Yayın Tarihi:05 02 2016 01:27(2202)

Karıncaezmez Şevki

Karıncaezmez Şevki

Ayakkabısından çorabına, gömleğine kadar her şeyi sarı kırmızı renklerde bir amigo,

1960'lı ve 1970'li yıllarda Galatasaray tribününde herkes tarafından bilinir hale gelmişti.

Mesleği otobüs şoförlüğü olan Şevki bey, otobüsleri çiçeklerle donattığı için kurum tarafından ikaz edilince görevinden istifa etmiştir ve Opel marka otomobiliyle taksicilik yapmıştır.

Taksisiyle Galatasaray Lisesi önüne gelir, yaklaştığında otomobilini durdurup üzerine çıkar ve selam dururdu.

İstiklal Caddesi'nin trafiğini kitleme pahasına!

1919 doğumlu Karıncaezmez'in gerçek adı Şevki Güney'di. O'na Karıncaezmez namını, devrin İstanbul Emniyet amiri, sonradan İçişleri bakanlığı da yapan Orhan Eyüboğlu vermişti. çünkü Şevki aslen şofördü ve sürücülük hayatı boyunca bir tek kaza bile yapmamıştı.

Bugün köprü trafiğinde, en ufak bir hata gördüğünde korna çalan, küfür eden ve arabadan inip kavgaya girişen milyonların olmadığı o dönemlerde; Karıncaezmez, İstanbul'un en kibar şoförüydü.

Dışı bej, içi sarı-kırmızı taksisinde, içinde sarı-kırmızı karanfiller bulunan vazoları vardı.

Karıncaezmez'in arabasına binen kendini bir farklı hissederdi. Müşterilerine fevkalade saygılı birisiydi. Öyle ki diğer takımın taraftarları Karıncaezmez'le dalga geçmeye çalıştıkları zaman,

'Sevgili kardeşler, paranız yoksa başka zaman verirsiniz' derdi.

Karıncaezmez'i en net haliyle özetleyen şu dizeler O'nu tanımanız için yeterlidir aslında;

Çiçek Sever,

Esans sürer,

Karıncaezmez , Çarpar Dağıtmaz,

Vurur incitmez,

Acele iş istemez, 30 Km fazla gitmez,

Galatasaraydan dönmez.

Galatasaray Lisesi'nin tam karşısında kolunu kaldırıp caddenin orta yerinde bir selam durdu mu trafik kilitlenirdi. Arabaların Beyoğlu'nda çift yönlü gidip geldiği o yıllar, şoförler bu kavşakta Karıncaezmez'e rastladıklarında kızmazlar, bunu fırsat bilip, camlarını siler, lastiklerini kontrol eder, bir sigara yakıp, dat-dat diye korna çalarak ona tempo tutarlardı.

Şevki selamı bazen yarım saate kadar uzatabiliyordu. Yani tatmin oluncaya, ikna buluncaya kadar. Bir başka örnek, Kapalıçarşı'dan ne zaman geçse, Şark Kıraathanesi'ne uğrar ve duvarlarını süsleyen tarihi malum portrelerden İran Şahı Pehlevi'nin babası Rıza Şah'ın resmi önünde, bir sandalye üstünde 20-25 dakika selam durmadan edemezdi.

Takım için kan dökülmeyen günlerde, diğer amigolarla da arası çok iyiydi

Bir odaya hapsolduğu son yıllarında, O'nu ayakta tutanlar odasında bulunan iki posterdir. Metin Oktay ve Turgay Şeren...

Kardeşi, Karıncaezmez için şunu söylerdi;

Her sabah yatağında doğrulur, bu çok sevdiği iki G.saraylı için dua eder ve gözyaşlarına boğulurdu.

Metin Oktay'ın ölümüyle derinden yaralanmıştır Karıncaezmez. Posterinin altındaki vazodaki karanfilleri, gülleri hergün değiştirerek Metin Oktay'ın hatırasını yaşatmıştır.

Görsel: 1961'de Palermo'ya transfer olan Metin Oktay, Karıncaezmez ve bir grup Galatasaraylı tarafından havaalanında uğurlanıyor.

Galatasaray'a bağlılığı yüzünden eşi boşanma davası açtı

Galatasaray, Karıncaezmez Şevki'nin hayatında öyle bir yere sahipti ki eşi boşanma davası açmaya karar verdi.

Eşinden boşandığı gün de, diğer günlerde olduğu gibi yakasında bir çiçek vardı.

Bir Fenerbahçe maçında, Galatasaray 3-2 kaybedince Karıncaezmez Şevki 'uğursuz geliyor' denerek tribünden aşağı itildi ve bunun ardından kolu kırıldı.

O sezon, Karıncaezmez'i stadyuma almadılar, aynı sebepten ötürü. Alçılı olan koluna rağmen, doktorunun 'kolunu alçıdan çıkarıp kaldırırsan senin için çok tehlikeli olur' demesine rağmen stadyumun dışında, maç günleri gidip yine selamını verdi.

Alçıyı kırdı, selam durdu Galatasaray'a. Ve bu, O'nu Galatasaray'ından mahrum bırakan 'tribün faşistlerine' bir protestoydu.

Artık her şey daha da zor olacaktı, Karıncaezmez'in zor günleri başlamıştı.

Kolu kırıldıktan sonra bir türlü kaynamadı Şevki'nin, bazı tribün teröristlerinin onu gördüğü yerde saldırması neticesinde kolu birkaç kere daha kırıldı, çürüdü... Ve en sonunda doktorlar onu kurtarmak için kolunu kestiler.

Artık Karınezmez, selamını veremeyecekti. Tribünlere alınmaması ve arabasının yine bazıları tarafından tahrip edilmesi, onun hayatını daha da çileli bir hale soktu.

Köşesine çekildi, sessizleşti, yalnızlaştı.

Gazeteci Tevfik Yener: Fenerbahçelisi, Beşiktaşlısı... Herkesle tokalaşırdı, herkes de O'nu severdi. Çünkü efendi bir adamdı.Şevki abi çekinmezdi. Biz Fenerbahçelilerin bulunduğu bölüme gelirdi ki zaten tüm Fenerbahçeliler tribünleri doldurmuş olurdu. Karıncaezmez sarı-kırmızılı forması ve bayrağıyla yuhalanmaz, alkışlanırdı. Fenerbahçelilerle el sıkışırdı. Onu herkes severdi, ister Fenerbahçeli, ister Beşiktaşlı. Çünkü o efendi adamdı. Futbolun bir oyun, bir eğlence olduğunu biliyordu. En önemlisi; sportmenliğin barış, kardeşlik ve de centilmenlik olduğunu hissettiriyordu.

Yıllarca O'ndan haber alınamadı, öldüğü söyleniyordu.

Ancak bir gün Hagi ile çekilen bir resim sonrasında insanlar Şevki Güney'in hayatta olduğunu öğrendiler. O yine sarı kırmızı pijamaları ile hastane koridorlarında geziniyordu...

Hastalıktan dolayı çökmüştü, o dev cüsseli adam günden güne daha da bitmişti. Onun yaşadığını öğrenen taraftarlar Karıncaezmez'in yanına gittiler.

Zamanında, arabasının kaza yapmasının ardından 'arabam için bana borç verin, size taksit taksit öderim' dediği Galatasaray kulübü onu geri çevirmişti ve işsiz kalmasına sebep olmuştu. Şimdi ise Şevki 70'ini devirmişti, ve kulüp ona bir forma hediye ediyordu...

Ömrünün büyük bir kısmını ilgiden, vefadan uzak geçiren Karıncaezmez'e son dönemlerinde Ultraslan grubu kurucusu Alparslan Dikmen ve bazı taraftarlar tarafından ziyaretler oldu.

Galatasaray'ın UEFA Kupası zaferini göremeden, Karıncaezmez hayatını 81 yaşında kaybetti. Ömrünü verdiği renkleri, ölüm döşeğinde bile onunla birlikteydi.

Ocak ayında, daha sonradan hayatını kaybeden Galatasaray'ın efsane isimlerinden Alparslan Dikmen ve bazı Galatasaray taraftarları, onu ziyaret edip forma hediye etmişti. Karıncaezmez'in cevabı ise, '1 numaralı formaya keşke Turgay (Şeren) yazdırsaymışsınız. Hem kaleci olarak hem insan olarak çok severim' olmuştu.

Çiçek sever

Esans sürer

Karıncaezmez

Gönül kırmaz

Acele iş sevmez

30 km.den fazla gitmez

Galatasaray'dan dönmez

Yakasında çiçek görmezse yaşayamaz

Şoför Şevki Güney.

Kaynak : onedio. com

Facebook'ta Paylaş
2. Yorum: adil açıkgöz 09 02 2016 05:41
öğrencilik yıllarımda istanbulda maçlarda birkaç defa karşılaştığım karıncaezmez şevki'nin selamını hiç unutmam.allah rahmet eylesin.mekanı cennet olsun.gerçek galatasaraylı idi.

1. Yorum: meraklı 06 02 2016 18:23
karıncaezmez şevki, boyabatlı bir hanımefendi ile evlenmiştir, bu nedenle karıncaezmez şevki boyabatın eniştesi olmaktadır


Yorumcuların dikkatine! Yasal Uyarı!

  1. Yorumlarınızı anlaşılır bir dille ve dilbilgisi kurallarına uygun olarak özenle yazınız. BÜYÜK HARF kullanmayınız. Tekrar okuyarak yanlışlarınızı düzeltiniz.
  2. Anlaşılmaz kısaltmalar yapmayınız.
  3. Lütfen yorumlarınızda terbiye dışı sözler kullanmayınız.
  4. Yazılan yorumların sorumluluğu yazarına aittir. Sonradan pişman olunacak hukuki sorunlarla karşılaşmamak için kişi veya kurumlara yöneltilmiş olan eleştirileriniz hakarete varmasın.
  5. Yorumlar denetlendikten sonra yayına verilecektir.
  6. Yazılarımızda yanlış ya da kusurlu bir konu bulunursa bunu lütfen bize bildiriniz.

Yukarıdaki Sözleşmeyi/Uyarıları kabul ediyorum.
'Evet' Yazın:
İsim:
E-mail: (isteğe bağlı)




Beni Unut
Yazı ve Haberleriniz İçin:
boyabatgazetesi@boyabatgazetesi.com
haber@boyabatgazetesi.com
adreslerine E-posta gönderebilirsiniz.
Mayıs ayı ziyaretci sayısı:

25761


Tasarım:DtGaNi