
Yayın Tarihi:16 02 2016 04:14(61318)
Anlayamadıklarım

Devlet memuru oluyorsunuz, 65 yaşına gelince hangi makamda olursanız olun artık iş göremez diye sizi emekli ediyorlar. Buraya kadar tamam, anladım. Ama emekli olan şahıs bir bakıyorsunuz siyasete atılıyor. Belediye başkanı, milletvekili, bakan oluveriyor. İşte bunu anlamıyorum. Resmi kuruluşun hizmet görevini yapamazsın, okulda ders veremezsin, müdürlük yapamazsın, kaymakamlık, valilik, yargı işlerini yapamazsın, ama belediye başkanlığı yapıp ilçeyi, ili yönetirsin. Milletvekili olup kanun çıkarıp, bakan olup kanunları uygularsın. Yani ülkeyi yönetirsin. 65 Yaşını dolduran şahıs kendi mülkünü bile doktor raporu olmadan satamaz. Ama yaşın ne olursa olsun siyaset yapıp ülkeyi yönetirsin.
Sanki devlet memuru da 65 yaşını doldurunca sırtına tekmeyi yer yemez, ben size gösteririm der gibi soyunuyor siyasete. İşte ben bunu anlayamıyorum.
***
Son yıllarda okullarda, bazı öğretmenlerimiz ayağında spor ayakkabı, üstünde kot pantolon, sakallar uzamış derse girmeye başlamışlar. Yani kılık, kıyafet öylesine. Sanki okula değil, pikniğe gider gibi. Devlet memuru ağırlığı biraz zayıflamış. Ama üst makamlara çıkarken, aynı kıyafetle çıkılmıyor. Makama saygı elbette olmalı, ama öğrenciye de saygı olmalı. Zira biz öğretmenler, o öğrenciler sayesinde ekmek yiyoruz. Ekmek yediğimize saygısızlık bizim örf ve adetlerimizde yok.
Bu yazıya itirazı olan bulunur. Öğretmenlik kılık kıyafetle olmaz dersiniz ama, sokak kıyafeti ile derse girmeye, ben de, toplumun büyük bir kısmı da itiraz ediyor.
Öğrenci karşısında, temiz kıyafetli, düzenli öğretmen ister, sakız çiğneyerek derse giren öğretmen istemez. Ben bu duyarsızlığı anlamıyorum.
***
Televizyonda diziler başka bir alem. Çok fazla dizi seyretmesem de bazen takılıyorsunuz. Geçen akşam bir aile dizisine takıldım. İnanın Türk toplumu adına çok kaygılandım. Dizide bir oyuncu, affınıza sığınarak yazıyorum, üç defa aynı anda "oha" arkasından "çüş, yuh" devam etti. Maalesef bunlar bir çok dizide de yıllardan beri süre geliyor. Konuşma arasında "biiiipler" utanç verici. Madem "biiiip" diyeceksin, o kelimeyi niye koyarsın anlamıyorum.
Ne yazık ki etkilerini çoktan göstermeye başlamış bile.. Alış veriş merkezinde gezerken 10-12 yaşlarında bir çocuğun babasına "oha" dediğine şahit oldum. Ancak babada hiç tepki yok. Bizim dönemimizde bırakın babamızı, hiç tanımadığımız bir büyüğümüze desek, her halde ağzımızda diş kalmazdı. Sanırım 40 yaş üstü hep takma dişli olurduk. Bu kelimeler başka yaratıklara söylenirken, günümüzde insanlar birbirlerine söylüyorlar. Ne olduğumuzu anlayamadım.
Bazı spor programları ise tam bir felaket. Güya anlı şanlı yorumcular cacık yapıp, kağıt yiyor, ağza alınmayacak örneklemeler yaparak sempatik olduklarını sanıyorlar. Biz bu sahneleri görünce kapatıyoruz, ama yeni nesil seyrediyor. Sonra yeni nesil çok bozuldu diye yakınıyoruz. Neden yakınıyoruz anlamıyorum.
Radyo Televizyon Üst Kurulu, bu laçkalığa neden müdahale etmez anlamıyorum.
Yazıma çok sevdiğim bir söz ile son vereyim: "BİNDİK BİR ALAMETE,GİDİYORUZ KIYAMETE"
Hamdolsun kıyamete inancımız sonsuz da, erken mi gidiyoruz ne?
29. Yorum:
yeter erğün 26 04 2023 09:32
dogan hocam kaleminize yüreğinize sağlık...eski ögrenciniz şuandada bir veli olarak bende okadar özlüyorumki sizin gibi saygılı işine önem veren idealist öğretmenleri.egitimin öğretimin kaliteli ögrencinin ögrenci gibi olduğu zamanları..
28. Yorum:
şaban 23 12 2022 06:53
ben bir veli olarak şuna karşıyım öğretmen kot pantolon top sakal öğrencinin pantolonun rengi tutmuyor diye okuldan gönderiyor okulda kural varsa herkese olmalı en altından en üstüne
27. Yorum:
ibrahim tekdemir 20 11 2020 20:36
sayın hocam size tamamen katılıyorum. çünkü biz 1990 yılı ondan önceki öğretmenlerimizi ve öğrencilerimiz arar olduk. mesleğine saygı duymayan ve mesleğinin hakkını veremeyen öğretmeler öğrencilerin den ne hayır çıkar. şuursuz bir nesil ortaya çıktı maalesef öğretmen öğrenci ilişkilerinde sevginin saygının eğitim disiplinin olması gerektiğine inanmaktayım. çünkü bu güzel vatanımız yarın bu nesillere emanet edeceğiz. asımın neslini yetiştirmek zorundayız. işte o zaman arkamıza bakmadan emanet edebiliriz
26. Yorum:
ismail şenel 16 07 2020 23:57
hocam uzun yıllar sonra bir boşluğumda özlemle gazeteye baktım. sizi burada görmek sağlıklı olduğunuzu bilmek beni sevindirdi. sağlıcakla kalın.
25. Yorum:
hakan 14 10 2018 02:53
çok sıradan örnekler ile tekdüze bir söz kalabalağı kanımca.
24. Yorum:
cancan 12 02 2017 06:16
17 nolu eğitimci arkadaş. 3 dil de bilebilirsin, beş dil de bilebilirsin. kpss de ales ta başarılı da olabilirsin. başarılı olmak başka şey, adam olmak başka şey.. eşşeğe altın semer de vursalar, eşşek gene eşşektir. anladın inşallah. doğan hocamın yazısına yorum yapacak kadar bile adam değilsin sen. tüüü! senin sakalına...
23. Yorum:
derya 17 08 2016 19:26
sayın doğan hocam;
eline ağzına sağlık,çok güzel çok anlamlı bir yazı olmuş.
ama bizim cahil milletimizde bunu anlayabilecek kapasite yok maalesef.
herkesin kafası farklı şeylere çalışıyor bilmiyorum insan olmayı insanca yaşamayı ve insana saygılı olmayı ne zaman öğrenecek bu millet.
üzülerek söylüyorum ki:yorumlara bakılırsa biraz zor görünüyor hocam...
22. Yorum:
adil açıkgöz 22 02 2016 04:55
doğan hocam,güzel ve akıcı üslubuyla yazdığınız yazıyı okudum.çok haklısınız 65 konusunda.2.dünya savaşı sonunda almanlar yıkılmış hurda olmuş fabrikalarını 70-75 yaşlarındaki usta ve mühendisler sayesinde ayağa kaldırmışlardır.ben şahidim kendi çalışdığım fabrikaya yaşlı alman mühendisler tezgah kurmaya geldiler.gelelim kılık kıyafete.öğretmen devlet memurudur.bizde kamu kuruluşunda çalışdık.kılık kıyafet yönetmeliğine uyduk.öğrenci öğretmenini her yönü ile örnek alır.öğretmen mesai sonunda kot ve spor ayakkabısı giysin ama öğrenci karşısında bence olmaz.benim akranlarım bilir :mahir küçükbaş ve faruk gür hocalar çok şık giyinirlerdi...sinop'dan selamlar.
21. Yorum:
rodallega 22 02 2016 01:37
sayın öğretmenim,hatırlarım siz ve sizin döneminizdeki diğer değerli öğretmenleriniz ceketlerinin önü düğmeli gezerdiniz, bizlere de o saygıyı o terbiyeyi verdinizki ülkemizi bu hale getirenler gibi düşünmüyoruz,teşekkürler.
20. Yorum:
17 nolu yorumcuya 19 02 2016 17:19
hoca istersen göbeğine kadar sakal bırak.kendine ne yakıştırıyorsan onu yap.
19. Yorum:
evet 19 02 2016 16:58
17. nolu yorumcu batı dünyasının örnek almak zorunda değiliz. alınca toplumun ne hale geldiğini görüyoruz.
18. Yorum:
17.nolu eğitimciye 18 02 2016 18:16
sen bu kafayla 10 lisan bilip 5 fakülte de bitirsen nafile.sadece öğretim görmüşsün ,eğitilmemişsin.bu memleket ne fakülte bitirenlerin nasıl bitirdiklerini de gördü.hani baba bana adam olmaz demiştin bak vali oldum demiş,adam da vali olamazsın demedim adam olmazsın demiş misali.sen kendine methiyeler düzmeyi bırak seni başkaları takdir etsin.daha çooook yazacak şeyler var da burada yazmaya gerek yok.zaten sen ve senin gibiler çok da fazla anlamazlar.
17. Yorum:
eğitimci 18 02 2016 17:43
14. arkadaş eğitimin e' sinden bilgin olmadığı gibi kamuda çalışan öğretmenlerin zekasından şüphe duyacak kadar bilgisiz olduğunu düşünüyorum. biz öğretmenler belirli üniversite puanları alıp kamu personel sınavında başarılı olup atanan işimizi seven eğitimcileriz. sizin eğitim durumunuzu bilememekle birlikte eğitimin şekille olamayacağını batı dünyası çok uzun zaman önce anlamış olup sizin gibi cahil adamlar anlamakta zorlanmaktadır.bu arada ben 3 lisan bilen kpds, üds ve ales gibi sınavlardan başarılı olmuş sakallı bir öğretmenim.
16. Yorum:
kara devir 18 02 2016 16:31
rtük sadece iktidar aleyhine yapılan yayınların peşinde. onların bu müptezelliklerden yana bir şikayeti yok.
15. Yorum:
nazım kartal 18 02 2016 16:25
güzel yazı olmuş, özellikle ahlak ve edeple ilgili düşüncelerinizin çoğuna katılıyorum.fazla da şekilci olmamak gerek diye düşünüyorum. memurların 65 yaşında emekli edilmemesi gerektiğini vurgulayan ifadelere katılamıyorum, çünkü çalışanların büyük çoğunluğu zaten daha önceden emekli olmak istiyor, ayrıca yeni gençlere yer açma gibi bir durum var. son olarak kabul edin etmeyin yaş ilerledikçe verimlilikte düşüşler oluyor ve düzen bozuyor. kurumlarda bunu çok net görüyoruz. sizin dediğiniz üç-beş istisna da zaten vurguladığınız gibi siyasete, ticarete stk hizmetlerine atılıyor. kayıp yok yani. son not: mülk satılırken kural olarak rapor gerekli değil, tapu gerekli görürse doktor raporu istiyor, ancak noterde şart.(değişmediyse tabükü-boyabatlıca oldu ama)
14. Yorum:
osmanlıya 18 02 2016 00:53
her şeye sahip çıktınız da sakal mı kaldı?siz işlerinizi sakalla mı daha iyi görüyorsunuz.zaten yazar şekille olmayacağını belirtmiş.ama şekilsizliğin de hiç hoş olmayacağını anlatmış.amma nerdeee senin gibiler de onu anlayacak zeka.işinize gelmeyince hoplarsınız böyle.inanın toplum da hiç hoş karşılanmıyor ve yazarın belirttiği gibi hangi meslek olursa olsun saygınlığınızı kaybediyorsunuz.siz kendinizi böyle kabul ettirip saygı kazandığnızı sanıyorsunuz ama nafile.
13. Yorum:
genç bakış 18 02 2016 00:00
sayın osmanlı kardeşim güzel konuşmuşsun iyi ozaman eskiden develerle atlarla gidiyorlarmış şimdi de o şekilde mi gelsin hocalar insan yaşadığı çağa örf ve adetlerine bağlı olarak ayak uydurmalıdır
saygılarımla
12. Yorum:
genç bakış 17 02 2016 23:19
hocam adamsın senin gibi birkaç kişiye ihtiyacı var bu memleketin ah hocam ah
11. Yorum:
osmanlı 17 02 2016 17:44
öğretmenin sakallı olmasını örf ve adetimize yakıştıramamışsınız... saygısızlıkmış...halbuki 1000 yıllık islam kültüründe de islam öncesi türk kültüründe de erkeklerin sakallı olduğunu bilecek kadar tarih bilginiz vardır sanırım... ayrıca doktor,mühendis veya öğretim görevlisi sakal bırakınca problem olmuyor da öğretmenin sakalı mı problem.. özellkle spor ayakkabısı çok büyük bi saygısızlık :) :).... şekille uğraşmak yerine kişinin yaptığı işe bakmak lazım
10. Yorum:
öğrenciniz 17 02 2016 05:41
evet, maalesef tarif etiğiniz bu öğretmenler sizin döneminizde yetişen ve bu günün orta yaşlı öğrencllerinizin çoçukları . şimdi şuçu hep bu dönemde yetişenlere değil de az da bu gençliği yetiştiren öğrencilerinize sorun. neden böyle oluyor hata biz demi sizde mi . biz neyi size eksik verdikde siz böyle bir nesil yetiştirdiniz diye. hocam size her zaman saygı duydum. sizin yazılarınızı her zaman bekliyoruz, fazla aralık vermeyin. saygılarımla
9. Yorum:
şükrü doyum 17 02 2016 03:38
düzelübe hocam..........)
8. Yorum:
memur 17 02 2016 00:15
kabahat sizin hocam.zaten yıllardır doğru bir aday çıkmadı parti den hodri meydan diyebilirseniz yerinde ve asaletli bir karar olacağı inancıdayım.
7. Yorum:
mehmet akif gökçeoğlu 16 02 2016 21:33
sevgili kardeşim hani ağzından bal damlıyor derlerya seninde kaleminden bal damlıyor.iyiki boyabat ta senin gibi kardeşlerimiz var.hem zarf hem mazruf(biçim ve öz)çok güzel olmuş kalemine sağlık diyor saygı ve sevgi ile kucaklıyorum.
6. Yorum:
deniz 16 02 2016 20:40
doğan hocam;köşe yazılarınıza lütfen devam edin.siteye inanın ayda bir defa sizin yazınız varmı?onun için bakıyorum.dediğiniz gibi anlaşılmaz keşmekeş bir ülkede yaşıyoruz.ama biz sizin gibi değerli insanları çok iyi anlıyoruz.ellerinizden öpüyorum.
5. Yorum:
vatan 16 02 2016 15:35
doğan hocam boyabat sizin gibi düzgün ve karakterli birine sahip olduğu için çok şanslı. ellerinizden öpüyorum.
4. Yorum:
hasan öztürk 16 02 2016 06:46
sn hocam gönlünüze sağlık,ne güzel özetlemişsiniz.bu arada kıyamete acele etmeyelim:)allah hayırlı uzun ömür versin cümlemize.selam ve saygılar.
3. Yorum:
evet 16 02 2016 05:38
konunun yorumu içinde zaten insanlar işleri bitince politika yapıyorsa doğal olarak etrafında onu poh pohlayan insana ihtiyaç duyuyor e bunlarda eğitim camiasında yerini kaybetmemek için direnen hatta bu uğurda hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan adı sözde eğitimciler var bunun üstüne tvlerin yozlaştırdığı çocuklar eklenince halka tamamlanıyor kıyamet başlıyor bizede cennet dilemekten başka dua kalmıyor maalesef...
2. Yorum:
hemseri 16 02 2016 05:16
hocam ağzına eline sağlık.büyük adamsın vesselam.çok hızlı gidiyoruz ama yokuş aşağıyız.sizin gibileri arar olduk.iyiki sizleri duyuyor,dinleyebiliyoruz.
hala dünyamızı aydınlatıyorsunuz.allah razı olsun.ellerinizden öpüyorum.allaha emanet olunuz.
1. Yorum:
boyabat lı 16 02 2016 05:02
edep ve ahlak younu bir toplum oluyoruz