Yayın Tarihi:09 04 2017 06:16(1183)

Ümit Kocasakal: Türk Milleti İçin Büyük Bir Sınav

İstanbul Barosu Eski Başkanı Ümit Kocasakal ve Genel Sekreteri Hüseyin Özbek, referandumda neden ‘hayır’ denmesi konusunda görüşlerini açılayarak, “16 Nisan referandumu milletimizi için büyük bir sınav olacaktır. Bu referandum 29 Ekim 1923’te mimarı temeli atılan Devlet yapımızın çökertilmesi için önüne kurulan sinsi bir tuzaktır” ifadelerini kullandı.

Konferansta ilk konuşmayı yapan İstanbul Barosu Genel Sekreteri Hüseyin Özbek, 16 Nisan’da yapılacak referandumun genel olarak ne anlama geldiğini açıklarken, İstanbul Barosu Eski Başkanı hemşehrimiz Ümit Kocasakal’da maddeler üzerinde asıl hedeflenenin ne olduğu konusunda görüşlerini açıkladı.

Hüseyin Özbek, konuşmasına Ümit beyle bir çok yeri gezdik ancak onu hiç bu kadar heyecanlı görmedim, demek ki baba toprağına gelmek böyle bir şey diyerek başladı. 1878 yılında kurulan İstanbul Barosuna başkan olarak Boyabat iki evladını verdi, bunlardan ilki okulda Boyabat ağzıyla konuşmasından ötürü "Geliyon" lakabı takılarak alay edilen, ancak okuldaki başarısıyla herkesi hayran bırakan Yusuf Kemal Tengirşenk, diğeri ise Ümit Kocasakal'dır dedi. Yusuf Kemal Tengirşenk'in 18 Mart 1921'de imzalanan Moskova Antlaşmasının tarihini rica ederek, 16 Mart 1921 olarak ilan edilmesini sağladığını, bunun anlamının ise İstanbul'un işgaline cevap niteliği taşıması olduğunu belirtti. Bu topraklardan hain çıkmayacağını söyleyen Hüseyin Özbek, amacın Sevr'e dönmek olduğunu bunun da şehitlerin kemiklerini sızlatacağını söyledi. Kazanımların geri dönmemesi için, padişahlık ve diktatörlük olmaması için 10 Ağustos 1920 tarihli Sevr'in yeniden gündeme gelmemesi için dikkatli olunması, BOP ile kurulmak istenen Büyük Kürdistan'ın engellenmesi için evet denmemesi gerektiğini belirtti. Her devletin bir kuruluş bir projesi ve temeli olduğunu belirterek, Bizim devletimizin temeli 29 Ekim 1923’te çizildi. Bu referandum 29 Ekim 1923’te çizilen devlet yapımızın önüne getirilen büyük bir tuzaktır. 1923’te temelleri atılan devlet yapımızın kolanlarını kirişlerini kesmek ana omurgasını çökertmektir. Bu nedenle hepimiz bunun farkında olmalıyız. Dikkat edin, bu referandum süreci ile Kuzey Irak’taki gelişmeleri de bir bütün olarak anlamaya çalışırsak, bütün bu gelişmelerin hem devlet yapımızı hem de toplum olarak geleceğimizi olumsuz yönde etkileyeceği açıktır. ‘evet’ çıktığında üniter yapımız ve egemenlik haklarımız belirsiz, karanlık bir süreçle tehdit altında olacaktır dedi. Alınacak kararların tek adamın tansiyonuna veya şekerine bırakılmamalı dedikten sonra eğer evet oyu çıkarsa 500 yıl geriye gideceğiz diyerek sözlerine son verdi.

Ümit Kocasakal konuşmasında şunları söyledi.

Değerli hemşerilerim sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Aranızda olmaktan gurur duyuyorum. Şu ana kadar 38 yer gezdim, ama ilk defa bu kadar çok heyecanlandım, ne kadar Boyabat'a gelmesemde, gelemesemde, benim baba ocağım burası.

Sesim kısıldı, ama sizlere değil sesim, canım kanım her şeyim feda olsun. Benim resmi sıfatım emekli baro başkanı Ümit Kocasakal, şu ana kadar çok yer gezdim, çok yoruldum, evimden ayrıyım, ailemi özlüyorum, ama bu yolda biraz daha çalışacağım ara sıra eve uğruyorum, karıma rastlıyorum, ona seni bir yerden tanıyor gibiyim diyorum.

En kısa zamanda baba memleketim, baba ocağım olan Boyabat'ta çocuklarımı ve hanımımı alıp geleceğim. Çocuklarım babamın ve dedelerimin toprağını görsünler. Ben Kazım Kocasakal'ın oğluyum rahmetle anıyorum, 15 Hüseyin'in yeğeniyim onu da rahmetle anıyorum. Çok sevgili akrabam Çetin Kocasakal'a Allah uzun ömür versin. Memleketimi ihmal ettim gelmem gerekirdi ancak Baro nedeniyle çok çalıştım ama en kısa zamanda Boyabat'ta geleceğim.

Bir evladınız olarak söyleyeceklerime kulak verin, sözlerime inanın, sizlere yalan söylemeyeceğim. Ülkemize çok büyük saldırı var ve büyük bir tezgah kuruldu. Evetçi hayırcı bizim için hepsi bu ülkenin evladı. Biz 80 milyon Türk milletiyiz. Bize göre her yurttaş ne için evet diyeceğini bilsin. Neye hayır diyeceğini bilsin istiyoruz. Bu bir genel seçim değildir. Evetçiler bir şans daha istiyorlarmış ancak bu genel seçim değildir. Evet derseniz bir partiye oy vermeyeceksiniz. Bu oylamanın sonucu ne olursa olsun, kaybeden kazanan herhangi bir parti olmayacak. Bunun sonucunda ya hep beraber kaybedeceğiz yada hep beraber kazanacağız. Bu devlet batarsa herkes batar, batmazsa herkes kazanır.

Hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti'nden büyük olamaz ve Türkiye Cumhuriyetinden büyük değildir. Milletçe imtihana giriyoruz. Aslında çok basit evet ya da hayır diyeceğiz.

Türk Milleti bazı sorular soruyor bağımsız bir ülke olan Türkiye, bölünüp, parçalanıp eyaletler kurulacak mı? Büyük Ortadoğu Projesi ve Büyük Kürdistan'ın kurulmasına evet mi, hayır mı diyeceğiz. Malımızın mülkümüzün, özgürlüğünü hukuk güvenliği içinde mi, yoksa bir kişinin keyfiyetine mi kalmasını istiyorsunuz? Egemenlik milletimizemi ait olsun istiyorsunuz? Egemenlik beş yıldan beş yıla oy kullanmak değildir?

Sandığa gidip elimize mührü alıp Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığı ile ilgili bir karar vereceğiz.

Ben futbol tahmin kurulu üyeliği yaptım. Galatasaraylıyım, oraya girerken formamı çıkartıyordum, hukuk ne diyorsa onu yapıyordum. Sizde sandıkta parti aidiyetlerinizi dışarıda bırakın, sadece Türkiye'yi düşünerek karar verin. Böyle halk oylaması olmaz. İktidar tereddüt ettiği konuda halk oylamasına gider. İki seçenek sunar, birisinin tereddütünü gidermek için halk oyu ilan edemezsiniz.

Devletin bütün olanaklarını, örtülü ödeneğini, Valiyi, Kaymakamı, camileri bu işin içine sokuyorsunuz. Camiler bu ülkenin harcıdır. Camiye siyaset girmez, siyaset sokulamaz. Dedem Hasan Çavuş, İstiklal Madalyası sahibidir, babaannem Fatma Hanım Boyabat'ın düğün yemeklerini yaparmış. Babaannem beni beş sene Kur'an kursuna yolladı, İlk iki gününde namaz surelerini ezberledim. Müezzin İsmail hoca beni Kur'an-ı Kerim'e geçirdi. Kur'an-ı Kerim okumayı öğrendim, dinin siyasete alet edilmemesini öğrendim.

Senden başka söz söyleyen herkese her türlü zorluğu çıkarıyorsun, elektriğini kesiyorsun, üzerine kapı kilitliyorsun, salon vermiyorsun. Sinop Valiliği bize spor salonunu vermedi, yer tahsis etmedi. Bize cevabı "Talebiniz uygun görülmemiştir." oldu. İnşallah Türk milletide 16 Nisan'da size talebiniz uygun görülmemiştir diyecek.

Büyük tezgah, en büyük tuzak ve saldırı kendi içimizden geliyor. Yeryüzündeki kötüler amaçları için dini kullanır. Bu milletin kalbinde iki Mustafa silinmez, biri Peygamberimiz Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem, diğeri Mustafa Kemal. İki Mustafa'dan uzaklaştırmak istiyorlar, Müslümanlığa ve İslam'a saldırıyorlar. Bu ülke sizden önce Müslüman değil miydi? Bu ülkede bundan önce Ezan okunmuyormuydu?

Amerikan gazetecisi Kurtuluş Savaşı'nda niye ayaklandınız deyince, bu ayaklanma değildir, bir halk hareketidir. Bu şu an Dünyada özgür tek Müslüman ırk olan Türk halkının mücadelesidir denmiştir. İslami en iyi anlayan, uygulayan ve canı pahasın savunan Türk Milletidir. Bu Türk halkının bir çizgisi vardır. Türk milleti çalışkandır, Türk milleti zekidir.

Bundan yıllar önce Condoliza Raiz, Ortadoğu'da 22 ülkenin sınırı değişecek BOP projesi ile Büyük Kürdistan kurulmaya başlandı. Bunlar Suudi Arabistan'a, Katar'a dokunmuyorlar, ama Irak'a Libya'ya, Mısır'a, Suriye'ye dokunuyorlar bunların tek adam olan liderlerini devirip, sınırlarında değişiklik yapıyorlar.

Bu anayasa değişikliği Türkiye'yi bölmenin ilk adımıdır. Türkiye'nin doğusunda Kürdistan ve Ermenistan kurulmak isteniyor. Bir ülkede kurumlar varsa, kanunlar ve kurallar varsa, denetim varsa, bunlar devletin sigortasıdır. Tarafsız ve bağımsız yargı, bağımsız ordu varsa, en önemlisi meclis varsa, kararı tek kişi vermiyorsa, bunlar uygulanamaz. Bu yapı çökertilip, bütün güç tek kişide toplanırsa, o kişi herhangi bir konuda ikna edilince, her şey biter, bu proje Türkiye'yi teslim alma projesidir.

Bu projenin mimarı, Avrupa Birliği emperyalistleri, İsrail, ABD emperyalistleri ve CIA'dir.

Yeni Türkiye'nin çocuk tacizcilerini değil, muhafazakârlıklarını değil, ben eski Türkiye'yi istiyorum. Kimsenin etnik kökeninin ve mezhebinin sorulmadığı Türkiye'yi istiyorum.

Bu Yeni Türkiye projesinin mimarı üç isim var. Bunlar Graham Fuller, Paul Hainze ve Morton Abramowitz'dir ve hepsinin CIA ile ilgisi vardır. Bu Yeni Türkiye projesi ile İslamsız bir dünya planlanmaktadır. Türkiye'nin yol haritası, Yeni Türkiye'yi kurmak için, üç sacayağı olan yasama, yürütme ve yargı yıkmaya çalışacaklardır. Atatürk'ü devre dışı bırakmak istemektedir. Bu CIA Projesidir. Bu proje için kullanılan Kadir Mısıroğlu gibiler, Amerikan uşağıdır.

Ilımlı İslam söylemi, İslam'a ve Müslümanlığa en büyük saldırıdır. Bizim peygamberimiz, bizim kitabımız bellidir. İslamiyet'in sıcağı, soğuğu olmaz. Peygamberimizin ve Kuran'ın İslam'ından, ABD İslam'ına geçilmek istenmektedir. Bu çok büyük bir tehlikedir.

Diğer büyük bir tehlike Yeni Osmanlıcılık anlayışıdır. Yeni Osmanlıcılık anlayışı ile senin elinden doğu alınıp Büyük Kürdistan kuracaklardır.

Fuller ve Hainze, Atatürkçülük ölmüştür, Kemalizm ölmüştür, ulus-devlet dönemi bitmiştir diyorlar. Ancak ABD'de, Fransa'da, İngiltere'de veya Almanya'da niçin ulus devlet dönemi bitmiyor. Türkiye, Osmanlı gibi çok milletli, çok dilli bir devlet olmalı, bunun yolu Ilımlı İslamdır diyorlar.

Bu adamla kahin ama 2001 yılında Türkiye, yakın bir gelecekte iki parti bir sisteme gebe. Fazilet Partisi'nden kopan Ilımlı İslamcılar iktidara gelecek, ılımlı bir sol parti meclise sokulacak dediler. Ayrıca Fuller, Gülen cemaatinin üyelerinin de bu işin tamamlayıcısı olacaklarını söylemiştir. Amerika'da yaşaması için Gülen'in referansıda Graham Fuller olmuştur.

Yalçın Akdoğan 2002 yılında ilk defa rejimin değişmesi için AKP, ABD ve Avrupa'nın talepleri örtüşüyor demiştir,

Hainze 2006 yılında Türkiye'nin bu şekliyle ABD politikaların yanında olmayabilir, ülkeyi kuranlar çok sıkı denetim kurmuşlar demiştir. Eyaletler kurulmalı, yargı, ordu, meclis ve hükümet tek elde toplanmalı demiştir. Bunun sebebi, orduyu razı etsek, meclis razı olmuyor, meclise razı etsek, yargı razı olmuyor, yargıyı razı etsek, hükümet razı olmuyor, bunların hepsinin tek elde toplanması gerekmektedir demiştir.

Almanya ve Hollanda işi bir kurmaca zaten bu Almanya ve Hollanda'nın elinde Boşnakların kanı vardır. Avrupa'nın ortasında binlerce Boşnak şedit edilmiştir. Ayrıca Avrupa Birliği niçin halkoyuna karşı çıkmıyor, bu konuda niçin bir beyanat vermiyor. Almanya ve Hollanda projeleri evet ounu yükseltmek için yapılan danışıklı dövüştür, kurgulanmış tezgahtır.

PKK, HDP, IŞİD terörisler hayır diyor diye prıpoganda yapıyorlar, aslında bunların hepsi evet diyor.

Bu hükümet sistemi değil, hükmetme sistemidir.

Dünyada başkanlık, yarı başkanlık ve parlamenter sistem vardır. Getirlmek istenen bu rezil sisteme, Türk sistemi denmektedir. Bu Türke ve Türklüğe en büyük hakarettir.

Bu sistemin ismi 30 Mart 1997'de Zaman Gazetesi'nde Fethullah Hoca tarafından konulmuştur Bu bir üst akılın çalışması değildir, ABD ve CIA'nın aklıdır.

CIA'nın diğer çocuğu ise Öcalan'dır ve evet demektedir. Öcalan hayır diyor lafı külliyen yalandır.

Öcalan yaptığı açıklamda "Eski yaşam alışkanlıklarını topyekün bırakmalıyız, yepyeni Cumhuriyet'te gitmemiz lazım. Başkanlığı desteklememiz ve AKP ile işbirliğine gideriz." demiştir.

Altan Tan ise, Apo da, gerilla da başkanlık sisteminde Diyarbakırın bağımsızlığını kazanacağız demiştir.

Barzani de evet demektedir. Benimi, Barzaniyimi tercih ediyorsunuz diye soran Bahçeli'ye, Barzani'yi tercih ediyoruz demişlerdir.

Bu sistemde kimin Cumhurbaşkanı seçileceği belli olmaz. Türk veya Türk milleti diyemeyen, tek millet lafını uyduran birisi Başkan seçilemez.

2023'te eğer başbakan olursam eyalet sistemine geçmiş olacağız demiştir. Gelişmiş ülkelerde eyalet korkusu yok, eyalet güçlenme alametidir demiştir. Osmanlı'ya bakarsan güçlü Osmanlı'da Lazistan, Kürdistan eyaletleri var demektedirler. Halbuki böyle eyaletler yoktur. Bunlar sadece coğrafi isimlerdir. Osmanlı'da eyalet sistemi yoktur. Eyalet sistemi kurulunca, Boyabat'ta büyük ihtimalle Karadeniz eyaletinde olacaktır.

Terörist görmek isteyen yakınına baksın. Bütün hainler kendi yanlarında, AKP Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu PKK terör örgütü değildir kendi topraklarında özgürlük hareketi yapan bir örgüttür demiştir. Bu adama işlem yapılmamıştır, ama hayır diyene terörist denmiştir.

Bu arada 200 yıllık, 100 yıllık rövanşlar alınacak denmiş, 90 yıllık tiyatro sona eriyor gibi laflar söylenmiştir.

Ayrıca, Daima millet, kararımız evet diyorlar. Buradaki hangi millet, bu milletin adı yok mu bu milletin adını öğrenemedik. Diyarbakır'da biz tek milletiz diyoruz, Türk milleti demiyoruz, tek millet diyoruz demiştir. Tek millet, bir millet adımıdır. Türk milletinin adına Türk veya Türk milleti diyemeyen birinin, Türk milletinden bir şey istemeye hakkı yoktur.

Düşünebiliyor musunuz, Türk kahvesi yerine, tek millet kahvesi diyeceksin. Türk ve Türklük bunlar da kepek, alerji, kusma, bulantı ve baş dönmesi yapmaktadır. Bunalrın hepsi milli bayramlarda hasta olmaktadır.

Bunlar her evet oyu Şeyh Sait'e Fatiha okumak demektedir. Fatiha'yı seçim propagandasına malzeme yapmaktadırlar. Bu İslama en büyük hakarettir. Fatiha ve kutsal değerler seçime meze yapılamaz. Zaten Türk milleti de vatan haini olan Şeyh Sait'e asla Fatiha okunmaz lanet okur. Bu vatan hainine Fatiha okumak başta Çanakkale ve İstiklal Savaşı olmak üzere bütün şehitlerin kemiklerini sızlatır. Güneydoğu'da şehit olanların kemiklerini sızlatır.

Evet mührü, vatan hainlerine Büyük Kürdistan'ın kurulması için sebep verir. Türk milletinin ve Türklüğün bekası için evet mührü kullanmayın. Evet mührü kullanırsanız cumhuriyetin ve devletin yıkılmasına sebep olursunuz. Şehitlerden utancımıza evet diyemeyiz. Edirnede, Kayseride, Boyabat'ta milliyetçi, doğuda Kürtçüsünüz. Başbakan hepimiz Şivan Perweriz dedi. Biz Şivan Perwer olmayız, biz Türk milletiyiz.

Ayrıca kağıt üzerinde denetim varmış gibi gösteriyorlar, bu ilizyondur, Zati Sungur gelse ben bu ilizyonu yapamam der. Tek kişilik yürütme, tek kişilik yasam, tek kişilik yargı, bunun çıkarttığı kıralname olur, kararname olmaz. Ferman olur. Ayrıca Anayasa'ya yargı tarafsızdır lafı eklemekle, yargı tarafsız olmaz. Bu işler yazmakla olmuyor, sen de şerefin ve namusun üzerine tarafsızlık yemini ettin, ama tarafsız değilsin.

Evet çıkarsa artık hakkınız çiğnenince mahkemeye gitmeyin, direk iktidarın ilçe başkanına gidin.

Bakanlar veya Cumhurbaşkanı suç işlerse, cazesını çekmek için bir dahaki seçime kadar bekleyecekler. Alabilecekleri tek ceza seçimde seçilmemek olacaktır ve yaptıkları yanlarında kalacaktır. Getirilen sistemle ceza almaları imkansız hale gelmiştir.

O zaman herkes kendi hakimini kendisi seçsin.

Ayrıca bu değişiklikle örtülü olarak Anayasa'nın ilk 3 maddesini değişiyor. Anayasanın birinci maddesindeki Cumhuriyet gidiyor, artık monarşi oluyor. İkinci maddedeki demokratik ve hukuk devleti gidiyor, tek adam devleti oluyor. Üçüncü maddedeki Türkçe'nin yanına diğer diller geliyor.

Ayrıca Başkan Yardımcısı seçilmiyor,atanıyor. Kaç tane başkan yardımcısı atanacağı belli değil. Cumhurbaşkanı yurtdışına çıksa, hastalansa veya ölse yerine kimin vekalet edeceği belli değil, herhalde erken gelen oturacaktır.

Şimdi size iki tane slogan söylüyorum; "Dersem buna evet, sonumuz felaket", "Sözde, egemenlikte tek bir kişinin değil, Türk milletinindir".

Unutmayın, hayır derseniz hayatımızda değişen hiç bir şey olmayacak, ama evet derseniz her şey değişecek ve bir daha geri dönüş olmayacaktır. Geri dönüş Allah göstermesin, istenmeyen olaylara sebep olabilir ve ülke bundan çok büyük zarar görür.

Sözlerime burada son verirken en kısa zamanda ailem ile Boyabat'a gelip hepinizle tanışacağım, uzun uzun sohbet edip oturacağım, hepinize hayırlı günler dilerim.

Facebook'ta Paylaş
2. Yorum: misafir57 12 04 2017 22:12
ümit kocasakal denen adam dhkp-c sempatizanıdır onun avukat hukukcu olduğuna bakmayın şimdi tutuştu ondan bu kıvranması.

1. Yorum: gönlübol 12 04 2017 16:27
türk milleti bu snavı 15 temmuzda verdi ve snavı geçti darbeci köpekleri layık olduğu yere gönderdi


Yorumcuların dikkatine! Yasal Uyarı!

  1. Yorumlarınızı anlaşılır bir dille ve dilbilgisi kurallarına uygun olarak özenle yazınız. BÜYÜK HARF kullanmayınız. Tekrar okuyarak yanlışlarınızı düzeltiniz.
  2. Anlaşılmaz kısaltmalar yapmayınız.
  3. Lütfen yorumlarınızda terbiye dışı sözler kullanmayınız.
  4. Yazılan yorumların sorumluluğu yazarına aittir. Sonradan pişman olunacak hukuki sorunlarla karşılaşmamak için kişi veya kurumlara yöneltilmiş olan eleştirileriniz hakarete varmasın.
  5. Yorumlar denetlendikten sonra yayına verilecektir.
  6. Yazılarımızda yanlış ya da kusurlu bir konu bulunursa bunu lütfen bize bildiriniz.

Yukarıdaki Sözleşmeyi/Uyarıları kabul ediyorum.
'Evet' Yazın:
İsim:
E-mail: (isteğe bağlı)




Beni Unut
Yazı ve Haberleriniz İçin:
boyabatgazetesi@boyabatgazetesi.com
haber@boyabatgazetesi.com
adreslerine E-posta gönderebilirsiniz.
Mayıs ayı ziyaretci sayısı:

95710


Tasarım:DtGaNi