Bırakın karanlıkta göz kırpmayı, bırakın üç maymunu oynamayı, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın zihniyetini….
İnandığımız doğruları her zaman, her yerde söylemeliyiz. Bakın bu sözü ben demiyorum, inandığımız, yolundan gittiğimiz din emrediyor. Peygamber Efendimizin ‘’Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.” Hadisi aynı sözleri teyit etmiyor mu? Ya Pir Sultan Abdal ‘’Ne mutlu eğri zamanda doğru yerde durabilene’’ demiyor mu?.. ‘’, "Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol’’ diyen Mevlana hazretlerine ne demeli. Ama gel gör ki ülkede elini taşın altına koyabilen tabiri caiz ise bir elin parmakları kadar insan var. Bana bu konuda kimse HADİ ORADAN demesin zira görünen köy kılavuz istemiyor. Ayrıca arife tarif gerekmez.
Şimdi yazacaklarım için sen DELİ isen bana ne diyenler olabilir. Haksızda sayılmazlar çünkü tarihte bunun örnekleri çoktur. Şair NEFİ sarayı eleştirdiği için idam edilmiştir. YUNUS EMRE şiirlerinden dolayı kafir ilan edilmiştir. Derisi yüzülerek öldürülen NESİMİ ona keza. Söylediği birkaç dizi için idam edilen PİR SULTAN ABDAL için ne demeli. Ya BOYABATLI FİKRİ için ne demeli. Osmanlı sarayı hanedanları için söylediği hiciv yüzünden idam edilmesi. Sadece bunlar mı, daha neler, neler…. Ülkenin çözülemeyen bir denklemi olsa gerek ne hikmetse insanlar öldükten veya öldürüldükten sonra değerleri anlaşılıyor. Diğer konularda da öyle değil miyiz!.. Deprem öncesi alınması gereken tedbirleri felaketin akabinde konuşur olmuyor muyuz. Neyse gelelim sadede…..
Bir dönem ilçemizde o kadar olumsuzluk vardı ki sizlere hangisini anlatayım. Otogarı inşaatını mı, İmar yolsuzluklarını mı, Panayırda toplanan paralardaki usulsüzlükleri mi, Düğünlerde takılan takıları mı, Kolaz çayına usulsüz döşenen boruları mı, daha neler neler… Söyler misiniz bunlardan hangisini yargıya taşıdınız. Ne acıdır ki hep susmayı yeğlediniz. Ama iki kişi bir araya geldi mi mangalda kül bırakmıyorsunuz. Bırakın VATAN MİLLET SAKARYA edebiyatını. Devlet sizlerden edebiyat dersi değil icraat bekliyor.
Hakkımda açılan dosya sayısını hatırlamıyorum. Hatırı sayılır para cezası ödedim, dört kez de cezaevine girdim. Şimdi birileri suçlu olmasaydın girmezdin diyecek biliyorum. Bu sözü söyleyenlerden biride amcaoğlu idi. Bir gün taşınmazlarına yıkım kararı geldi. Bu yaşına kadar mahkeme yolunu bilmeyen amcaoğlu soluğu mahkemede aldı. Hak hukuk aramak için. İşte o an kendisine dedim ki amcaoğlu benim yıllarca yaptıklarımı sen şu an yapıyorsun, ama aramızda ki fark sen maddiyatın için, ben sizler adına hukuk mücadelesi veriyorum dedim… Kısacası cezaevine girme nedenim sizlerin korktuğunuz akıbetin hışmı sonucudur. Unuttum 1-2 dosyamda Yargıtay da henüz sonuçlanmadı. Şu an itibarı ile yaptın da eline ne geçti diyenleri duyar gibiyim. BALIK BİLMEZSE HALİK BİLİR.
Son söz………………………….. Yukarıda da bahsettiğim gibi ilçemiz son yıllarda doğru yönetilmedi. ÇAVUŞ-AHBAP ilişkileri öne daha çok çıktı. Yöneticiler bu nedenle asli görevlerine odaklanamadılar. Hep hataya zorlandılar Bunlar arasında GÖREVİNİ KÖTÜYE KULLANMAKdan ceza alanlar oldu. Soruyorum şimdi sizlere!.... Ceza almış bir yöneticiyi övmek veya destek vermek hangi ahlaka sığar. Ziya Paşa ‘’Ayinesi İştir Kişinin Lafa Bakılmaz’’ dememiş mi…… İşte ben bu gibi insanlarla uğraş verirken ne türlü iftiralara maruz kaldım, ne bedeller ödedim. Canım sağolsun, bu dünyanın diğer tarafı da var. MEVZUBAHİS VATAN İSE GERİSİ TEFERRUAT, ama KURT YEDİĞİ AYAZI UNUTMAZ …………………….
Dipnot: Ülkemiz seçim arefesi içerisine girmiş bulunuyor. Bırakın karanlıkta göz kırpmayı, bırakın üç maymunu oynamayı, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın zihniyetini…. Eğer bu ülkede bir şeylerden muzdarıp isen gün birlik, beraberlik ve dayanışma günüdür. Gün ayrışma değil, kenetlenme günüdür. Gün kış uykusundan uyanma günüdür. Gün umuda yolculuk günüdür. Sonrasında akan gözyaşları mutluluk gözyaşları olsun. Yoksa!. Tersi bir durumda YANDI KETEN HELVASI….. Maazallah……..
SAYGILAR………………