 Haziran 2018’de yapılan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerinde de anket şirketlerinin ölçümleriyle çoğu sınıfta kaldı. Erdoğan yüzde 52.6, Muharrem İnce 30.6 oy almıştı. Erdoğan Cumhurbaşkanlığı’nı açık ara kazanmıştı.
2018 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Erdoğan yüzde 52.6, İnce 30.6, Demirtaş 8.4, Akşener 7.3, Karamollaoğlu 0.9 oy almıştı. Muhalefet Cumhurbaşkanı adaylarının aldığı oy ile Erdoğan’ın aldığı oy oranı arasında fark yaklaşık yüzde 6 olmuştu.
2018 yılı ile 2023 seçimleri oy oranı aynı mı olur derseniz, biraz değil çok zor.
Çünkü; Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçmene verdiği vaatlerinin hemen, hemen hiç birini yerine getiremedi. İşsizlik, hayat pahalılığı, yoksulluk, yasaklar, rüşvet, yolsuzluk…
Meslek büyüğüm, duayen gazeteci, siyasetçi ağabeyimi telefonla Kılıççdaroğlu’nu Erdoğan’ın 13 puan önündeki anketleri değerlendirmesini rica ettim. “Çok erken yapılmış bir anket olduğuna bende katılıyorum. Fakat bir gerçek var, Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olacağı aylar öncesinden biliniyordu. CHP’nin Ocak ayında yaptırdığı geniş tabanlı ankette de seçimi kazanacağının sinyallerini veriyordu. Senin dediğin gibi üç günde yapılan bir anket değildir”
Sizce, Erdoğan’ın şansı nedir?
Türkiye 5 yıl önceki Türkiye değil. Köprünün altından çok sular aktı. 5 bin 500 lira emekli maaşı alan milyonlarca insan, AKP’nin iktidara gelmesinde çok büyük olan “Sürtük” dediği kadınlar mı, Kahramanmaraş depremine üçüncü günün akşamı enkaz çalışmalarına başlayan, deprem bölgesine gitmesi gereken çadırları stoklayan, Kızılay skandalları, depremin ardından 32 gün geçmesine rağmen, deprem bölgesinde çadır, su, gıda sorunu yaşayanlar mı, yurtdışına 418 milyar dolar kaçıranlara göz yuman iktidara mı oy verecekler? Cumhur İttifakı’nın bu seçimlerde alacağı oy yüzde 20’yi geçerse öpsün de başına koysun.
Hangi verilere göre böyle bir iddiada bulunuyorsunuz?
Gazetecilik ve siyasi tecrübelerime dayanarak iddia ediyorum. Üstüne bakarak söylüyorum, Erdoğan ağzıyla bir değil iki kuş da tutsa şansı yok”
Siz öyle iddia ediyorsunuz ama, AKP’liler yüzde 75 ile Erdoğan Cumhurbaşkanı diyorlar.
Onların siyaseten, seçmene gaz vermesi için söylemeleri normal. Birde ülke gerçekleri var.
Parmak boyası, sandıklardaki şaibeyi ve oy hilelerini önler mi?
“Hırsıza kilit dayanmaz” diye bir sözümüz var ya, hile, hırsızlık yapmayı koyan kesinlikle bir yolunu bulur hilesini yapar. Bu bir ahlak meselesidir. Neden, Hristiyan Avrupa ülkelerinde seçimlerde oy hilesi yapılmıyor da yüzde 99’u Müslüman ülke Türkiye’de yapılıyor onu sorgulamamız gerekmez mi? Parmak boyası kısmen de olsa hileyi azaltır. Onun için parmak boyasının kullanılmasında muhalefet ısrarcı olmalıdır”
Yüksek Seçim Kurulu, bu seçimde parmak boyası kullanılmayacağı kararını vermiş.
YSK’nın verdiği bu kararla, sandıklarda, oy pusulalarında, hile, hırsızlık, sahte oy kullanmak serbest anlamına gelmiyor mu?
2018 seçimlerinde mühürsüz oyları geçerli sayan YSK, bu seçimlerde parmak boyasının kullanılmasında kanunu işaret ediyor!
YSK, seçime yakın gizli oy, sandık başlarında muhalefetin görevlilerinin olmayacağı gizli oy tasnifi kararı alırsa kim ne diyebilir? Muhalefet birkaç gün yüksek perdeden konuşur, atar tutar “Atı alan Üsküdar’ı geçer”
Kılıçdaroğlu, bu seçimi kazanırsa YSK’ya rağmen kazanmış olacaktır.