Yayın Tarihi:17 06 2020 19:51(2033)

15-16 Haziran İşçilerin ve Emekçilerin Direnişinin 50. Yılı Basın Açıklaması

ŞANLI DİRENİŞ 50. YILINDA YOLUMUZU AYDINLATMAYA DEVAM EDİYOR!

Bu gün 15-16 Haziran büyük işçi direnişinin 50.yılı. Günümüzden 50 yıl önce bugün, on binlerce işçi, o gün kü hükümetin 274 sayılı Sendikalar Kanunu ile 275 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve lokavt Kanununda yapılan değişikliklerle işbirlikçi sendikal anlayışın reddi ve mücadeleci sınıf sendikacılığı anlayışı temelinde örgütlenen aynı anlayışın temsilcisi konumundaki DİSK’i susturmayı hedefleyen düzenlemeleri uygulamaya koymuştur. Dönemin Çalışma Bakanı Seyfi Öztürk’ün “çok yakında DİSK’in çanına ot tıkayacağız” söylemi bu durumun en net ifadesi olmuştur. Başta DİSK’in başkanı Kemal Türkler olmak üzere DİSK üyesi işçiler DİSK i hedef alan bu düzenlemelere en sert şekilde karşılık verme kararlılığında ortaklaşarak verilecek mücadeleyi örmek için Anayasal Direniş Komiteleri kurmuşlardır. İstanbul Avrupa ve Anadolu yakası başta olmak üzere, Gebze, İzmit, İzmir ve Ankara’da kitlesel eylemler yapılmıştır. Eylemlerde 150.000’i aşkın işçi yasanın geri alınması için direnişe başlamıştır. İşçilerin inisiyatif alarak gerçekleştirdikleri mücadele sanayi havzalarını direniş alanına çevirmiştir. İşçilerin haklarının ellerinden alınması sonucunu doğuracak düzenlemelere karşı mücadeledeki kararlılığının toplum karşısında kazandığı haklı meşruiyetin etkisi Anayasa Mahkemesi tarafından yapılan değişikliklerin iptal edilmesinde belirleyici olmuştur.

İşçilerin konfederasyon farkı gözetmeden bu saldırı yasasına karşı ortak direniş göstermeleri, tarihteki hak ettiği yeri almıştır. 15-16 Haziran direnişini başarılı kılan işçilerin ayrım gözetmeden sınıf tutumu almasıdır.15-16 Haziran büyük işçi direnişi ve işçi sınıfının örgütlü tutumu tarihteki yerini alırken, direnişin üzerinden 50 yıl geçmiş olmasına rağmen yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor.

Günümüzden 50 yıl önceki işçi sınıfının kazanılmış haklarını gasp etmeye yönelik olarak devreye sokulmaya çalışılan uygulamalar bu günde değişik biçimlere bürünerek uygulamaya konulmuştur. Görevdeki belediye başkanlarının görevden alınarak yerlerine kayyum atanması, Belediyelerin başlattığı dayanışma kampanyalarının paralel devlet olarak adlandırılarak sonlandırılması, anayasal meslek kuruluşlarının yasalarına müdahale edilerek etkisizleştirilmeye çalışılması, halkın oylarıyla parlamentoya seçilmiş kişilerin vekilliklerinin düşürülerek tutuklanması ve muhalif gazetecilerin tutuklanması gibi uygulamaların ülkemiz demokrasisi açısından utanç verici boyutlara ulaştığı bugünlerde sendikaların büyük kısmını teslim alan, teslim alamadıklarında baskı kuran, her türlü muhalif örgüt ve yapıyı marjinal göstermeye çalışan siyasi iktidar, tüm muhalif kesimleri susturmayı ve sindirmeyi hedeflemektedir. İşçi sınıfı, tarihinden gelen mücadele deneyimi ile bu otoriter, baskıcı ve yasakçı düzene geçit vermeyecektir. HDP nin başlattığı demokrasi yürüyüşünün salgın bahanesiyle engellenmeye çalışılmaktadır. Hukuksuzluğa karşı cezaevinde ölüm orucu başlatan avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın çok geç olmadan adil yargılanma talepleri yerine getirilmelidir. Başak Demirtaş, Canan Kaftancıoğlu ve diğer tüm muhalif kadınlara sosyal medya üzerinden kirli, kara, düşünce yoksunu tüm saldırıları kınıyoruz. Aydınlıkları karartmayacaksınız.

Ülke tarihinin en büyük işsizlik dalgasının yaşandığı, hayat pahalılığının katlanılamaz boyutlara ulaştığı, halkın borç yükü altında ezildiği bir toplumsal gerçeklik ortada dururken, millet bahçesi açılışlarıyla, kredi reklamlarıyla, içi boş projelerle yaratılmak istenen sahte başarı hikâyelerinin hiçbir inandırıcılığı yoktur.

İçinden geçmekte olduğumuz pandemi sürecinde, “evde kal hayatta kal” söylemlerine rağmen, işçiler hayatları pahasına çalışmak zorunda bırakılmıştır. Sermaye sahiplerinin refah içerisinde yaşaması için işçi ve emekçilerin hayatları hiçe sayılmıştır. Birleşik mücadele, fiili-meşru mücadele hattı bugün, her zamankinden daha büyük şekilde ihtiyaç haline gelmektedir. Emekçiler sınıf bilinciyle, inisiyatif alarak, sendikal bürokrasilerin önüne geçerek kendi kaderini ve geleceğini tayin etme kararlılığında olmak durumundadır.

Covid-19 virüsünün yarattığı belirsiz, sisli durum fırsata çevrilerek patronların 40 yıllık hayali kıdem tazminatının tasfiye edilerek fona devredilmesi hedeflenmektedir. Yapılacak düzenleme ile oluşturulan fon, işsizlik sigortası fonuna benzer bir zemine dönüştürülmek istenmektedir. İşçilerin alın terinden elde edilecek yeni kaynaklar sermaye sahiplerine peşkeş çekilmek istenmektedir.

Esnek ve kuralsız çalışma biçimleri bugün sadece işçileri değil, memur ve tüm emekçilerin uymak zorunda bırakıldığı bir sürece evirilmiştir. Emekçiler açısından işleyen bu son derece tehlikeli süreç ancak ve ancak emekçilerin birleşik mücadelesiyle aşılabilecek niteliktedir.

Bu gerçeklikle, geleceğimizi aydınlatan, mücadelemizde bizlere ışık tutan, aşmak zorunda olduğumuz zirve noktasını, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişini 50. Yılında bir kez daha selamlıyoruz.

YAŞASIN İŞÇİ VE EMEKÇİLERİN BİRLİĞİ, YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ

Hacer AYDIN
DİSK, KESK Şubeler Platformu adına Eğitim Sen Şube Başkanı

Facebook'ta Paylaş
4. Yorum: yenimahalleli 18 06 2020 19:51
belli belli işcinin yanadamı yoksa teröristlerin yanındamı olduğu her kez görüyor. bayram meralin oğluda işciden toplanan paralarla borsa oynuyordu

3. Yorum: yenimaleli necati 18 06 2020 18:34
kesk şubeler platformu daima işçinin, çifcinin ,kamu emekçilerinin ve gariban köylünün yanında olup bu sınıfsal toplum kesimlerinin hakları için mücadele veriyor dostlar.

2. Yorum: gökbörü 17 06 2020 23:39
başkanlığın verıldığı parlementer sistemın bırakıldığı tek adama kalan ulkede her şey olur , kıdeme de çökerler merak etmeyın .

1. Yorum: boyabatlı 17 06 2020 22:38
ebru timtik ve aytaç ünsal kim dhkp-c militanı aynı zamanda dhkp-c avukatı yani türkiye cumhuriyeti devletimiz tarafın terörist bir örgüt. chp lilere sorsan pkk ile bağlantılarının asla kabul etmezler lakin pkk nın siyasi yamağı hdp ile işbirliği tutarlar. pkk ya belediye imkanları ile yardım ve yataklık eden hdp li terörist belediye başkanlarının savunanlar aynı zamanda pkk yı yani askerimizi polisimizi şehid eden vatan hainlerini de savunmuş olmuyorlarmı.lafa bakarmısınız hdp demokrasi yürüyüşü yapıyormuş. hdp nin teröris vekillerine sahip çıkıyor, nerde vatana ihanet eden sözüm ona gazetecilik kisvesi altında kişiler varsa diski keski bir olmuş sahip çıkıyor. chp ile ittifak yapan ülkücüler görün kimler kimlerle


Yorumcuların dikkatine! Yasal Uyarı!

  1. Yorumlarınızı anlaşılır bir dille ve dilbilgisi kurallarına uygun olarak özenle yazınız. BÜYÜK HARF kullanmayınız. Tekrar okuyarak yanlışlarınızı düzeltiniz.
  2. Anlaşılmaz kısaltmalar yapmayınız.
  3. Lütfen yorumlarınızda terbiye dışı sözler kullanmayınız.
  4. Yazılan yorumların sorumluluğu yazarına aittir. Sonradan pişman olunacak hukuki sorunlarla karşılaşmamak için kişi veya kurumlara yöneltilmiş olan eleştirileriniz hakarete varmasın.
  5. Yorumlar denetlendikten sonra yayına verilecektir.
  6. Yazılarımızda yanlış ya da kusurlu bir konu bulunursa bunu lütfen bize bildiriniz.

Yukarıdaki Sözleşmeyi/Uyarıları kabul ediyorum.
'Evet' Yazın:
İsim:
E-mail: (isteğe bağlı)




Beni Unut
Yazı ve Haberleriniz İçin:
boyabatgazetesi@boyabatgazetesi.com
haber@boyabatgazetesi.com
adreslerine E-posta gönderebilirsiniz.
Mayıs ayı ziyaretci sayısı:

24653


Tasarım:DtGaNi