Nasrettin Hoca bir vakit eşeğini hava alsın diye, zar zor evinin damına çıkarmış.
Aradan bir müddet geçtikten sonra; "Yeter artık, inme vakti geldi." diyerek, eşeği damdan aşağıya indirmek için yularını çekmiş, kan ter içinde kalmış Nasrettin Hoca, ama nafile yere uğralmış. İnmemiş eşek bir türlü.
Yorulan Nasrettin Hoca, damdan inmeyen eşeğe; "Ne halin varsa gör!" diyerek, eşeği evinin damında bırakıp kendisi damdan aşağı inmiş.
Nasrettin Hoca evinin damından inince, oynama alanı bulan ve rahatlayan eşek, hoplamış, zıplamış durmuş Nasrettin Hoca evinin damında.
Eşek öyle çok zıplamış ki, en sonunda toprak olan Nasrettin Hoca evinin damı daha fazla dayanamamış ve delinmiş, aşağıya düşen eşekte ölmüş.
Eşeğin akibetini ibretle izleyen Nasrettin Hoca, hemen gereken dersi çıkarmış.
Nasrettin Hoca, demiş ki; "Demek ki, eşeğin mertebesini yükseltirsen, hem bulunduğu yere zarar veriyor, hem de kendisine...!"