Yıl 1945. Bir Mayıs sabahı Tophane Askeri Cezaevinde tutuklu bulunan,boyunlarına asılı yaftada Türkçü-Turancı yazan bir grup, örtüsüz bir masanın üzerine ellerini koyuyorlar ve tabutlukta zindanın yıllara meydan okuyan sessizliğine inat haykırıyorlardı: “Türk Töresi, Türk Ülküsünün ayrılmaz parçasıdır!
3 Mayıs 1945, bir yıl öncesinde 3 Mayıs 1944 davasının başkaldırışıydı. 3 Mayıs 1945, Atsız Ataların, Zeki Velidi Togan, Reha Oğuz Türkan ve Nejdet Sancarlar’ın emaneti Türk gençliğine bırakma haykırışıydı. 3 Mayıs 1945, “Hepiniz birer Türk Bayrağısınız. Bayrağı lekelemeyin, kirletmeyin, yere düşürmeyin” diyen Başbuğ Alparslan Türkeş’in tarih sahnesine selam çakışıydı.
Bugün 3 Mayıs 1944 Türkçülük davasının yıl dönümü. Bugün Ülkücü camia olarak onurlu ve gururlu olduğumuzu bir defa daha haykırıyoruz. Taşıdığımız Bayrağın yüceliğini biliyoruz ve onurla onu taşımaya devam ediyoruz.
Türkçülük günümüz kutlu olsun!
Ne Mutlu Türk’üm Diyene!”