1 Eylül 2019’da “gezegenlerin ve dahi galaksilerin aynı sırada hizalanmaları” türü çok nadir rastlanabilecek bir hadise yaşandı memleketimizde.
Hani “Gör de inanma” deriz ya, işte o tarzdaki hadise biri AKP’ye diğeri CHP’ye mensup iki milletvekilinin karşılıklı oynamalarıydı!
Peki nerede gerçekleşmişti bu hakikaten nadir birlik, beraberlik ve göbekçilik gösterisi?
Sinop’ta elbette, ya nerede olacaktı?
Balıkçıların av yasağının kalkmasıyla birlikte denize açılmalarını bir şenlikle kutlayan Sinop’ta, AKP’li vekil Dr. Nazım Maviş ve CHP’li vekil Barış Karadeniz karşılıklı oynamış, ardından “Vira bismillah!” denilmişti.
Gerginlik bağımlısı haline gelmiş bir memlekette bu aslında çok normal karşılanması gereken ancak görsek de inanamayacak hale geldiğimiz kutlamanın Sinop’ta yaşanması tesadüf olarak değerlendirilemez.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), şehirlerimizin mutluluk düzeylerini değerlendirdiği raporunda yine Sinop’u birinci sırada duyurdu.
Rapora göre önceki yıllarda da “en mutlu şehir” çıkan Sinop’ta yaşayanlar yüzde 77.66 oranında mutlu olduklarını söylüyor.
200 bin civarında bir nüfus barındıran, “mutlu şehir” unvanıyla birlikte özellikle yerel turizmde giderek daha popüler bir merkez haline gelen Sinop, bir mutsuzluklar manzumesi olan memlekette ışıl ışıl parlıyor?
“Kinik” felsefenin öncüsü Diyojen’in memleketi olan (hoş sonradan sürülmüştür ya, neyse...) Sinop tarih boyunca pek çok medeniyetin izleriyle yoğrulmuş, doğası ve tarihiyle cazibe merkezi olmuş bir şehir.
Bu özellikler pek çok şehrimizde var elbette. O zaman Sinop’u farklı kılan, mutlu kılan, diğer şehirlerden ayrıştıran özellikler nelerdir?
Lafı Sinoplulara bırakmak gerekiyor herhalde bu noktada.
DHA’nın derlediği haberden pasajlar aktaralım:
“Çok mutluyuz. İnsanlar birbirine saygılı ve sevgilidir. Küçük şehir olduğundan dolayı istediğimiz yere yürüyerek bile gidebiliyoruz...”
“Sinop, yeşil ve mavinin bir arada olduğu, doğasıyla insanı mutlu eden bir şehir... Kalabalık değil, trafiği de fazla olmayan bir şehir...”
“Burada her şey huzurlu... Burada trafik kazası çok az olur. Cinayetler çok az olur. Kadına burada değer verilir...”
Ve en sevdiğim cevap: “Burada bu şehrin hayvanları bile mutlu. Buradaki köpekler hiçbir insanı ısırmaz. Yanınıza yaklaşır...”
Sevgili Sinoplular...
“En kısa zamanda yanınıza koşacağım, İstanbul yorgunu bir adam olarak huzurunuza sığınacağım” demek istiyorum fakat sanırım kıyamayacağım size...
Bence soranlara “Biz mutsuzuz kardeşim” demelisiniz bundan sonra.
Huzurunuzu, mutluluğunuzu koruyun kardeşim, çünkü bizlerden pek hayır gelmez size.
Başınıza iş almayın, memnun, mesut hayatınızın tadını çıkarın.
Aman diyeyim, bu sözüme kulak verin kardeşlerim.
Baki selam...