Yayın Tarihi:29 12 2014 22:35(1322)


Öğrenci Olaylarını Değerlendirdi

Gazi Üniversitesi Rektör danışmanlarından Sinoplu hemşehrimiz Prof Dr. Emin Kuru geçtiğimiz hafta üniversitelerde çıkan öğrenci olaylarını değerlendirerek "Biz 12 Eylül’ü yaşamış bir nesiliz bu ülkede bitmeyen hikâyeleri gördük. Soğuk savaş dönemlerinde komünizmin tahrik edici gösterileri ile kendimizi savaş ortasında bulduk çok canlar yandı çok ocaklar söndü."..." Seksen öncesi gibi teröre gençlerimizi kurban vermek istemiyoruz.." ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Emin Kuru sosyal paylaşım sitesindeki yazısında ayrıca şu ifadelere de yer verdi:


"Gele gele gelindi yolun sonuna…Yürütülen açılım süreci…. İmralı ile yaşanan bahar havası 33 ildeki ayaklanma provasından sonra marksist gençlik ile PKK saflarına zorla itilen üniversite gençliği Türkiye’nin bir çok ilinde düğmeye basılmış gibi boy gösterdiler. Gazi üniversitesindeki huzur şer odaklarını rahatsız etmiş ki Gazi’li olmayan bayan öğrenciler gönderilerek özel bir ilgiye muhatap olduğumuzun mesajını verdiler.
Bu organizasyonla Türkiye’de nabız yoklandı. Karşılarındaki muhtemel reaksiyon mihraklarını tespit ettiler, pkk yı meşrulaştırmak bir proje dahilinde politika olarak sanki dikta ediliyor, bunu görüyoruz.  Biz 12 Eylül’ü yaşamış bir nesiliz bu ülkede bitmeyen hikâyeleri gördük. Soğuk savaş dönemlerinde komünizmin tahrik edici gösterileri ile kendimizi savaş ortasında bulduk çok canlar yandı çok ocaklar söndü. Bu günde bayrağa alternatif bir bayrak vatandan koparılacak bir bölgenin rahatsızlığını yaşıyoruz tıpkı seksen öncesi gibi tarih tekerrür ediyor sanki… İşte bu gün Şırnak Cizre’de resmen sokak savaşları olmaktadır pkk ve hüda-par arasında devlet ortada yoktur .

Bütün ideolojilerin hammaddesi gençliktir, her kahraman gençlerin ölümü ile tarihe geçer ölenler kalabalıktır, ismi bile zikredilmez bir kaç simge isim yeterlidir, kayıp gençlerdir bunlar heyecanını kontrol edememiş genelde gariban, ya öksüz ya yetim yada işçi ailesinin umudu olan çocuğudur, olaylar bir girdap gibi gelir kimin kimi niye vurduğu bilinmez ama her ölüm ideolojileri şahlandıran taze kandır. Şuursuz kitleleri oluşturur böylece suçsuz günahsızlar gençler bulunduğu yerde infaz edilmeye başlanır. Bütün çıkar odakları uluslararası provokasyon merkezleri iş başı yaparlar anlayamazsınız aynı silahtan çıkan mermiler ayrı kutuplardaki gençleri katleder. Cenazenin kalabalıklığı kitlelerin öfkesini pekiştirir, toplum cinnet geçirmiş durumda ön yargılar oluşmuş kalıp yargılara dönüşmektedir, işte bölünme budur şiddetin hakim olmasıdır.. Toplum cinnet geçirdikçe et tırnak kerpetenle ayrışmaya zorlanacaktır yapılan evlilikler akrabalıklar yıllara sarkık dondurulacaktır. Türkiye maalesef böyle olumsuzluklarla yüzleşecektir gerçekçi olunmassa acıda olsa bu öngörülerimizi paylaşmak durumundayız..
Güneydoğuda yapılan üniversite sınavlarının kontrol edilemeyişi sadece pkk kontrolünde gençliği üniversitelere monta etti. Sayın Cumhurbaşkanı’da sınav yolsuzluğu ifadesini kullanmıştır, bu bakımdan doğru tespit kabul ettiğim ifadeyi kullanıyorum üniversitelerde bu ve benzeri gençleri önce iyi tespit etmek gerekiyor. Bu genç tipi ders düzenini önce bozmak isteyecektir demek ki dirayetli idareciler gerekiyor ders düzenini sağlayacak. Tazıya tut tavşana kaç diyen idarecilerle huzur sağlanamaz Türkiye’de üniversitelerin karışmasını istemeyen yöneticiler beceriksiz risk alamayan yöneticileri tercih etmemelidirler, ön yargıdan uzak atamalar çıkış yoludur. Çünkü bu sefer seksen öncesi gibi olmayacak bu karışıklık. ihanet odakları tam kamuflaj olmuş durumdalar kim kimdir belli değil caddeler sokaklar uyuşturucu bonzaı tuzakları ile dolu… Çıkan güvenlik paketi etkili olabilecek mi? Göreceğiz..Bu nedenlerle ideolojik kinlenmeye bile gerek kalmadan kullanılacak istismara müsait gençlik çok. Gençlik politikası genci kazanma değil siyasi saf tutmaya zorlayan yapılanmalar gösterdiği için gençlerin büyük bir çoğunluğu kontrolsüzdür. Maalesef üniversitelerde bu kontrolsüzlükten nasbini almıştır üniversite gençliğini doğru yönlendirecek politikalar yok gibidir. Göstermelik öğrenci toplulukları yada gençlik merkezleri ile bu olmaz, Türkiye öğrencilerini bilimsel atmosfere yönlendirdiği yeni yapılanmalara sahip olmalıdır..
Özelikle üniversite gençliğine buradan söyleyeceğim şudur; bağırarak polis taşlayarak hiç bir dünya görüsü hâkimiyet kuramadı, bu çalkantılarda gençler öldüğü ile kaldılar. Erzincan ve bir çok üniversitedeki aynı anda meydana gelen kıpırdanış hayra alamet değil demek ki üniversitelerin karışması noktasında irade dışarıda.  Bu bozgunculuğun karşısında oluşacak reaksiyon seksen öncesi gibi etten duvar olamamalı artık. Saflarını sıklaştırarak duruşları yasal çerçevede olmalıdır. Çünkü Türkiye’yi karıştırmak isteyenler federasyon yapısını dikta etmeye çalışanlar uluslararası ihanet merkezleri,  vatanperver ülke sevdalılarının ittifakı değildir. Onlar üniversiteye sınav sisteminin zafiyetinden istifade edilerek yerleştirilmiş kullandıkları gençler olacaktır, demek ki muhatap pkk narası atan üç beş kullanılan genç değildir. Ülkenin bölünmesini istemeyen gençlik duruş stratejisini bu gerçeğe göre oluşturmalıdır, vurmak vuruşmak belki bu ülke sevdalıları için en basit olanıdır, küresel entegrasyon sürecindeki Türkiye vatan sevdalısı gençlerini uluslararası hukuk, uluslararası insan hakları hukuku, uluslararası deniz hukuku, birleşmiş milletler mevzuatı, üstün teknoloji bilgisi, üretim, istihdam, rekabet, dış politika uzmanlığı bilgileri ile donatıldığı zaman ihanet merkezleri ile eşit şartlara gelinmiş olunacaktır en zor olanı bu ülke için budur. Üniversitelerdeki kıpırdanış düğmeye basıldığını gösteriyor… Türkiye yolun sonuna geldi, bölünme belasını da az zararla atlatsın istiyoruz.. Seksen öncesi gibi teröre gençlerimizi kurban vermek istemiyoruz.. Eğer bir gün son söz söylenecekse merak etmeyin 60’lı yaslarda 12 Eylül öncesini yaşamış babalarınız son sözünü söyler tecrübeli ordu komutanlarıdır onlar.. Sadece rol değiştirmeleri yeterlidir. Kendini cengaver sananlarla da muhatap olmazsınız böylece tek çıkış yolunuz ders düzeninizi sağlamaktır oyunu böyle bozabilirsiniz…."



Facebook'ta Paylaş

Yorumcuların dikkatine! Yasal Uyarı!

  1. Yorumlarınızı anlaşılır bir dille ve dilbilgisi kurallarına uygun olarak özenle yazınız. BÜYÜK HARF kullanmayınız. Tekrar okuyarak yanlışlarınızı düzeltiniz.
  2. Anlaşılmaz kısaltmalar yapmayınız.
  3. Lütfen yorumlarınızda terbiye dışı sözler kullanmayınız.
  4. Yazılan yorumların sorumluluğu yazarına aittir. Sonradan pişman olunacak hukuki sorunlarla karşılaşmamak için kişi veya kurumlara yöneltilmiş olan eleştirileriniz hakarete varmasın.
  5. Yorumlar denetlendikten sonra yayına verilecektir.
  6. Yazılarımızda yanlış ya da kusurlu bir konu bulunursa bunu lütfen bize bildiriniz.

Yukarıdaki Sözleşmeyi/Uyarıları kabul ediyorum.
'Evet' Yazın:
İsim:
E-mail: (isteğe bağlı)




Beni Unut
Yazı ve Haberleriniz İçin:
boyabatgazetesi@boyabatgazetesi.com
haber@boyabatgazetesi.com
adreslerine E-posta gönderebilirsiniz.
Mayıs ayı ziyaretci sayısı:

65983


Tasarım:DtGaNi