Boyabat Belediye Başkanı Hüseyin Coşar, göreve geldiği günden beri birşeyler yapma gayretinde, iyi niyetle çalışıyor. Fakat herşeyi kendisinin yapma zorunluluğu varmış gibi davranması yakışık almıyor. Başkan Coşar'ın ilk icraatı kiralık araçların görevini sonlandırmak oldu... Bu alkışa değer bir hareket.. Borç batağında olan bir belediyenin araç kiralanması da düşündürücü.. Birilerine peşkeş mi çekiliyor sorusu akla gelmiyor da değil.. (Bu araç kiralama işi, para yok deyip sızlanan ve çakarlı araçlara binen diğer belediye başkanları içinde geçerli.)
Sonra Başkan Coşar'ı bütün düğünlerde nikah kıyarken görüyoruz.. Acaba sayın başkan nikah memurunu görevden alıp, asıl işinin nikah kıymak mı olduğunu sanıyor... Başkan bize bu hareketiyle de birilerini hatırlattı.. O da ilk zamanlar memurunu unutmuş nikah masalarında boy gösteriyordu.. Siz bu nikah kıyma işini, sizi temsil eden memurunuza bırakın.. Nikah kıyma işinden başka yapacağınız o kadar çok acil işler var ki.! Enerjinizi onlara harcayın..
Geçtiğimiz günlerde sayın Başkan Coşar'ın sosyal medyada bir paylaşımını gördüm...Yeni Mahalle'de bir kanalın başında poz vermiş ve "biz görevimizin başındayız" yazmış.. Görevinizin başında olmak güzel sayın başkan da bir çukur açılıp başında poz vermek, bir de laf değil iş yapıyoruz demek biraz tuhaf olmuş.. Eğer siz görev yapmak istiyorsanız, iş yapmak istiyorsanız önce siz, şehrin altyapısını ve astpestli su borularını değiştirin .. İşte o zaman hem görev yapmış hem de iş yapmış olursunuz.. Yoksa açılan bir kanalın başında durmakla görev yapılmıyor.. Belediyenizde Fen İşleri Müdürlüğü diye bir birim yok mu? Bırakın o çukurun veya kanalın başında o müdürünüz dursun..
Bir de geçtiğimiz günlerde şehir merkezinde bir değirmen yangını meydana geldi... İtfaiyeye de 100 metre veya 150-200 metre mesafede.. Sizin yerinizde olsam oraya küle dönmüş durumda iken gitmem.. Yangın anında giderim.. İtfaiyenin yangına nasıl müdahale ettiğini, çalışmalarının yeterli mi değil mi olduğunu gözlemlerim.. Bir de itfaiyeye bu kadar yakın mesafede olup da değirmenin küle dönmesi de ayrıca bir soru işareti.. Bu yangın ya bir apartmanda çıksaydı, hafazanallah olacakları düşünemiyorum bile... Sizin küle dönmüş yeri ziyaret etmenizin bir anlamı yok... Eğer ben her şartlarda vatandaşımın yanında olacağım derseniz.. afetler bittiği zaman değil, (yangın veya su baskını) olduğu zaman orada olursanız iyi olur.
İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu'yu örnek alın ve afet zamanı vatandaşın yanında olun.. Bittikden sonra değil.. Sayın Başkan o koltuğa isteyerek veya istemeyerek oturmuş olsanız bile sizin göreviniz 2024 yılına kadar Boyabatlı hemşehrilerime en iyi şekilde hizmet etmektir.. Bu hizmetler de göz boyamak için yapılanlar değil, kalıcı olan ve elle tutulur, gözle görülür faydalı hizmet olmalı.. İşiniz zor fakat, bu zorlukları da aşamayacağınız anlamına gelmez..
Daha öncede söylemiştik bu iş ekip işi diye.. Ne diyelim Allah yardımcınız olsun..