Neş’eli ve Kederli…

Dokuz günlük Kurban Bayramı tatilinin sona ermesiyle tatilcilerin İstanbul’a dönüş maratonu Cumartesi günü start aldı, Pazar günü gece yarılarına kadar sürdü.

Dönüş yolculuğunda trafik akışı İzmit’te bazı noktalarda durma noktasına geldi. Özellikle sürücüler İstanbul’a yoğun trafik stresi altında giriş yaptı.

Hayat pahalılığı, akaryakıttaki zamlı tarife tatilcilerin seyahatlerini frenlemedi. Şehirlerarası yollarda dinlenme tesisleri, otobüs terminalleri ve havalimanları yolcularla dolup taştı.

Hâlbuki bayram öncesi, yolcuların bilet fiyatlarından, otobüs işletmecilerinin de akaryakıt fiyatları, dolayısıyla giderlerinden yakındığı gözlemlenmiş, ikili görüşmelerde şehirlerarası yolcu hareketliliklerinde önceki yıllardaki yoğunluğun yaşanmama ihtimalin çok yüksek olacağı söylenmişti.

Gurbetçilerin de yurda gelişlerinde hissedilir sayıda haraketlilik oluşturduğu, Edirne'deki sınır kapısından 16 Temmuz tarihinde 35 bin 887 yolcunun geçtiği, bu oranın tarihi bir rekor olduğu bilgisi aktarılıyor.

Medyada yer alan haberlere göre; yurdumuzun önemli turizm merkezlerinden biri olan Bodrum'a 9 günlük Kurban Bayramı tatili boyunca 300 bine yakın araç giriş yapmış. 188 bin olan kentin resmi nüfusu bayram tatilinde yaklaşık 1 milyona ulaşmış. Yerli ve yabancı turistler plajları doldurmuş. Otellerde yüzde 100'e varan doluluk yaşanmış.

Sanırsınız ki ekonomi tıkırında, her şey yolunda. Gerçek yaşam hiçte öyle değil. Gündelik yaşamın ayrılmaz bir parçası olan giyim eşyalarından bir çift çorabın fiyatı da gelen zamlardan nasibini almış, on Türk lirasına yükseltilmiş. Daha düne kadar dört çiftini 10 Türk lirasına alıyordu vatandaş.

Kabul ediyoruz; enflasyon tüm ülkelerin sorunu. Gıda, akaryakıt, enerji, ulaşım, temizlik ürünlerindeki önlenemez yükseliş, mal ve enerji tedarikindeki zorluklar Avrupa’da hükümetlerin dağılmasına, başbakanların istifa etmesine neden oluyor.

Şunu da bilmeliyiz ki; ülkemizdeki kadar Avrupa’nın hiçbir ülkesinde yüzde yüze varan bir enflasyon oranı yok.

Piyasa faizleri, politika faizlerinin önüne geçmiş, dolar kuru ve enflasyonun çarkı bozulmuş, eğri dediğimiz çizgi ha bire yükseğe tırmanıyor. Türk lirası oldukça değer kaybetmiş, alım gücünü yitirmiş. Halkın deyimiyle paramız pul olmuş.

Sadece tatil beldelerinde değil, İstanbul’da da turist hareketliliği var. Çünkü Avrupa Birliği vatandaşları için ülkemiz kaçırılmayacak fırsatlar sunuyor.

Hayat buruda döviz geliri olanlar için çok ucuz. Bu fırsatı kaçırmayan turistlerin gelişiyle Bodrum doldu, belki Fethiye de taşıyordur. Lüks restoranlar, sahiller kalabalık. Televizyonların magazin programları dizi oyuncularının tatildeki keyifli hâllerini yayınlıyor.

Öte yandan sosyal medya hesaplarında adisyon fişlerinin görselleri paylaşılıyor. Fiyatlar bize göre çok uçuk. Bazıları, var ki harcıyorlar.

Çoğumuz arzu ettiğimiz hayatı şu sıralar dilediğimiz gibi yaşayamıyorsak da, herkesin bir şekilde dünya hayatının var olduğunu bilelim: Ama neş’eli, ama kederli…