Durmak yok… Adı, Adaletsiz, Kalkınmama Partisi, AKP iktidarı, kamu arazilerini ve fabrikalarını satmakla Türk tarihinin şanlı sayfalarına altın mı, bakır mı, demir mi, harflerle yazılacağını ilerideki yıllar gösterecek?..
Yoksa, Türkiye Cumhuriyet tarihinin 20 yıllık karanlık yılları mı olarak geçecek?
Dünyanın varoluş tarihinden itibaren, üretmeden mirasyediler gibi satarak kalkınan bir ülke görülmemiştir.
Saraylara, pahalı lüks araçlara, uçaklara, göz boyama bahçeleri, inşaatlar yaparak kalkındığını söyleyen iktidar, kendini ve kendisine biat edenleri kandırır.
20 yıllık AKP iktidarında, kamu yararına millete, aş, iş istihdamı yaratan fabrika, kamu kuruluşu yapmadan, yerli ve yabancı özel sektörün ülkeye yaptığı yatırımları sahiplenmeleri, her ortamda vatandaşın gözlerinin içine, baka, baka anlatmaları tam bir aldatmacadır.
Sat, sat iktidarının yıllardır uyguladığı yönetim modeli, ülkesini iflasa sürükleyen, kendi çevresini ve bir avuç insanı zengin eden, milletini yoksullaştıran modeldir.
“Güçlü devlet, güçlü millet” benim kırmızı çizgimdir. Dini inancım, ilkem, yaşayışım, mücadelem ekonomik bağımsız, insanlarının refah düzeyinin yüksek, evine çocuklarına pazar artıklarından yemek yapmayan Türkiye’dir.
AKP 20 yıllık iktidarı döneminde, Türkiye Cumhuriyeti’nin 200’ün üzerinde, limon satarak Osmanlı’nın borçlarını ödediği, fabrikalar kurduğu, insanlarına aş, iş veren kamuya ait fabrikaları, arazilerini satan iktidarın adı Aldatma, Kandırma Partisi iktidarıdır.
Millete ait, kan, gözyaşı ile alınmış değerli arazileri, yerli, yabancı, dost, düşman ayırt etmeden para gelsin de nasıl gelsin zihniyeti ile satarken, sözde milliyetçi, vatanseverlerin de elleri kızarıncaya kadar alkışlamaları vahimdir.
Osmanlı’nın Filistinlilere bıraktığı toprakları, Yahudi’lere haraç mezat satmışlardı. Filistin’den satın aldıkları topraklara 1948 yılında bir gecede İsrail devleti kurduğunu hatırlatırım size!
Bugün Filistinli çocuklar, anne, babalar atalarının, dedelerinin Yahudilere sattığı kendi topraklarında esir hayatı yaşıyor!
Efendim, toprak satışını savunan bazı aklı evelerle göre; “İktidarın, ülke topraklarını yabancılara yayılmacı olarak satmadığını” iddia ediyor.
Bende onlara diyorum ki, “Karaman’ın koyunu, sonra çıkar oyunu”
…
Ar damarları çatlayan, geçmiş iktidarların ülkeye yaptığı hizmetleri fütursuzca eleştirerek karalayan AKP iktidarı ve taraftarları, 20 yıl önce Türkiye’de ambulans, otomobil, buzdolabı mı vardı, eski Türkiye’nin bir dikili ağacı var mı diyebiliyorlar?..
Kuldan utanmayan, Allah’tan korkmayan, sözde alınları secdeye varan, rabbiyeli, kendilerini dindar zanneden zihniyetin, AKP’nin iktidarda kalabilmesi için, yalan, iftira, karalama nankörlük değil de nedir?
Eyy, ülkenin kamu varlıklarını ne var, ne yok satan iktidar taraftarları, sizler ülkenin bugün aç, yoksul halinden memnun olabilirsiniz. Çocuklarınızın, torunlarınızın, geleceğini de mi düşünmüyorsunuz?
….
Kuran-ı Kerim’in 12 yerinde, “Bana her şeyle gel ama kul hakkı ile gelme” diyor.
Ayrıca, İslam dininde, Yüce Allah katında, Anne, baba, kul ve vatana ihanet hakkının affının olmadığını bilmiyorlar mı? Millete ait arazilerin, fabrikaların yok pahasına yangından mal kaçırır gibi haraç mezat satılması vatanseverlik midir?
Ülkenin ne kadar varlıkları varsa, haraç, mezat satıldığını iktidarın fetvacıları, din adamları, ilahiyatçıları, insanların nasıl banyo yapacaklarına, yaşam tarzlarına fetva verenler neden bu konuda fetva vermezler?..
Türkiye’nin fetva makamları, Kuran-ı Kerim’in “Benim bir kelamımı şahsi çıkarları için kullananların vay haline” dediğini bilmezler mi?
….
Kamunun neyi var, neyi yok satan iktidarı, ülkede satacak bir şey kalmayınca ne mi satacak?
Vatandaşların vergileri ile devlet üniversitelerinde memleketine, milletine hizmet aşkıyla okuyan, yetişen doktorlar, mühendisler bilim insanları yurtdışına kaçıyor. Bir ilim insanın ülkeye maliyetini düşünemeyen iktidar, yurt dışına kaçmalarını teşvik edercesine, “Giderlerse, gitsinler” diyebiliyor.
Bana diyebilirsiniz ki, ne çırpınıp duruyor, kendini paralıyorsun, paran yoksa öl iktidarı, sorgulayan, araştıran, bilim insanı istemiyor. Ancak, ona ölümüne biat eden, dinle, imanla, oyalanan günümüzde olduğu gibi hipinozite olmuş insan modeli istiyor. İstediği modele uymayanlar ise, terörist, vatan haini, haşhaşi…
…
Diyanet, “Fakir insanlar ahrette peygamber efendimizin” komşusu olacak” diyor.
Tarikat liderleri, Diyanet İşleri Başkanı lüks arabalar, villa ve saraylarda bir elleri balda, bir elleri yağda peygamber efendimizin ahrette komşusu olmak istemiyorlar her halde. Öyle değil mi?
En son Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayı ile Marmaris İçmeler, İzmir Çeşme, Didim Altınkum, Ankara Çayyolu gibi Türkiye’nin en değerli noktalarındaki kamuya ait 10 arazi ve taşınmaz daha özelleştirme yoluyla özelleştiriliyor. Özelleştirme kararları Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından onaylandı.