Bir tarafta sefa sürenler, diğer tarafta çarpık düzene methiyeler düzenler...... Bİr tarafta deveyi hamudu (havutu) ile yutanlar diğer tarafta yutanlara alkış tutanlar.........
Kamu yönetiminin amacı doğrultusunda faaliyet göstermesi onun mümkün mertebe sorunsuz bir şekilde işlemesi ile yakından ilişkilidir. Sorunsuz ve başarılı bir yönetim için ise adalet ve liyakat kavramları önem kazanmaktadır.
Bir kimsenin beceri, kabiliyet, başarı ve eğitim düzeyi vb. faktörler dikkate alınmaksızın sadece politikacı, bürokrat ve diğer kamu görevlileri ile olan akrabalık ilişkileri, çavuş ahbap ilişkileri, esas alınarak bir devlet görevinde istihdam edilmesine ya da tayin edilmesine “akraba kayırmacılığı, dost kayırmacılığı, hemşehricilik, partizanlık" denir. Günümüzde genel ve yerel yönetimlerde bunu çokça görmekteyiz.
Ben yazım içerisinde hiç isim vermeyeceğim. Vermek istesek de hangi birini yazalım, ben yazmakla sizler okumakla yorulursunuz, zaten çoğuna da vakıfsınız. Ayrıca adalete güven duymadığım içinde hukukçular ile yüz göz olmak istemiyorum. Hakim bende oluşan kanaate göre demeye başlarsa YANDI KETEN HELVASI… Bir gün dayanamadım, "Sayın Hakim sizde oluşan şu kanaat bir gün de benim lehime olsun Allahaşkına dedim." Telefonun müziği AKP seçim müziği olan hakimden medet ummak veya adalet beklemek! Neler yaşadım neler…….
Yine bir gün dava konusu Belediye olan mahkeme için hakim karşısına çıktım. O da ne!..... Belediyenin avukatı hakime hanımın eşi oluyormuş. MADDE 13; Bir hakim veya Cumhuriyet Savcısının eşi, sebep veya nesep itibariyle usul ve fürurundan veya ikinci dereceye kadar hısımlarından olan avukat o hakim veya Cumhuriyet Savcısının baktığı dava ve işlerde avukatlık edemez. Peki böyle açık ve net bir madde varken bu durum nasıl hasıl oluyor. Vah ülkem vah!......... Ölmüşüz de ağlayanımız yok. O gün yaptığım hukuk mücadelem takdire şayandı.
Değerli Boyabat Gazetesi okuyucuları şirketlerde sadakat olmaz liyakat olur. Bu nedenle başarılı olurlar. Ama aynı hassasiyeti devlet yöneticilerinde göremiyoruz. Liyakattan ziyade, sadakat öne çıkıyor. Nitelik olarak olmaması gereken makam ve mevkilere sahip olanları görüyor ve duyuyoruz. Yerel yönetim olan belediyelerde dahi bu tür kabahat ve kusurları görebiliyoruz. İlçemiz belediyesi de buna dahildir. Personel çizelgesi incelendiğinde bir aileden birkaç kişinin çalıştığı görülecektir. Ama diğer tarafta yazılıdan 90-100 puan alıp mülakatta elenen nice insan var. Günah be….
Son söz…… Ya 3-5 kurumdan maaş alanlara ne demeli… Ülkede nice işsiz genç varken bu insanlar gece olunca başlarını yastığa nasıl korlar, ailelerinin yüzlerine nasıl bakarlar, inanın algılamakta zorlanıyorum. ASAL Araştırma, “Türkiye En Güvendiğiniz Kurum” anketinin sonucuna göre Diyanet ve medya en az güven duyulan kurum olmuş. Anket Türkiye genelinde 26 ilde 10-18 2022 tarihleri arasında yapılmış. Bu veriden sonra anlaşılıyor ki fazla söze hacet yok BALIK BAŞTAN KOKMUŞ.
Dipnot: Nasıl bir toplum olduk ya…. Bir tarafta sefa sürenler diğer tarafta çarpık düzene methiyeler düzenler….. Bir tarafta deveyi hamudu (Havutu) ile yutanlar diğer tarafta yutanlara alkış tutanlar . Ya bizler; farklı şekilde tükeniyor hayatta. Kimi doğru insanı beklerken, kimi yanlış insana katlanırken ve herkes bir şeylerin bedelini ödüyor.
SAYGILAR………