Yayın Tarihi:04 08 2014 05:38(2543)


ERDOĞAN'ın Maltepe Mitingi

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, muhtaçlara ulaşma, mazlumların hakkını savunma, Türkmenlerin ihtiyaçlarını giderme noktasında ne CHP ne de MHP ellerine su dökebileceğini ifade ederek, "Bu MHP'nin milliyetçiliği fasondur fason. Bunların milliyetçiliği de halkçılığı da sahtedir sahte. Bunların milliyetçiliğini, çıkardıkları ortak adaylarında, yani monşerde gördük" dedi.

Erdoğan, Maltepe Etkinlik Alanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, Suudi Arabistan'ın, Ekmeleddin İhsanoğlu'nun İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreterliği'nden çekilmesini istediğini hatırlatarak, "Suudi Arabistan 'Bunu çekin' diye bize söyledi, mevcut Cumhurbaşkanımız Abdullah Bey'e söyledi, dışışleri bakanımıza söyledi. 'Bu adamı alın buradan' dedi. Biz de dedik ki 'Yani seçim yapıldı, seçimle geldi, seçimle geleni alma imkanımız malum yok. Biz sizi bu noktada gücendirmek istemeyiz, ama böyle bir imkan yok" diye konuştu.

İhsanoğlu'nun da kendilerine "Benim arkamda durmuyorsunuz" dediğini aktaran Erdoğan, "Tamam da sen başarısızsın, beceriksizsin. Seni bundan dolayı istemiyorlar. 'Bana nişan taktılar' diyor. Sana 'gidesin' diye nişan taktılar ama artık o kadar oyaladın ki süre doldu, ayrılmak zorunda kaldın. Utanmadan sıkılmadan ifade kullanıyor, bize ahlak dersi vermeye kalkıyor. Sen önce ahlak dersini beraber hareket ettiğin kişilerle konuş. Sen bizi nasıl olur da İŞID'in saldırılarından, yani 10 Haziran'dan bizi kalkıp da sorumlu tutarsın" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan, tüm bölgeye 441 bin kutu ilaç gönderdiklerini belirterek, "Muhtaçlara ulaşma, mazlumların hakkını savunma, Türkmenlerin ihtiyaçlarını giderme noktasında ne CHP, ne de MHP bizim elimize su dökemez su. Bu MHP'nin milliyetçiliği fasondur fason. Bunların milliyetçiliği de halkçılığı da sahtedir sahte. Bunların milliyetçiliğini, çıkardıkların ortak adaylarında, yani monşerde gördük" değerlendirmesinde bulundu.

"İthal aday"

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 1949'da Demokrat Parti'nin, Menderes ve arkadaşlarının gümbür gümbür iktidara geldiğini, halkın akın akın Demokrat Parti'ye koştuğunu dile getirerek, şunları anlattı:

"Cumhurbaşkanı İsmet İnönü de kara kara düşünüyor. 'Demokrat Parti'nin önünü nasıl keserim' diye hesaplar yapıyor. Kılıçdaroğlu da ondan öğrenmiş herhalde. Sonra da aklına bir fikir geliyor. 'Dindar insanı başbakan yapayım, seçimlere girsin, Demokrat Parti'nin oylarını alayım.' Çok ilginç. Hikaye aynen bugünküne benziyor. Şemsettin Günaltay'ı buluyor. Kimdir bu Şemsettin Günaltay? Bir, merhum Mehmet Akif'in arkadaşı. İki, o da profesör. Üç, ilahiyatçı, tarihçi. Dört, 3 dil biliyor. Aynen bugünkü gibi. Hiç fark yok. Sonuç ne oluyor? CHP ve Şemsettin Günaltay ağır yenilgi alıyor. Demokrat Parti ezici bir zafer kazanıyor. CHP bugün de aynısını yaptı. Gitti dışarıdan aday ithal etti, MHP'yi de yanına aldı. Zaten vagon. Vagonu da arkasına taktı, bir monşeri aday gösterdi. Neymiş, profesörmüş. Neymiş, üç dil biliyormuş. Tercüman mı bu? Biz tercüman mı arıyoruz, yoksa ülkeyi yönetecek adam mı arıyoruz? Tercüman arıyorsak çok. Üç dil bilen de var, 5 dil bilen de var. Ben işte tercümanla yürütüyorum işi. Neymiş babası merhum Akif'in arkadaşıymış. Baban çok muhterem bir insan da sana bir faydası yok. İstiklal Marşı'nı bilmeyen bir monşer. Sadece monşer değil, CHP'nin genel müdürü gibi bu da çarkçı. Çarkçı Kemaliniz vardı şimdi bir de çarkçı Ekmelimiz var."

Erdoğan'ın bu sözlerinin ardından İhsanoğlu'nun Edirnekapı Şehitliği'ni ziyareti sırasında İstiklal Marşı'nın dizelerini okuduktan sonra "Çanakkale Şehitleri şiirinden herhalde" ifadelerinin bulunduğu görüntüleri sinevizyonla alandakilere iki kere gösterildi.

Vatandaşların yuhalama sesleri üzerine Erdoğan, "Yuhalamaya gerek yok, sadece izleyelim" dedi.

Erdoğan, "Ne diyeyim. Profesör, profesör. Bugün yeni bir şey daha söylemiş. 'Ben edebiyatçıyım' diyor, 'Bu işleri iyi bilirim' diyor" şeklinde konuşarak, İhsanoğlu'nun görüntüleri sinevizyonda göstertti.

"Yanlarına bir kafadar daha buldular"

Yahya Kemal'in "Süleymaniye'de bayram namazı" diye bir şiiri olmadığını, "Süleymaniye'de bayram sabahı" diye bir şiiri olduğunu ifade eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Edebiyatçı ya. Edebiyatçı olduğundan bunlar kaynaklanıyor. İyi hazırlanmamış. Görüyorsunuz hal bu. Dün Hatay'da konuşuyor. Dünyayı ne kadar tanıdığını, uluslararası ilişkilerde ne kadar usta olduğunu övüne övüne anlatıyor. 'Çekoslavakya devlet başkanı arkadaşım' diyor. Ya Ekmel, Çekoslavakya, diye bir devlet mi kaldı ya. Artık Çek Cumhuriyeti var. Sen nasıl tanıyorsun? Çekoslavakya iki ayrı devlet oldu. 21 sene oldu. Yarın da çıkıp Yugoslavya derse şaşırma. Öbür gün çıkıp Sovyetler Birliği derse ona da şaşırmayın. CHP genel müdürü, CHP genel başkanı milleti eğlendiriyordu, şimdi yanlarına bir kafadar daha buldular. Hisseli harikalar kampanyası."

"Monşerde sigortalar attı"

Ekmeleddin İhsanoğlu'nun "Cumhurbaşkanlığı makamı devletin sigortasıdır" dediğini hatırlatan Erdoğan, "Seçime bir hafta var. Monşerde sigortalar attı" dedi.

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Erdoğan, CHP'ye ve MHP'ye gönül verenler adına üzüldüğünü dile getirerek, şöyle devam etti:

 "Bu partilerin üst yönetimleri ne olursa olsun, tabanlarındaki samimi insanlar bunu haketmiyor. Bu yapılan CHP ve MHP seçmenine haksızlıktır. İdeolojik oy kullanmayalım. Bu zat siyasetten anlamaz, siyasetin s'sini bilmez. Siyaset, insan yönetme sanatıdır. 'O makamda siyaset yapılmaz' diyor. Cumhurbaşkanlığı makamına giden siyaseti bilmezse zaten hiçbir şeyi yapamaz. Oraya biz sekreter seçmiyoruz ya. İslam Teşkilatı Örgütü'ne sekreter oldun biliyoruz da ama Türkiye Cumhuriyeti'nin başına genel sekreter seçmiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin başına cumhurbaşkanı seçiyoruz. İnanıyorum ki CHP'ye, MHP'ye gönül verenler 10 Ağustos'ta bunun hesabını sandıkta soracaktır. Bu çarkçı adayı, bu monşer adayı getirdiler. Pensilvanya, İstanbul'daki holding medyası...  Getirdiler bu adayı piyasaya sürdüler. Ama mızrak çuvala sığmıyor. 40 günde siyasetçi olunmaz. Türkiye'nin sevincine, hüznüne ortak olmayan bu milletten teveccüh göremez. İnanıyorum ki, İstanbul bir hafta sonra bu çakma adaya cevabını sandıkta verecektir."

------------------

internet haberlerinden derlenmiştir.


Facebook'ta Paylaş
3. Yorum: şaban 06 08 2014 10:04
helal başbakanım

2. Yorum: böyle mi olmalı? 04 08 2014 17:43
demokrasi kuralları işleyen her ülkede bir şekilde seçimler olur! adaylar, gerek meydanlarda,gerekse salon toplantılarında seçildikleri taktirde nasıl bir yönetim anlayışı içinde olacaklarını halka anlatırlar! halk, adayların bu düşüncelerini değerlendirir ve oyunu kullanır.son 10 yıla kadar ülkemizde de bu yönde diyebileceğimiz seçimler bu şekildeydi! şimdi ise bu seçimleri mumla arar olduk! ülke yönetimi ile ilgili düşünceler yerine,adayların kişilik yapıları,düşünceleri ön palanda, karşılıklı hakaretlerle anlatılıyor!
rüşvet ve yolsuzlukla suçlananlar,aklanmak yerine diğer kişileri, kişiliklerine,düşünceleri
ne ,inançlarına yönelik gereksiz şekilde suçlamalar icat edip halka anlatıyorlar!dün çok iyi idi! bugün kendisine rakip olunca çok kötü kişi oluverdi!
bir seçim çalışmaları böyle mi olmalı dedirtmiyor mu kişiye? bugün birbirlerine kin,nefret,öfke dolu söylemlerle hitap edenler yarın bir şekilde karşılaştıklarında birbirlerinin yüzüne bakacak yüzleri olur mu acaba?

1. Yorum: alın demiş de... 04 08 2014 17:11
suudi arabistan ekmel beyden hoşnut değilmiş! olmaz,olamaz tabiki! ekmel bey laik,demokrasi kurallarını benimsemiş,hukukun üstünlüğüne inanmış bir kişi! ya suudi kral! orada demokrasi mi var? hukuk mu var? laiklik mi var? hiç biri yok!!! acaba sayın başbakan neden bu ülkenin böyle bir talebinin olduğunu söyler ki? din üzerinden kişilere bir algı operasyonu yapmak değilmidir! güya diyor ki kutsal mekanlarımız bu ülkededir ve bundan dolayı bu ülke yöneticileri de kutsaldır! bir ülke yöneticisi,ülkenin tüm gelirlerine sahip olacak,adı üstünde krallar gibi yaşayacak ve sıra halka gelince, halk yoksulluk içinde yaşam mücadelesi verecek! geziye giderken bile altın işlemeli tuvalet taşlarını yanında götüren bir kişinin, islamla ne kadar alakalı olduğu her halde sorgulanmalıdır değil mi?


Yorumcuların dikkatine! Yasal Uyarı!

  1. Yorumlarınızı anlaşılır bir dille ve dilbilgisi kurallarına uygun olarak özenle yazınız. BÜYÜK HARF kullanmayınız. Tekrar okuyarak yanlışlarınızı düzeltiniz.
  2. Anlaşılmaz kısaltmalar yapmayınız.
  3. Lütfen yorumlarınızda terbiye dışı sözler kullanmayınız.
  4. Yazılan yorumların sorumluluğu yazarına aittir. Sonradan pişman olunacak hukuki sorunlarla karşılaşmamak için kişi veya kurumlara yöneltilmiş olan eleştirileriniz hakarete varmasın.
  5. Yorumlar denetlendikten sonra yayına verilecektir.
  6. Yazılarımızda yanlış ya da kusurlu bir konu bulunursa bunu lütfen bize bildiriniz.

Yukarıdaki Sözleşmeyi/Uyarıları kabul ediyorum.
'Evet' Yazın:
İsim:
E-mail: (isteğe bağlı)




Beni Unut
Yazı ve Haberleriniz İçin:
boyabatgazetesi@boyabatgazetesi.com
haber@boyabatgazetesi.com
adreslerine E-posta gönderebilirsiniz.
Nisan ayı ziyaretci sayısı:

386275


Tasarım:DtGaNi