Sanırım 2010 yılıydı. Yabancı bir internet haber sitesinde yayınlanan köpeklerle ilgili haber gözüme ilişti.
Şanghay'daki yetkililerin, sınırlı yaşam alanını korumak amacıyla şehirdeki haneleri yalnızca bir köpekle sınırlayacak yeni kurallar üzerinde çalıştıkları söyleniyordu.
Dikkatimi çektiğinden habere hızlıca bir göz atma ihtiyacı hissettim.
Haberin detayında, Çin hükümetinin nüfus artışını kontrol etmek amacıyla tartışmalı tek çocuk politikasını uygulamaya koymasından otuz yıl sonra, yetkililerin, şimdi de evcil hayvan sahipleri için her hanede “Tek Köpek” politikası uygulamayı planladıkları bilgisi yer alıyordu.
China Daily gazetesinin haberine göre, şehirdeki köpek sahipleri evcil hayvanlarını kısırlaştıracak ve köpeklerinin sahip olabileceği yavruları da başkasına vereceklerdi.
Planladıkları bu yeni uygulamanın çalışmalar bittikten sonra ancak 2011'de yürürlüğe girebileceği ileri sürülüyordu.
Yaklaşık 19 milyon nüfuslu ve kilometrekare başına yaklaşık 3.000 kişinin yaşadığı Şanghay'da yaklaşık 800.000 evcil köpek olduğu tahmin ediliyordu.
Yeni önlemlerin, şehirde artan köpek saldırılarına ve sokaklarda çevreye saçılan köpek pisliğine bir önlem olacağı düşünülüyordu.
Yetkililerin köpek sahiplerini tartışmalı yeni uygulamayı kabul etmeye ikna etmek için de, köpek ruhsatı, aşılar ve kimlik çipleri gibi ücretlerde indirime gidilebileceği müjdesi veriliyordu.
China Daily, Guangzhou ve Chengdu da dâhil olmak üzere bir dizi başka Çin şehirlerde benzer politikaların zaten uygulamaya konulduğunu açıklıyordu.
Saldırı, ısırma ve yaralama vakalarının sıkça duyulduğu şu günlerde, benzer politika ülkemizde de uygulanabilir mi, hayvan dostu vatandaşlarımızın tepkisi ne olur, açıkçası bilemiyorum.
*****
Saraydüzü Belediyesi’nin “hayvan barınağı” var mı?
Büyükşehirlerden en az nüfusa sahip Saraydüzü ilçesi gibi benzer şehirlere varıncaya kadar sokaklarda yaşayan hayvanlarla ilgili şikâyetler bu dönemde de artarak devam ediyor. Özellikle saldırgan köpek şikâyeti çokça artmış durumda.
Saraydüzü’ne gidenler görmüşlerdir. Şehre güney batısından giriş yaptığınızda yolun ortasında sessiz, sedasız yatan sokak köpekleri karşılar sizi.
Durağan Karayolu üzerinden Kültür Merkezi önüne yöneldiğinizde de sessiz, sedasız yatan sokak köpekleri karşılar. Kaymakamlık binasının önünde de…
Hayvanların saldırgan olup olmadığını bilmeyen vatandaşlar ilk gördüklerinde korkuya kapılıyorlar. Yanlarından geçip geçmeme konusunda kararsız kalıyorlar.
Cesaretini toplayıp yavaşça yanlarından geçenler ise köpeklerin yattıkları yerden başlarını doğrultup aniden ayağa kalkmalarını görünce panikliyor. Öyle bir panik ki ânında insanlar ne yapacağını, nasıl davranacağını şaşırıyor. Koşup kaçması da, kolunu sallaması da, varsa elinde çanta fırlatması da saldırıyı tetikleyen bir hareket oluveriyor.
Anlayacağınız başıboş köpek sorunu Saraydüzü gibi ilçelerde bile vatandaşları korkutmaya, bazı şehirlerde de çileden çıkarmaya devam ediyor.
Kanuna göre, belediyeler vatandaşları tehdit eden ve can güvenliğini tehlikeye atan başıboş köpekleri toplamaktan sorumlu.
Ülkemizde de 8 milyon sokak hayvanı bulunduğu tahmin ediliyor.
Sokak hayvanları sorununun çözümü için yapılacak çalışmalar kapsamında 81 ilde barınaklar ve rehabilitasyon merkezleri kurulacak. Cumhurbaşkanımız Sn. Erdoğan’ın talimatı bu yönde.
Saraydüzü Belediyesi de Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan'ın hayvanlarla ilgili yayınladığı talimatlara uyarak, sokaklarda tehlike oluşturan başıboş köpekleri toplamalı, sağlık kontrollerini yapmalı, aşılamalı, kısırlaştırılması gerekenleri kısırlaştırmalı, inşa ettiği barınakta misafir etmelidir.
Sokak köpeklerini misafir edecek bir “Hayvan Barınağı” yoksa ivedilikle plan ve projesini hazırlamalı, yerini belirleyip inşaat çalışmasını başlatmalıdır.