Bundan altı yıl önce bu gazetede yazmaya başlamıştım. Daha önce yazmış olduğum gazeteden kovulmadım. Kovulma noktasına geldiğim için kendim ayrıldım ve Boyabat Gazetesi'nde yazmaya başladım.
Değerli dostlar, böylece sizlerle beraber olduğumun altı yılı geride bırakıp yedinci yıla merhaba demiş olduk.
Köşe yazarlığına başlamış olduğum gazetede yazılarımı kendim yayınlıyordum. Fetö darbe girişimi sonunda darbe ilgili yazmış olduğum yazıyı yayımladım. Bir saat sonra yayından kaldırıldı. Tekrar yayınladım yine yayından kaldırıldı. Hem de hiçbir açıklama yapılmadan. Böylece bende oradan ayrıldım.
Bu yazıma da darbe ile ilgili düşüncelerimi paylaşarak devam edeceğim. Esasında başka bir konuda yazmayı düşünüyordum. Tam da darbe girişimin altıncı yıl dönümünde bana göre yalan yanlış şeylerin konuşulması beni bu konuda yazmaya itti.
Değerli dostlar, sana göre doğru vardır, bana göre doğru vardır ama birde gerçek doğru vardır. Geriye doğru dönüp baktığımda altı yıl önceki düşüncem ne ise bu günde aynı. Bana göre olan doğruların gerçek doğru olduğunu düşünüyorum. Altı yılın sonunda bu konuda keşke şunu demeseydim diyeceğim bir şey yok.
Fetö darbe girişimi için ‘’Allah’ın bir lütfudur’’ demek ne anlama geliyor? Bana göre, bende çıkar sağladım anlamına geldiği gibi bu sayede aramızdaki fetöcüleri öğrenip gereğini yaptık anlamına da geliyor. Bu cümle yaşananlara, konuşulanlara bakınca hangi anlama söylenmiş, karar sizin.
Darbe girişimi esnasında tankları atletleri ile durdurduğu söyleyenler ile uçağa kafa atarak şehit oldular diyenler hangi gerçekten bahsediyorlar acaba.
Uçağa kafa atarak şehit oldular sözünü duyunca bir fıkra aklıma geldi. Psikiyatri de yatan hastalara doktoru bakın, size bir soru soracağım. Soruma doğru cevap vereni taburcu edeceğim demiş. Bir hasta sorunun cevabını bilmiş. Doktor bu hastaya sorunun cevabını doğru bildin, nasıl bildin deyince, hasta elini göbeğine vurarak buna kafa denir kafa demiş.
Uçağa kafa atarak şehit oldular diyen kişi ve inananlar bunu kafadan mı söylüyor, göbekten mi acaba?
Bu gün geriye doğru dönüp baktığınızda iktidarın fetö ile ilgili mücadelesini nasıl görüyorsunuz?
Ben iyi görmüyorum. Çünkü bu hain darbe girişiminin her ayağı var ama siyasi ayağı yok. Yerseniz.
Hain 15 Temmuz darbe girişiminin altı yılı geride kaldı ama TBMM Darbe Komisyonunun konuyla ilgili raporu ortada yokmuş. Niye yok?
Eyy yetkili ve etkili kişiler, borsa ne demek olduğunu az çok biliyoruz ama Fetö borsası ne demek bilmiyoruz. Bu konuda açıklama yapacak, daha doğrusu bu ülke lehine işlem yapacak birilerini bekliyoruz. Siz beklemiyor musunuz?
Akp grup başkanvekili Emin Akbaşoğlu, bir tv programında hem de canlı yayında ‘’Fetö’nün siyasi ayağı Kılıçdaroğlu ve CHP’dir’’ diyor. Fetö’nün siyasi ayağı araştırısın diye verilen öneriler AKP ve MHP milletvekili oyları ile ret edildiğini bilmeyen var mı? Sağır sulatan bile duydu ama mankurtlar duymamış, ya da anlamamış olabilirler. Ancak onları kandırabilirsiniz.
Fetö ile boy boy resmi olanlar, el öpmek için sıraya girenler, o zamanda, şimdi de alakası olmayanları suçluyorsunuz ya. Bir anımı anlatayım.
Kırk beş yıldır aynı semtte oturuyorum. Hatta aynı sokakta diyebilirim. Bir komşunun torunu olmuş. Bu ablaya sormuşlar torunu adını ne verdiniz diye. O da hoca efendiden isim bekliyoruz demiş. Fetö darbe girişiminden bir müddet sonra bu ablayı CHP’ye üye olarak gördüm. Mahallemizden bir arkadaş ile durumu ilçe başkanına anlattık ve üyelikten sildirdik.
Eğer Fetö cemaati karşısı partilerde bu kişiler var ise ya kendini kurtarmak, ya da o partilere sızmak için üye olmuşlardır. Fark edildiği an da gereği yapılır.
Hatırladığım kadarı ile verin papazı, alın papazı denmişti. Papaz verildi ama papaz alınmadı. Papazı alırlar ama papazı vermezler. Çünkü vermedikleri papazın yerine yenilerini yetiştirmeleri için güveni sarsmak istemezler. Eğer ABD o papazı verirse bizi de verirler diye yerine geçmek istemezler.
Bu iktidarın kandırabileceği kişiler her geçen gün azalıyor. Yapılacak ilk seçim kaybedecek çok şeyi olanlar ile kaybedecek bir şeyi kalmayanlar arasında olacak. Daha önce birçok şeyini kaybettiği için kaybedecek bir şeyi olmayanlar kazanacak. İşte o zaman bu ülkeye ve bu ülke halkına zarar veren tüm ayaklar ortaya çıkar diye ümit ediyorum. Saygılarımla….
Mustafa Gürleyen (20.07.2022)