Yayın Tarihi:27 11 2017 05:07(53825)

Olmasa iyi ama, olmuş işte...

Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele günüymüş bugün.

Bu tartışmalara girmek istemiyorum ama üzülüyorum da. “Söylesen tesiri yok, sussan gönül razı değil” misali... Bir şeyler söylemek istiyorum lakin söylediklerim, söyleyeceklerim birilerini incitir diye de çekiniyorum.

Kadın cinayetleri, kadına şiddet... konulu nice tartışmalar oldu. İlgili, ilgisiz; bilgili bilgisiz herkes bir şeyler söyledi, söylüyor da...Bize neler oluyor da bu haberleri duyar olduk. Aile içi huzursuzluğu, öfkeyi, kini konuşur olduk…

Büyüklerimizden duyarız, zaman zaman konuşurlar; hayatlarının hiç de güllük gülistanlık geçmediğini, ne kavgalar ettiklerini sonra büyüklerin ya da konu komşunun araya girmesiyle küslüklerin çok sürmediğini ya da tebessüm ettirecek hoş bir söz ile birbirlerinin gönüllerini aldıklarını...

Allah herkesin yuvasına dirlik, düzen versin. Annelerimizin pek sık söylediği bir söz vardır. Derler ki; "Ne yapacaksın, mecbur geçineceksin." Bu sözün içi öyle dolu gelir ki bana.

Dertte isen o derdi seveceksin, ona katlanacaksın, sıkıntıda isen sabredeceksin, kanaatkar olacaksın, tahammül edeceksin, üstüne düşeni bilecek, yerine getireceksin..." denir bu sözle sanki.

Bir gün köyde hanımlar köy konağının önünde oturuyor, tv'de bir kadına şiddet haberi  izlemişler, o haberi konuşuyorlardı.

Köyün en cefakâr kadını dedi ki;

“Şimdikilerin birbirine tahammülü yok. Biri konuşurken biri susuyum demiyor, illa karşılık verecek, ne biliyim “ben alttan alıvereyim” diyen yok.”

Yengem söze girdi; “Oysa şimdikilerin evinde her şeyleri var, iki canlarına koca evlerde yaşıyorlar, şükredip, şu bi ekmeğimizi huzurla yiyelim demiyorlar . En güzel çağlarında güzel güzel geçineceklerine hır-gür çıkarıyorlar.

“Yenge, sen emmimden dayak yedin mi?”

"Kız kızım ben emminin ekmeğinden çok dayağını yemişimdir.”deyip kahkahayı patlattı. “Bilmiyon mu emmini?"

"E niye boşamadın o zaman ."

"Niye boşayım.”

“Peki, işin olsa, çalışıyor olsaydın boşar mıydın?”

“Kız kızım benim işim vardı zaten, boşta değildim ki. O eve gelin gelmişim Ben o evin kadınıyım, sahibiyim. İşim belli. Orası benim yuvam. Bende bir kabahat yoktu ki, emmin sinirliydi. Çarşıda pazarda bi şeye canı sıkılır, gelir evde bana sarardı. Siniri geçince üzülürdü yaptıklarına... Ne yapalım, Allah alnımıza yazmış bu yazgıyı. Herkesin adamında var o sinir, görüyoz. Geçineceksin, başka ne edeceksin. Olu mu öyle "höt" diyince “aha ben gidiyom” demek. Dur sana bi şey anlatıyım. Bunla bilir ya…

Bigün köye boncukcu geldi. Halangil, komşula felan gittik, boncuk alacaz. Tam o esnada emmin geldi. Beni boncukcunun başında görünce kıskanmış, bi indi motordan, eve girdi, bana da “içeri geç” dedi. Neyse boncuğu aldım geçtim içeri. Bi sinirli, bi sinirli, görsen delirmiş. Bir bağırma, bir çağırma, kolumdan tutup savurmalar. “Yahu ne yaptım ben” diyom, yok, laftan anlamıyo. “Boncuğunu da, sandığını da al, git buban evine” diye bana kapıyı göstermez mi?! Sandığı çıkardı kapıya. Ben de “vallah billah gitmem” didim, aldım içeri sandığı.O dışarı attı ben içeri aldım.O dışarı attı ben içeri aldım. Ne gidecemişim. Hiç bişey edemedi. Oturdum yine köşesinde. O boncuktan da bi al yazmaya yaptım güzel bir filkete oya. Başıma aldıkça emmin güldü. Bende “kıskanividin ha beni” diye damarına damarına basıviridüm. Ya işte böyle… Bu ömür böyle geçti. Böyle kocadık işte. Olmasa iyiyidi ama oluyodu.”

“Yenge ya… Gitseydin babanın evine emmim almaya gelirdi ki seni.”

“Ne gidecem, gidip de bi de onun yolunu mu gözetliyecem Delinin dediğine bak. Ne dedim demin: Geçinecen kızım geçinecen. Dövüştük tamam da bi yerimiz mi eksildi, ne oldu yani. Bak şindik de gülmede oynamadayız.”

...

Evet belki bir yeri eksilmedi ama ya kırılan gururu… Büyüklerinin, çocuklarının, konu komşunun yanında kim ister en sevdiğinden kötü bir söz işitmek ya da bir tokat yemek…Nasıl da zoruna gider insanın. Bırakın kötü söz söylemesini şöyle bir ters bakışı bile dert olur yüreğine… Ama işte hep gizlemişler bu acılarını. Bağrına taş basıp aynı yolda bazen yan yana bazen arkadan bazen önden yürümüşler bir ömür...

Olmasa iyi ama, olmuş işte...

Facebook'ta Paylaş

Yorumcuların dikkatine! Yasal Uyarı!

  1. Yorumlarınızı anlaşılır bir dille ve dilbilgisi kurallarına uygun olarak özenle yazınız. BÜYÜK HARF kullanmayınız. Tekrar okuyarak yanlışlarınızı düzeltiniz.
  2. Anlaşılmaz kısaltmalar yapmayınız.
  3. Lütfen yorumlarınızda terbiye dışı sözler kullanmayınız.
  4. Yazılan yorumların sorumluluğu yazarına aittir. Sonradan pişman olunacak hukuki sorunlarla karşılaşmamak için kişi veya kurumlara yöneltilmiş olan eleştirileriniz hakarete varmasın.
  5. Yorumlar denetlendikten sonra yayına verilecektir.
  6. Yazılarımızda yanlış ya da kusurlu bir konu bulunursa bunu lütfen bize bildiriniz.

Yukarıdaki Sözleşmeyi/Uyarıları kabul ediyorum.
'Evet' Yazın:
İsim:
E-mail: (isteğe bağlı)




Beni Unut

Boyabat'ta AK Parti kırılan gönülleri onarabilecek mi?


Kimi Baharı Kimi Kışı Yaşar


Anılardan Bir Demet


86 yıllık bir fotoğraf


Boyabat Gazetesi 10 Kasım Mesajı


Hisar Tuğla Eleman Aranıyor İlanı


Tarihin gördüğü en garip savaş


Boyabat Gazetesi Cumhuriyet Bayramı Mesajı


Medya, Tüketim ve Mutluluk


Sayın Boyabat CHP İlçe Başkanım…..


2024 Boyabat Yerel Seçim Sonuçları (31 Mart 2024)


Şafak Akça yazdı: Yaşasın Tatil!


2024 - 1445 Ramazan İmsakiyesi


Boyabat'ın 2023 yılı nüfusu belli oldu


Mutlu Yıllar


AKP iktidarı, hangi ekonomik program hedefini tutturdu ki?


Türkiye'de, sosyal adalet gereği zamlar yapılıyor!


Vergi Bağlandı


Sallım Çorba


Bazı Haramlar -2


Yılmaz Özdil şehit dedelerimizin dünyanın nerelerinde yattığını


Boyabat Ticaret ve Sanayi Odası Tanıtım Videosu


8-9 Şubat Boyabatta Kar Yağışından Görüntüler


5 bin - 30 bin TL'yi aşan faturaların GİB Portalından e-Arşiv olarak Düzenlenmesi


Müjde…. Hadi Hayırlı Olsun


Fevkaladenin Fevkinin de Fevkinde


Yazı ve Haberleriniz İçin:
boyabatgazetesi@boyabatgazetesi.com
haber@boyabatgazetesi.com
adreslerine E-posta gönderebilirsiniz.
Aralık ayı ziyaretci sayısı:

185425


Tasarım:DtGaNi