
Boyabat Çevre Derneği yaptığı basın açıklaması ve verdiği dilekçede, Eti Bakır A.Ş. tarafından Boyabat Kovaçayır köyü mevkisinde yapılması planlanan Bakır Ocağı, Cevher Zenginleştirme Tesisi, Maden Atığı Depolama Tesisi, Su Alma Göleti, Mobil Kırma Eleme Tesisi ve Hazır Beton Tesisi projesine ilişkin önemli bir girişimde bulundu. Dernek, söz konusu proje için yürütülen Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) sürecine dikkat çekerek, maden sahasında gerçekleştirilecek faaliyetlerin Boyabat’ın içme suyu kaynaklarını ve Kovaçayır Barajı’ndan beslenen tarım alanlarını olumsuz yönde etkileme riskinin yüksek olduğunu vurguladı.
Çevre Derneği, bu endişelerini resmi bir dilekçeyle Boyabat Belediye Meclisi’ne ileterek, konunun meclis gündemine alınmasını talep etti. Dilekçede, olası çevresel ve sağlık risklerinin detaylı şekilde değerlendirilmesi, içme ve kullanma suyunun korunmasına yönelik tedbirlerin karara bağlanması gerektiği ifade edildi.
Dernek yetkilileri, bölgedeki su kaynaklarının hem içme suyu hem de tarımsal üretim açısından kritik öneme sahip olduğunu belirterek, maden işletmesinin yaratabileceği kirlilik ihtimalinin göz ardı edilemeyecek boyutta olduğunu kaydetti. Belediye Meclisi’nin, yöre halkının sağlığı ve çevresel sürdürülebilirlik açısından gerekli adımları atmasını beklediklerini dile getirdi.
Boyabat Belediyesi önünde basın açıklaması yapan dernek üyeleri yaptıkları açıklamada;
“Arkadaşlar biliyorsunuz Boyabat’ın en büyük sorunlarından bir tanesi insan hayatını ciddi derecede tehdit eden ve Boyabat’a musallat olan sömürgeci tipi madencilik sorunudur.
Bizim burada toplanmamızın gayesi, Boyabat’ın içme suyunun bir kısmını karşılayan Kovaçayır barajının ve o bölgeden Fahra’ya ulaşan derelerin Devlet Su İşleri tarafından Havza Koruma Planı ile korunması için Boyabat Belediyesini göreve davet etmek amacıyla buradayız.
Burada belediye başkanına ve belediye meclisi üyelerine önemli görevler düşüyor. Biz burada bahsedilen sıkıntıların giderilmesi için, Belediye meclisinde görüşülmek üzere belediye başkanlığına Boyabat Çevre Derneği olarak dilekçemizi verdik.
Sömürgeci tipi madencilik, çok para kazanma hırsıyla canlı hayatını ve doğayı katletmekten çekinmeyen, çeşitli oyunlarla milletin yeraltı zenginliklerine çökerek kendinden başkasına yaşam hakkı tanımayan bir madencilik tipidir.
Bahsi geçen maden sahası Kovaçayır Barajına sınırdır ve içtiğimiz suların toplandığı Fahra bölgesine 8 kilometre mesafededir ve kot olarakta maden sahasından çok daha düşük seviyededir. Dolayısıyla, Madenci tarafından kullanılan kimyasallı suların kullandığımız temiz sulara karışmayacağının garantisini kimse veremez.
Son zamanlarda çektiğimiz su sıkıntısının belki de en büyük sebebi bu maden sahasına vurulan binlerce sondajın olma ihtimali oldukça yüksektir.
Başta dediğim gibi Boyabat belediyesi’ne burada önemli görevler düşmektedir. Bizim belediyeden beklentimiz tez zamanda Devlet Su işleri ile irtibata geçip Boyabat’ın su havza koruma planının yaptırılması talebimizdir.
Bizler bundan sonraki süreci yakından takip edeceğiz. Yöneticilerin halkının yanında olmasını arzu ediyoruz. Maden şirketinin yanında yer almak, halkın verdiği yetkiyi hakkın faydasına kullanmamaktır.” ifadelerine yer verdi.
