Küçükbaş ailesini ben lise yıllarımdan tanırım.. Çünkü aynı sınıfta beraber eğitim aldığım Saim Küçükbaş ile birçok anımız vardır... Severdim Küçükbaş ailesini çünkü aynı davanın peşinden koşuyorduk.. Tabii birçok ailede olduğu gibi Küçükbaşlar'ın içinde de aynı görüşten olmayanlar vardır -ki var- biz onları da çok sever ve fikirlerine de saygı duyuyoruz.. Olması gereken de budur.. Örneğin Oktay amca.. Rahmetli babamın çok iyi dostu ve aynı görüşten olmasalar bile çok severdi.. Yanına her gittiğimde babam ile olan anılarını anlatır...
Ve ben de onu pürdikkat dinlerim.. Gelelim Hakkı Küçükbaş’a.. Yaşı itibarıyla benim küçüğüm.. Fakat süper bir zekası var.. Ticarette tam bir Kayserili mantığına sahip gibi gözükse de eli açık bir kardeşimiz.. Hakkı Küçükbaş’ın zeki olmasına örnek Boyabat Gazetesi’ne sahibi olmasından belli.. Gazete 12 yıldan beri kesintisiz Boyabatlı hemşerime hizmet veriyor..
Sevgili kardeşim Hakkı Küçükbaş’a gazetede bazı şeylerin yeniden dizayn edilmesini söyledim.. Bana verdiği cevap: “Ağabey biz böyle iyiyiz. Biz gazeteci değiliz, bu işi hobi olarak yapıyoruz.” Ben de yüzüne baktım tebessüm ettim ve kendisine gazeteciliğin hobi bahçesi olmadığını ve bunun bir ciddi meslek olduğunu söyledim..
Şöyle bir kanıya vardım.. Eline fotoğraf makinesini alan kendini gazeteci sanıyor.. Türkiye’nin en büyük iki gazetesi Hürriyet ve Sabah dahil ulusal basında 32 yıl çalışan ve çalışmaya devam eden biri olarak, bu mesleğin o kadar basit olmadığını söylemek isterim.. Ben Boyabat Gazetesi’nde birçok yazı yazdım.. Yazdığım yazılarda da hiçbir zaman çıkar gözetmedim ve gözetemem.. Hiçbir siyasinin silahşörü olmadım.. Onların istediği şekilde de yazı yazmadım.. Ne gördüysem onu yani doğruları yazdım.. Rabbim ömür verdiği müddetçe de yazmaya devam edeceğim.. Benim Boyabat Gazetesi’nde yazdığım yazıların hiçbiri sansür görmedi..
Çünkü hep doğruları yazdım.. Bazen Hakkı Küçükbaş’ı bile kendi gazetesinde tenkit ettim.. Fakat o bana telefon açıp, "Abi beni tenkit etmişsin, ben bu yazıyı yayınlamam" bile demedi.. Bu da şunu gösteriyor.. Hakkı Küçükbaş kendi gazetesi de olsa tenkitlere açık biri olduğunu ve her kesimden ve her görüşten kişilerin kendi gazetesinde yazması gerektiğini biliyor ve savunuyor.. Görüşü ne olursa olsun.. Şu mantık hakim Hakkı Küçükbaş’ta o da doğru bir yol.. Her kesimden okuyucunun Boyabat Gazetesi’nde kendi görüş ve fikirlerine uygun bir yazarın olması.. Bu da gazetenin okunma oranını artırıyor ve sürekliliğini savunuyor.. Sevgili patronum gazetelerin yaş günleri hep yazarlarla ve çalışanlarla birlikte kutlanır bilgine.. Bu vesile ile Boyabat Gazetesi’nin 12. Yaş gününü kutlar, yayın hayatında başarılar dilerim..