Yayın Tarihi:17 05 2014 17:46(1952)

Asıl işveren devlet çıktı

Soma’da facianın yaşandığı ocağa ilişkin Sayıştay raporları, Soma A.Ş.’nin, ocağı devletin taşeronu olarak işlettiğini gösteriyor. Uzmanlar, hem devletin şirketle birlikte cinayetin asıl sorumlusu olduğuna, hem de yasadışı hizmet alımı yapıldığına işaret ediyor.

Yıldız Koç
Soma’da yaşanan facianın ardından Türkiye’nin dört bir yanında sokağa dökülen halk, “Katil hükümet” dedi. İş bırakan işçiler, alanlara çıkan öğrenciler büyük bir polis şiddetiyle karşı karşıya kaldı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise Soma’da “Katil Başbakan” sloganlarıyla karşılandı, bir vatandaşa yumruk attı ve markete sığınmak zorunda kaldı. Dün de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün gideceği Soma’da, yine olağanüstü güvenlik önlemleri vardı.

Halkın hükümeti cinayetten sorumlu tutması, ağırlıkla AKP iktidarının bugüne kadar uyguladığı politikalarla ilgiliydi. Hükümetin korkusunun bir başka boyutu daha olduğu ortaya çıktı.

soL’un yaptığı araştırmalara göre, Eynez bölgesinde bulunan ve facianın yaşandığı ocak, rodövans sistemine göre değil, hizmet alımı yöntemiyle Soma A.Ş.’ye verildi. Dolayısıyla yasalara göre, Soma A.Ş.’yle birlikte, asıl işveren olan Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu (TKİ) da asıl sorumlu.

Asıl sorumlu saklandı
Günlerdir yapılan açıklamalarda, ocağın rodövans üzerinden işletildiği belirtilerek, devletin sorumluluğunun üzeri örtülmeye çalışılıyor. Facianın yaşandığı ocakta, “ruhsat sahibi olan madencinin -yani bu durumda devletin- işletme iznini devretmesi ve bunun karşılığında pay alması” olan rodövans sistemi yerine hizmet alımıyla işin yürütülmesi, taşeronluk sisteminin uygulandığını gösteriyor.

Konuyla ilgili bilgi aldığımız, Maden Mühendisleri Odası’nın eski başkanı Mehmet Torun da işin hizmet alımıyla yürütüldüğünü doğruladı ve üst işverenin sorumluluğuna dikkat çekti. Maden Mühendisleri Odası İkinci Başkanı Can Doğan ise “Ruhsat TKİ’nin üzerine. Yani hizmet alımı var” dedi ve buradaki ilişkinin özü itibariyle taşeron ilişkisi olduğunu söyledi.

Rodövans sistemiyle, hizmet alımının -yani taşeronluğun- hukuki ve cezai yaptırımları arasındaki farkı sorduğumuz Avukat Erkan Kılıç, devletin sorumluluğuna işaret etti. İnşaat ve Yapı İşçileri Derneği’nin avukatı Kılıç, rodövans sisteminde devletin yasal sorumluluğunun denetim, gözetim gibi başlıklarla sınırlı olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: “Hizmet alımında ise devlet doğrudan sorumlu. Dolayısıyla bu durumun hem cezai hem de hukuki yaptırımı var. Aslında bu durumun cezai yaptırım olarak, doğrudan ‘taksirle adam öldürmek’ olarak değerlendirilmesi gerekiyor. Çünkü belirli önlemler alınmadığında iş cinayetinin ortaya çıkması beklenebilir ve öngörülebilir bir şey. Hukuki yaptırımı ise maddi ve manevi yaptırımlar. Hükümet yetkilileri yaptıkları açıklamalarda sadaka verir gibi, sorunları çözeceğiz diyorlar. Oysa bu durumda zaten devletin de firmayla birlikte ortak sorumluluğu var.”

‘Kamu işçisi olmalı’
Konuya ilişkin usulsüzlükler bununla da bitmiyor. İş Kanunu’na göre, asıl işin bir bölümünde taşeron sistemine geçilebilmesi için “işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirme” şartı aranıyor. Oysa TKİ’nin hizmet alımı yöntemiyle kömür üretimi yaptırdığı bu ocakta, bu koşullar sağlanmıyor. Bunun yerine, devletin kadro açmaması nedeniyle işlemeyen ocaklar özel sektöre devrediliyor. Hizmet alımı sözleşmesinin bu yönüne de dikkat çeken Kılıç, “TKİ’nin asıl işinin bu şekilde taşerona verilmesi yasadışıdır. Bu işçilerin asıl işverenin yani kamunun işçisi olması gerekir” dedi.

Sayıştay raporu ‘hizmet alımı’ diyor
Sayıştay’ın “Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Sınırlı Sorumlu Ege Linyitleri İşletmesi Müessesesi 2012 Yılı Raporu”nda aynen şu ifadeler yer alıyor:
“İR: 75153 ruhsat nolu sahada bulunan yeraltı ocağında Soma AŞ’ye (30.10.2009 tarihine kadar Park Teknik AŞ) hizmet alımı yoluyla kömür üretimi yaptırılmakta ve tuvönan kömürün tamamı Müessesece rüçhan hakkı kullanılarak bedeli karşılığında satın alınmaktadır.”

Aynı raporda, İR: 1841-2406 ruhsat nolu sahalar içinde yer alan Geventepe yeraltı ocağında ise Soma AŞ’nin rodövans usulüyle üretim yaptığı belirtiliyor.

Sayıştay Raporu’nda yazılı bu husus, Soma AŞ patronu Alp Gürkan’ın oğlu ve holdingin başkanvekilliği ve CEO’luk görevini yürüten Can Gürkan’ın açıklamalarıyla da tutarlı. İki yıl önce Hürriyet gazetesinden Vahap Munyar’la röportaj yapan ve Soma’da yılda 6 milyon ton kömür çıkardıklarını belirten Gürkan, Soma’daki işletmelerine ilişkin, “TKİ’nin iki ocağı bizde. Birinde rödovans üzerinden işletme yapıyoruz. Diğerindeyse taşeron modeliyle işi yürütüyoruz” demişti.

Alabaş: Burada taşeron sistemi var
Konuyla ilgili soL’a bilgi veren Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Eyüp Alabaş, rodövans sistemiyle, hizmet alımının uygulamadaki farkını şu sözlerle anlattı: “Rodövansta devlet üretilenden payını alır. Sahayı işletmeye kiralar, bir kira sözleşmesi yapar. Şirket üretimi yapar ve pazarlar. Sattığı ton miktarı başına devlete belli bir miktar rodövans bedeli öder. Örneğin, ‘Ben buradan 500 bin ton kömür çıkaracağım ve ton başına devlete 20 lira vereceğim’ diye taahhüt eder. Bunu çıkarsa da çıkaramasa da bu parayı öder. Hizmet alımında ise ruhsat TKİ’de kalır. Şirketin ürettiği kömür miktarı kadar, devlet şirkete para öder” dedi. Facianın yaşandığı ocakta uygulananın rodövans değil, hizmet alımı olduğunun altını çizen Alabaş, şunları söyledi: “Burada uygulanan taşeron sistemidir. İş Kanunu’nda yazan üst işverenin sorumluluğu burada geçerlidir. Üstelik asıl iş taşerona devrediliyor. Rodövans diye adlandırarak, yasadışı taşeronluk sistemini göstermemeye, sorumluluğu gizlemeye ve muvazaadan kurtulmaya çalışıyorlar.”

Haber: soL Gazetesi

Facebook'ta Paylaş

Yorumcuların dikkatine! Yasal Uyarı!

  1. Yorumlarınızı anlaşılır bir dille ve dilbilgisi kurallarına uygun olarak özenle yazınız. BÜYÜK HARF kullanmayınız. Tekrar okuyarak yanlışlarınızı düzeltiniz.
  2. Anlaşılmaz kısaltmalar yapmayınız.
  3. Lütfen yorumlarınızda terbiye dışı sözler kullanmayınız.
  4. Yazılan yorumların sorumluluğu yazarına aittir. Sonradan pişman olunacak hukuki sorunlarla karşılaşmamak için kişi veya kurumlara yöneltilmiş olan eleştirileriniz hakarete varmasın.
  5. Yorumlar denetlendikten sonra yayına verilecektir.
  6. Yazılarımızda yanlış ya da kusurlu bir konu bulunursa bunu lütfen bize bildiriniz.

Yukarıdaki Sözleşmeyi/Uyarıları kabul ediyorum.
'Evet' Yazın:
İsim:
E-mail: (isteğe bağlı)




Beni Unut
Yazı ve Haberleriniz İçin:
boyabatgazetesi@boyabatgazetesi.com
haber@boyabatgazetesi.com
adreslerine E-posta gönderebilirsiniz.
Mayıs ayı ziyaretci sayısı:

43071


Tasarım:DtGaNi