Karadeniz, Sinop Nükleer Enerji Santrali İçin Meclis Araştırması İstedi

CHP, Sinop’ta kurulması planlanan nükleer enerji santralinin Meclis tarafından araştırılmasını istedi.

CHP Sinop Milletvekili ve Çevre Komisyonu Üyesi Barış Karadeniz’in hazırladığı ve 20 CHP milletvekilinin imzasıyla TBMM Başkanlığı’na verilen araştırma önergesinde, Türkiye’de ve özellikle Sinop’ta kurulacak ve kurulması planlanan nükleer santraller nedeniyle gelecekte yaşanabilecek olumsuzlukların doğru ve kalıcı politikaların oluşturularak önlenmesi, nükleer santrallerin yaratacağı sorunlar üzerine kapsamlı olarak tespitlerin yapılması, nükleer enerjiye alternatif politika önerilerine öncelik kazandırılması, nükleer santrallerin “yaşam” ve “çevre hakkı” açısından yaratacağı sorunların tespiti ve çözümlerinin araştırılması istendi.

Önergenin gerekçesinde, dünyada çevre felaketlerine, insan ve canlıların hayatlarına mal olan nükleer santrallerin sabıka dosyaları oldukça kabarık olduğuna dikkat çekildi. Türkiye’de halkın en büyük tedirginlik duyduğu projelerin nükleer santraller olduğu, Çernobil nükleer faciası nedeniyle yaşanan kanser vakalarının vurgulandığı önergede, “Sinop ve Karadeniz halkı bu tedirginliği en yoğun yaşayanlardır” denildi.

“Japonya Sabıkalı Ülke”

Barış Karadeniz hazırladığı araştırma önergesinin gerekçesinde eğitim ve turizm kenti olarak bir marka olmayı hedefleyen Sinop halkının nükleer enerji santralini istemediğini, halka karşı halka rağmen nükleer santral  projesinin halkın talebi doğrulutusunda derhal rafa kaldırılması gerektiğini belirterek şu ifadelere yer verdi:

“2013 yılında Japonya ile Sinop İnceburun için nükleer santraller kurmak üzere anlaşma imzalanmıştır. Japonya, Fukuşima Daiçi Nükleer Santrali’ndeki kazadan sonra insan ölümleri ve çevre felaketi nedeniyle nükleer santraller bakımından sabıkalı bir ülke olmuştur.

Fukuşima kazası, nükleer santrallerin güvenilirliği konusunu bir kez daha dünya gündemine getirmiştir. Kaza sonrasında birçok ülke için genel tutum nükleer santral güvenlik gerekliliklerini yeniden gözden geçirme şeklinde gerçekleşmiştir. Almanya, Japonya’dan sonra nükleer santral kazasının politikalar bakımından etkisinin en fazla hissedildiği ülkedir. Mayıs 2011 tarihinde hükümet tarafından 2022 yılına kadar aşamalı olarak nükleer enerji santrallerinin tamamen devre dışı bırakılacağı açıklanmıştır. Bilindiği gibi, nükleer santrallerde herhangi bir kaza olmasa da santralin kurulduğu bölgede radyasyon artışının yaşandığı, hava, su, toprak kirliliğine neden olduğu ve canlılar üzerindeki olumsuzlukları bulunmaktadır. Sinop’ta kurulması planlanan nükleer santralin soğutma sularının deniz ekosistemindeki dengeyi bozması, bölge atmosferinde, tarım ve orman alanlarında ağır metal, atık tuz ve minerallerin yaratacağı çevreye yönelik tehditler, nükleer atıkların nerede ve nasıl yok edileceğinin belirsizliği gibi bir çok unsur, çevreye ve insan sağlığına zarar verecektir.”​