İhsanoğlu: "Alevilere azınlık denmesinden rahatsızım. İnsan kendi vatanında azınlık olmaz."

Alevi federasyon ve derneklerinin temsilcileriyle bir araya gelen Türkiye’nin Cumhurbaşkanı adayı Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu’ndan açıklama: “Alevilere azınlık denmesinden rahatsızım. İnsan kendi vatanında azınlık olmaz. Cumhurbaşkanı olarak Alevilerin eşit yurttaşlık talepleri için yol gösterici olacağım.”

Türkiye siyasi tarihinin en büyük mutabakatının Cumhurbaşkanı adayı Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu seçim çalışmaları kapsamında Alevi federasyon, vakıf ve derneklerinin temsilcileri ile bir araya geldi.

İstanbul Bosphorus Renaissance Otel’de gerçekleşen buluşmanın sonunda Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu ve Alevi derneklerinin temsilcileri bir basın açıklaması yaptı.

Alevi temsilcileriyle buluşmaktan duyduğu mutluluğu ifade ederek sözlerine başlayan İhsanoğlu, seçim kampanyası boyunca ziyaret ettiği yerlerde özellikle Alevilerin yakın ilgisini gördüğünü belirtti.

Alevi derneklerinin temsilcilerine cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda Alevilerin taleplerine ilişkin yapacaklarına dair açıklamalarda bulunan İhsanoğlu, cumhurbaşkanı olarak inanç, fikir, ifade ve teşebbüs olmak üzere 4 temel hürriyet prensibini benimseyeceğini ve gözeteceğini söyledi.

“Cumhurbaşkanı 76 milyonun arasında din, mezhep ve ırk tefrikası yapamaz. Cumhurbaşkanı herkesin cumhurbaşkanı olmalıdır” diyen İhsanoğlu, laiklik ve demokrasinin önemine vurgu yaptı.

“Laiklik prensibi dinin devlete, devletin de dine karışmamasına dayanır” diyen İhsanoğlu, laikliğin tek başına yeterli olamayacağını, şeffaf ve gerçek bir demokrasinin de laiklikle birlikte Türkiye’nin bir parçası olması gerektiğinin altını çizdi.

Alevilerin eşit yurttaşlık taleplerine dair görüşlerini açıklayan Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, “Bazı arkadaşlarımız Aleviler için azınlık diyor. Ben bu ifadeyi sevmiyorum. Burada azınlık yok. İnsan kendi vatanında azınlık olmaz” ifadelerini kullandı.

Alevi temsilcilerinin kadınların siyasal ve toplumsal yaşamda yaşadıkları baskıya dair görüşlerini sorması karşılığında İhsanoğlu, “Kadın meselesi yalnızca bizde değil tüm İslam dünyasında üzerine odaklanılması gereken bir konudur. Dinin hatalı yorumlanması ve 21. yüzyılda geçerliliği olmayan geleneklerin bir sonucu olarak kadınlar baskı altına alınıyor. İslam İşbirliği Teşkilatı’ndaki genel sekreterlik görevimde İslam dünyasının 57 ülkesini kapsayan ve kadınların sorunlarını ele alan 4 zirve düzenledim. Din alimlerini, sivil toplum kuruluşlarını, akademisyenleri bir araya getirerek özellikle kadın sünneti ve kadına yönelik şiddet konularına eğildik. Din alimleri bu uygulamaların İslam’da yer almadığına dair açıklama yayınladı. Bu konularda anayasamız gereği icraat makamı hükümet olsa da ben de cumhurbaşkanı olarak yol gösterme yetkisine sahibim. Hassasiyet gösterdiğim öncelikli iki konu olan kadınlarımızın ve engelli vatandaşlarımızın sorunları konusunda bir danışma kurulu kuracağım” diye konuştu.

Cemevleri konusuna da değinen İhsanoğlu “Devlet eşitlik, laiklik, hizmet ve demokrasi prensiplerinden hareketle cemevlerine yardımcı olmalı ve cemevlerine eşit imkânlar tanıyarak bunları kanunlar altında tanzim etmelidir” dedi.

Irak ve Suriye’de IŞİD’in yaptığı eylemlere dair kaygılarını dile getiren İhsanoğlu, “Hatay ziyaretimizde her tarafı gezdik. Herkes korku içerisinde. Geceleri sokağa çıkamadıklarını, şikayette bulunacak bir makam bulamadıklarını söylüyorlar. Bayramın ilk günü Ömerli’de bir grup cihad namazı kılıyor. Peki kime cihad edecekler? Milletimiz için bu seçimler, çok keskin bir virajdır. Bu virajı hep birlikte atlatarak birliğimizi ve beraberliğimizi korumalıyız” dedi.

Bir Alevi derneği temsilcisinin “Cumhurbaşkanlarımız Alevilerin özel günlerinde mesaj yayınlamıyor ya da özel günlerimizde bizlere katılmıyor. Cumhurbaşkanlığı forsunda bulunan 16 devletin içerisinde Alevi Türk devletleri simgelenmiyor. Bu konularda ne yapacaksınız?” sorusuna İhsanoğlu, “Öncelikle mühim olan Aleviler üzerinde tanımlanan bu azınlık ruhunu kaldırmaktır. İnşallah biz bunu beraber yapacağız. Değişiklikler bir günde olmaz, aheste aheste olur” diye yanıt verdi.

Cemevlerinin ibadethane olarak tanınması konusuna da değinen İhsanoğlu, “Siz eğer cemevleri ibadethanemizdir diyorsanız devlet de bunu kabul etmelidir” dedi.

Diyanet İşleri Başkanlığı’na dair görüşleri sorulan İhsanoğlu, “Her kurum anayasada belirtilen hükümlere göre hareket eder. Diyanet İşleri Başkanlığı anayasada belirtilen yetkilerini aşmamalıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Avrupa’daki uzantısı DİTİB ve diğer vakıflar son seçimlerde adeta hükümet ve AK Parti sözcüsü gibi hareket ettiler. Bunu da gördükleri teşvik sayesinde yaptılar. Diyanet bir propaganda vesilesi değildir” ifadelerini kullandı.

Toplantının ardından Türkiye’nin cumhurbaşkanı adayı Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu ve Alevi derneklerinin temsilcileri basının karşısına geçip açıklamalarda bulundular.

Alevi dernekleri adına konuşan Alevi Bektaşi Kültür Vakfı Karaağaç Derneği Başkanı Hüsniye Takmaz, İhsanoğlu’nun eşit vatandaşlık, laiklik, kadın sorunları ve cemevlerinin ibadethane olarak yasal statü altına alınması konusunda verdiği mesajlardan büyük bir mutluluk duyduklarını söyledi.

“Aleviler demokrasi ışığı nereden gelirse gelsin, o ışığa koşarlar” diyen Takmaz, “Biz farklı olmak istemiyoruz. Eşit yurttaşlık istiyoruz. Elbette sorunlarımız var. Gençlerimiz, işsizlik, inanç özgürlüğüne müdahaleler bunlardan bazıları ama en önemli sorunumuz demokrasi” ifadelerini kullandı.

Bir basın mensubu Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu’na, Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan’ın reklam filminin YSK tarafından yasaklanmasına bağlı olarak kampanyalarda din istismarına yönelik görüşlerini sordu. İhsanoğlu bu soruya “Kampanyada ne laiklik, ne adalet ne eşitlik kaldı. Hiçbir şeye saygı yok, konuşma adabına saygı yok. Türkiye böylesine bir üslubu yarım asırlık demokratik seçimler tarihinde görmedi yanıtını verdi.”