Okullarımızda Tasfiye Edilen; Müdürler Değil, Çocuklarımızın Geleceğidir!

Uzunca bir bekleyişin ardından İl Milli Eğitim Müdürlüğü, eğitim kurumlarına müdür görevlendirmelerini nihayet gerçekleştirdi. Sinop’ta okullarımızda iş barışını bozan ve adalet duygusunu tamamen zedeleyen müdür görevlendirme sürecine dair değerlendirmemizi kamuoyuyla paylaşmamız zorunlu olmuştur:

- İlk defa ve yeniden görevlendirilen müdürlerin % 80’inin hükümetin arka bahçesi olan bir sendikaya üye öğretmenlerden oluşması, eğitim alanının nasıl da partizan yapılaşmaya açıldığının açık resmidir. Görevlendirilenlerin % 10’unun ise bu sendikaya üye olmasa dahi iradesinin teslim alındığı bizlerce bilinmektedir. Artık okullarımızda eğitim yöneticilerinin çoğu; olmasını arzu ettiğimiz gibi liyakat sahibi kimseler değil, açıkça hükümetin okullarda görevlendirdiği siyasi komiserleridir.

- Talim Terbiye Kurulu verilerine göre eğitim alanında atamaya esas 89 branş varken, listede görevlendirilen müdürlerin dörtte birinin Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi branşından olması düşündürücüdür. Müdür olarak görevlendirilen Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerinin tamamının yandaş sendikaya üye olması da işin başka bir vahim boyutudur.

- Yönetmelikte belirtilmesine rağmen İl Milli Eğitim Müdürlüğü ilk defa ve yeniden görevlendirilecekler için yapılan mülakat sonuçlarını liste halinde açıklamamıştır. Bilgi edinme hakkımız uyarınca kurumdan istediğimiz listeyi açıklamamakta ısrar etmeleri, yapılan değerlendirmenin hakkaniyeti ve güvenilirliği konusunda ciddi şüpheler uyandırmıştır.

- Görevlendirmelerde dikkat çekici bir diğer nokta ise; daha dün yetersiz oldukları “tespiti” üzerinden müdürlükleri aynı eğitim kurumunda uzatılmayan bazı idarecilerin; sendika değiştirmek, üye olduğu sendikadan istifa etmek veya birtakım sözler vermek gibi adımları attıktan sonra bugün görevlendirmelerinin yapılmış olmasıdır.

Üzülerek belirtiyoruz ki bugün okullarımızda ne iş barışı kalmıştır ne de nitelikli eğitim… Kamusal eğitimin içinin boşaltılarak piyasaya ve siyasi talana açılması gibi hedefleri olan hükümetin, bu yaklaşımlarını eğitim alanında hayata geçirmesinin aktörleri olan kadroların istihdam edilmesi hedefi, okulları bu duruma getirmiştir.

Hükümet; eğitimi, siyasal ve ideolojik ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde dizayn etmekte; halkın nitelikli eğitim hakkını hiçe saymaktadır. Son yaşanan tasfiye operasyonu da hükümetin bu yaklaşımını resmetmektedir.  Okullarımızda yöneticilerin belirlenmesi; son yaşanan türde tasfiye ve siyasal talan operasyonlarıyla değil, hizmetlisinden öğretmenine, velisinden öğrenci temsilcisine tüm bileşenlerin demokratik katılımıyla gerçekleşmelidir.

Eğitim Sen olarak, bu yaşanan siyasal talana, partizan kadrolaşmaya, eğitimin içeriğinin boşaltılmasına karşı sessiz kalmayacağımızı; parasız, kamusal, demokratik, eşitlikçi, bilimsel ve laik bir eğitimin insan hakkı olduğunu savunmaya devam edeceğimizi kamuoyuna saygılarımızla sunarız.

Hakan Eker
Eğitim Sen Şube Başkanı