Erdoğan Erkaymaz
Hükümetin seçim sonrası başlattığı ekonomi politikaları yurttaşa hızla yansımaya başladı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in bütçe açığını kapatmak için KDV’den harçlara kadar yaptığı artışlar yurttaşın kullandığı sabundan telefona, arabadan peynire birçok ürüne zam olarak yağmaya başladı. Dolaylı vergilerdeki artışa dayanan zamlar yurttaşın en temel ihtiyaçlarınıda etkilemektedir. Motorlu Taşıtlar Vergisi’nin iki kez alınması (Anayasa aykırılığına rağmen.) insanımızı çileden çıkartmıştır.
Gazeteci Yazar Deniz Zeyrek; gelen vergi zamlarını eleştirerek Bakan Mehmet Şimşek’i hedef alan konuşmasında; “Ben zaten ödediğim vergiyi neden bir daha ödüyorum? Ben salak mıyım? İnsanüstü bir çabayla hayatta kalmaya çalışıyoruz. Hangi mantıkla açıklanır bu? Derebeylik değil mi bu? Deli Dumrul vergisi değil mi bu? Kafasına göre vergi koyuyor. Bunu dedem de yapardı. Mehmet Şimşek sen o kadar ekonomiyi bunun için mi okudun? Gerçekten soruyorum.
Verginin vergisi olmaz ama ülkemizde verginin vergisi de var. Örneğin akıllı telefondan alınan paylar;
1-Kültür Bakanlığı Payı (%1)
2-TRT Bandrolü (%12)
3-Özel Tüketim Vergisi
4-Katma Değer Vergisi
Yani 1.000 TL. Vergisiz telefon distribütör ve bayi karı hariç satış fiyatı vergilerle 888 TL de eklenerek toplam 1.888 TL oluyor. 2.000 TL vergisiz fiyat 4.044 TL, 5.000 TL vergisiz tutarındaki telefon 10.110TL’ye çıkmaktadır. Bu konuyla ilgili vergiler dönemsel olarak değiştirilebildiğinden bu günler içindir bu oranlar. Bu örneği cep telefonlarının kaydedilmesi için gereken harcın 20bin TL’ye çıkarılmasından verdim.
Türk Vergi Hukuku ve Türk Vergi Sistemi alanında çalışmalar yapan Ozan Bingöl’ün söyleminden devam etmek istiyorum; “Parayı Lidyalılar, vergiyi Sümerler, verginin vergisini de biz Türkler bulmuşuz.” Diyor ki; “Edison elektriği biz de ondan TRT payını almayı, Graham Bell telefonu biz de o telefondan telsiz kullanım bedeli almayı, duşa kabinden TRT bandrol bedeli almayı…” Ama ” Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi toplamayı bulamadık. Son iki yıldır TRT’nin faaliyet raporunu bulamadık. TUİK’in enflasyonu tek haneli hesapladığı ucuz alışveriş yerlerini bulamadık. Deprem için toplanan özel iletişim vergisinin akıbetini bulamadık.”
Alışveriş yaparken, fatura öderken, benzin, araba derken soluduğumuz havaya bile vergi ödüyoruz. Yaşamsal haklar için vergi ödenir. Toplumsal ihtiyaçlarımız için vergi ödenir, huzur için ödenir. Ama nu vergiler yaşamsal haklarımızı, huzurumuzu zorluyorsa ne kadar doğrudur. Vergi sistemimiz adil olmalıdır. Adil olursa hem toplumsal barışı, hem de güveni tahsis eder. Uzmanların söylemiyle; ekonomide refah önce “Vergi”de adil olmakla mümkün olur.
Sevgiyle kalın