Bölgemizdeki arılarda sebebi bilinmeyen büyük bir sorun olduğu bildirildi. Konu ile ilgili olan Emekli Öğretmen Hasan Tataşoğlu ile görüştük. Sorunun olduğunu doğruladı.
Emekli olduktan sonra arıcılığa merak saran ve bu konuda kendisini geliştiren Öğretmen Hasan Tataşoğlu’ndan arılarda sorun olup olmadığını öğrenmek istedik. Hasan Tataşoğlu bize “Bu sene havalar çok güzel gidiyordu. Yağışlar nedeni ile gerek elma ve diğer ağaçların çiçeklerinde ve gerekse çayırdaki çiçeklerde yeteri kadar bal özü ve polen vardı. Arıları mükemmelen besleniyorlardı. Yumurtlama, yavruya bakma ve hatta bal yapma çok iyiydi. Ama son bir hafta içinde arılarda durgunluk gördük. Arılar bal toplamaya gitmiyorlar, kovanlarda kendilerini besleyecek kadar da bal yok. Bazı arkadaşlarla görüştüm. Kovana sığmayan kalabalık koloniler bile zayıflamışlar. Kovan önlerinde olağan dışı ölü arı görmedikleri halde arılar kaybolmuş.
Olayı araştırmak için Trabzon’a telefon ettim benzer durum orada da var. Kastamonu’daki arıcıları aradım. Onlar bizde var dediler. Bunun üzerine Arıcılık Uzmanı Prof. Dr. Muhsin Doğaroğlu Hoca’yı aradım. Bana her yerden yüzden fazla telefon geldi. Böylesi bir şikâyet başka yerlerde de var. Bu sorun Türkiye’nin sorunu dedi ve bana sorunun iklim şartlarından kaynaklanmış olabileceğini söyledi” diye konuştu.
Hasan Tataşoğlu konuşmanın devamında “Arılarımın yerini değiştirmedim. Aynı yerde duruyorlar. Bundan 15-20 gün önce gündüz sıcaklığı 19-20 derece idi. Gece sıcaklığı 5-6 derece idi. Ben arabamda termometre taşırım ve günlük olarak hava sıcaklıklarını takip ederim. Bu günlerde hava sıcaklığı bir iki derece daha yükselmiş olabilir. Yani bugünlerde arıların daha iyi çalışmaları ve daha fazla bal getirmeleri gerekirdi. Ama tam tersine kendilerini besleyecek kadar bile bal özü bulamıyorlar. Ben yirmi gün önce arıcı arkadaşlara şerbet vermenize gerek yok. Çiçek ve hava durumu iyi arı kendisini rahat rahat besleyebilir şeker şerbeti vermeyin diyordum. Hatta bu sene için yüksek bir bal verimi umuyorduk. Şimdi kovanlarda açlık baş gösterdi. Arkadaşlara telefon açarak aman şerbet verin, arı keki verin diyorum.
Bu konuya bir türlü akıl erdiremiyorum. Bir hafta içinde niye böyle bir şey olsun? Ayın 21’inde kuvvetli bir yağmur yağdı. O yağmurdan sonra daha fazla çiçeklenme ve bal bekliyorduk. Ama beklediğimiz olmadı. Bu durum yayladaki arılarda da ovadaki arılarda da var” diye konuştu.
Bazı arıcılar bu soruna yöremize yağan yanardağ külünün neden olduğunu iddia ediyorlar. Biz yanardağdan kaynaklanan tozu 20 Nisan 2010 tarihinde “Toz bulutu Boyabat’a kadar geldi” diye haber yapmışız. Emekli Öğretmen Arıcı Hasan Tataşoğlu’nun ifadesine göre 20-21 Nisan gecesi şiddetli bir yağış olmuş ve o tarihten bu tarafa arılardaki kaybolma ve aç kalma olgusu ortaya çıkmış.
Bunlar göz önüne alınırsa bu sorunun yanardağ tozundan kaynaklanabileceği iddiasını ciddiye almak gerekiyor.