Yayın Tarihi:20 08 2023 17:26(1492)Değişiklik:22 08 2023 11:53

On Yumurta İki Öğretmen...

Bir önceki yazımda eğitim durumum hakkında az da olsa birşeyler yazmıştım. Hatta on yumurta kaç öğretmen yapar diye sorup nereden öğrenebileceğinizi yazmıştım. O hikâyeyi anlatmadan önce, ona benzer yaşadığım bir anımı anlatmak istedim.

Kastamonu Gölköy Öğretmen Okuluna girebilmek için birinci sınav ilçemizde yapıldı, ikinci sınavda okulda olacaktı. Sınava girebilmek için bir kaç gün önce ilçeye halamın yanına gitmek için yola çıktım. Fakat sabah gidip akşama geri dönen otobüsü kaçırdım.

Geri de dönemezdim. Yola yaya devam ettim. Şansıma arkadan gelen olursa binerim diye düşündüm. Gideceğim yol otuz kilometreden fazla. Tahmini yolu yarılamıştım. Arkadan bir kamyon geldi. Yanımda durup nereye gittiğini sordu. Boyabat'a deyince atla dedi şoför. Kamyonun üstüne bir çıktım, onbeş kadar keçi var. Keçileri satmaya pazara götürüyorlarmış.

Yaya olarak başladığımız yolculuğumuzun ilk etabının bir kısmını yaya, bir kısmınıda kamyon üstünde keçilerle tamamladık.

Esas on yumurta kaç öğretmen yapar hikayesini anlatacaktık. Fakat o hikayeye geçmeden önce eğitim ile ilgili şu cümlelerde aktaralım. Bir ülke yüz yıl sonrasını planlıyorsa önce eğitimden başlamalı.

Ünlü fizikçi Albert Einstein tarafından söylenmiş olan "Bir ülkenin geleceği, o ülke insanlarının göreceği eğitime bağlıdır". sözü bir ülkede yaşayan insanların alacağı eğitimin o ülkenin geleceğini, imkanlarını ve bağımsızlığını şekillendireceğini anlatmaktadır....

Ünlü filozof Eflatun şöyle diyor. "Demokrasi halk eğitimi sorunudur. Halkın eğitimi zayıf olursa demokrasi oligarşiye döner. Yine halkın eğitimi zayıf kalırsa, oligarşi demagog yaratır ve demagog diktatör olur." (1)

Maaalesef bugün ki eğitim sistemimiz içler acısı. Kimin desteklediği belli olmayan tarikatların verdiği eğitim ülkemizi aydınlığa çıkaracağına inanmıyorum. Keşke yanılsam.

Gelelim on yumurta kaç öğretmen yapar hikayesini anlatmaya. Bugün çocuklarımıza yeteri kadar alıp yediremediğimiz bir  zamanlar ki değerine.

Kastamonu Taşköprü ilçesinin yaklaşık yirmi kilometre güneyinde yanyana iki orman köyü vardır. Her iki köyde de hayat zor, insanları yoksuldur. 1950 yılının bir Temmuz sabahında, bu iki köyün iki öğrencisi Ali  ve Kerim, daha sonra öğretmenokuluna dönüşecek olan Köy Enstitüsü sınavına katılmak için ilçe merkezine yola çıkarlar. Tabii yürüyerek.

Ali'nin eli de küçük bir sepet ve için de on yumurta vardır. Evde para olmadığından, ilçede satıp sınav için gerekli olan kalem ve silgi alsınlar diye bir kısmını da komşulardan toplayarak Aliye annesi vermiştir. Kerim de oda yoktur.

İlçeye ulaşınca yumurtaları satarak bir kalem, bir de silgi alırlar. Kalemi ve silgiyi ikiye bölerek paylaşırlar ve sınava girerler. Ikisi de başarılı olur, fakat bilmedikleri bir şey vardır. Sınav iki gündür.

Bu iki köylü çocuk sınava girip akşama köye dönmeyi düşünürken, Hükümet Konağı önünde, ağlamaklı geceyi nerede geçireceklerini bilmeden, bir aşağı bir yukarı yürütmektedirler.

Evlerin birinden merakla bu çocuklara bakan bir kadın çocukları eve çağırır. Durumu öğrenen bu kadın karınlarını doyurur ve o gece eşinin de izniyle çocukları misafir eder. İkinci sınavı da başarırlar.

Kastamonu Gölköy Enstitüsü kayıt ve ardından şanla şerefle geçen otuz yıldan fazla öğretmenlik hayatı...

İşte on yumurtanın iki öğretmen ettiği hikâye. Bu hikayeyi oğluna anlatan öğretmen oğluna şöyle diyor. "Bak oğlum, köyden on yumurta ile çıkan iki çocuğun öğretmen, subay, mühendis, milletvekili, hatta cumhurbaşkanı olabildiği yönetime Cumhuriyet denir" (2)

Cumhuriyet demişken, Cumhuriyetimizin kuruluşunun yüzüncü yılında tarihimizi yalan yanlış anlatanlar, keşke Yunanistan kazansaydı diyenler, gezi olayları hakkında cuma günü açıklayacağız dediklerinizi açıklamadınız, yüz yıl öncesi hangi bilgi ile açıklıyorsunuz?

Yazıma burada nokta koyarken, 30 Ağustos Zafer Bayramının 101ci yılını kutluyor; Mustafa Kemal Atatürk'ü, silah arkadaşlarını, şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.

GÖLKÖY'ÜN ÖYKÜSÜ:
1s.144
2s.205

Mustafa Gürleyen (21.08.2023)

Facebook'ta Paylaş

Yorumcuların dikkatine! Yasal Uyarı!

  1. Yorumlarınızı anlaşılır bir dille ve dilbilgisi kurallarına uygun olarak özenle yazınız. BÜYÜK HARF kullanmayınız. Tekrar okuyarak yanlışlarınızı düzeltiniz.
  2. Anlaşılmaz kısaltmalar yapmayınız.
  3. Lütfen yorumlarınızda terbiye dışı sözler kullanmayınız.
  4. Yazılan yorumların sorumluluğu yazarına aittir. Sonradan pişman olunacak hukuki sorunlarla karşılaşmamak için kişi veya kurumlara yöneltilmiş olan eleştirileriniz hakarete varmasın.
  5. Yorumlar denetlendikten sonra yayına verilecektir.
  6. Yazılarımızda yanlış ya da kusurlu bir konu bulunursa bunu lütfen bize bildiriniz.

Yukarıdaki Sözleşmeyi/Uyarıları kabul ediyorum.
'Evet' Yazın:
İsim:
E-mail: (isteğe bağlı)




Beni Unut

Boyabat'ta AK Parti kırılan gönülleri onarabilecek mi?


Kimi Baharı Kimi Kışı Yaşar


Anılardan Bir Demet


86 yıllık bir fotoğraf


Boyabat Gazetesi 10 Kasım Mesajı


Hisar Tuğla Eleman Aranıyor İlanı


Tarihin gördüğü en garip savaş


Boyabat Gazetesi Cumhuriyet Bayramı Mesajı


Medya, Tüketim ve Mutluluk


Sayın Boyabat CHP İlçe Başkanım…..


2024 Boyabat Yerel Seçim Sonuçları (31 Mart 2024)


Şafak Akça yazdı: Yaşasın Tatil!


2024 - 1445 Ramazan İmsakiyesi


Boyabat'ın 2023 yılı nüfusu belli oldu


Mutlu Yıllar


AKP iktidarı, hangi ekonomik program hedefini tutturdu ki?


Türkiye'de, sosyal adalet gereği zamlar yapılıyor!


Vergi Bağlandı


Sallım Çorba


Bazı Haramlar -2


Yılmaz Özdil şehit dedelerimizin dünyanın nerelerinde yattığını


Boyabat Ticaret ve Sanayi Odası Tanıtım Videosu


8-9 Şubat Boyabatta Kar Yağışından Görüntüler


5 bin - 30 bin TL'yi aşan faturaların GİB Portalından e-Arşiv olarak Düzenlenmesi


Müjde…. Hadi Hayırlı Olsun


Fevkaladenin Fevkinin de Fevkinde


Yazı ve Haberleriniz İçin:
boyabatgazetesi@boyabatgazetesi.com
haber@boyabatgazetesi.com
adreslerine E-posta gönderebilirsiniz.
Aralık ayı ziyaretci sayısı:

185583


Tasarım:DtGaNi