Yayın Tarihi:02 12 2022 11:13(1213)

Nereden Nereye…

Saygı değer okurlar, bu yazımda sizlerle tarihi konuları paylaşmaya çalışacağım. Tabi ki bildiğim ölçülerde. Öncelikle de köyümden başlamak istiyorum. Köyüm mü?

Köyüm Türkiye’nin en kuzey illerinden Sinop’un en güneyinde kalan bir dağ köyü. Tarih ile ilgili konusuna gelince, Osmanlı İmparatorluğu zamanında bir kış günü, gece karanlığı bastırdığı sırada köye yakın tepelerden bir ses duyulur. Bu ses yolunu kaybeden bir askerin sesidir.

Yaya olarak Çorum yönünden gelip, Sinop yönüne gitmekte olan bu subay yolunu kaybetmiş, köyümüzün ışıklarını görünce de ‘’İmdat kimse yok mu’’ diye bağırmaya başlamış. Sesi duyan köyün gençleri bu yolcuyu köy odasına getirmişler. Donmaktan kurtarıp, doyurmuşlar. Kebap yapıp yedirmişler. Ertesi günde gideceği yere at ile uğurlamışlar.

Aradan uzunca bir zaman geçmiş. O gece hizmet eden, gideceği yöne doğru atı ile arkadaşlık eden gençlerden biri Bağdat’a asker olmuş. Bu genç Bağdat’ta yolu köyümüzden geçen bu subay ile karşılaşmış. Subayda bu gencimize gereğini yapıp köyüne geri göndermiş. Bu hikâyeyi anlatanlar hikâyeye, Kayyoğun (Kerimoğlu olabilir) ala seyis Bağdat’ta meledi diye anlatmaya başlarlar.

Daha sonraları Osmanlı toprak kaybetmeye başlamış. 624 yıl süren Osmanlı İmparatorluğunun son zamanlarında düşman (Kapitalist güçler) askerleri Çanakkale’ye dayanmışlar. Çanakkale’de de, Çanakkale geçilmez dedirten şehitlerimizin içinde de bildiğimiz iki şehidimiz var. Bu iki şehit resmi kayıtlara geçen ve bildiğimiz. Bilmediklerimizde vardır sanırım.

1915 Birinci Dünya Savaşında ki şehitlerimizden biri Er Ali oğlu Hüseyin 1293 doğumlu. Lakabı ise Hacıoğulları. İkinci şehidimiz ise aynı savaşta Satılmışoğlu er Ömer. 1306 doğumlu, Lakabı Baltacıoğulları.

Köyümüzden şehitlerimiz gibi gazilerimiz de var. Kendisinden dinlediğim çok asker anıları var. Ankara yakınlarına kadar gelen düşman askerlerini İzmir’den nasıl denize döktükleri anlatırken hem sevinir, savaşın acı günleri yaşadığı için de üzülürdü. Dokuz yıl askerlikten sonra köyüne dönen bu gazimizi kardeşleri bile tanımamış.

Kısaca bu tarihi bilgileri paylaştıktan sonra günümüze gelirsek, bazı tarihi bilgileri birileri tarafından yalan yanlış anlatıldığını düşünüyorum. Koskoca imparatorluk yok olmak üzereyken bugün ki yaşadığımız topraklar zor şartlar altında kurtarılmış ve Türkiye Cumhuriyeti kurulmuş.

Cumhuriyet kolay kurulmamış. Daha önce yaşadığımız önemli günlerimiz var. Bu günlerde, Cumhuriyetimizin kurulduğu günlerde bizim milli bayramlarımızdır. Milli bayramları da kazanlar kutlar kazanamayanlar değil. Bunu bilmeyen ankurtlar var.

Sosyal medya hesabımdan tarihi günlerde kendimce mesajlar yayınlarım. Bu mesajlarıma saçma sapan yorumlar yapanlar, 30 Ağustos zafer bayramında da, Cumhuriyet bayramında da saçmalayanlar çıkıyordu. Bu cumhuriyet bayramında bir de yunan torunu çıktı. Çünkü bu soruyu keşke yunan kazansaydı diyenlerin torunlarından başkası sormaz. Bir sürü saçmalıktan sonra ‘’ 29 Ekim de neyi kutluyorsunuz?’’ diyor.

Bu soruyu soranlar, buna benzer soru soranlara yardımcı olan ve belki de bunun dediği doğrudur deyip susanlar, bende size şu soruyu soruyorum. Ankara yakınlarına kadar dayanan düşman askerleri İzmir’den denize dökemeyip Türkiye Cumhuriyetini kuramasaydık ibadet yeriniz cami mi, yoksa kilise mi olurdu?

Tarihten bihaber olan bazı kendini bilmezler bazı yavşakların yalan haberleri ile hareket etmekten geri kalmayanlar, siz kimin oyuncağısınız?

Atatürk’e ve silah arkadaşlarına hakaret edenler, bu hakaretlere göz yumanlar, Atatürk ile ilgili okuduğum bazı notları paylaşıp, daha geniş bilgi sahibi olmanız için değişik ve güvenilir kaynakları incelemenizi tavsiye edeceğim.

Elli yedi yaşında vefat eden ilk Cumhurbaşkanımız Atatürk; 11 savaşa katılıp 24 madalya, 7 nişan almış. 11 kitap yazıp 4000 kadar kitap okumuş. Açtığı fabrika sayısı 48. En büyük başarısı ise Türkiye Cumhuriyetini kurmuş.

Unesco da Atatürk kimdir sorusuna güzel bir cevap vermiş. Bu cevabın son cümlesi; ‘’Renk, din, ırk ayrımı gözetmeyen, eşsiz bir devlet adamı, Türkiye Cumhuriyeti kurucusu; şeklindedir.

Atatürk’e, arkadaşlarına, Türkiye Cumhuriyetine dil uzatanlar başaramayacaksınız. Tarihi bilgide olsun, ekonomik koşullarda olsun siz ülkemizi nasıl görüyorsunuz? Bu koşullarda ben iyi görmüyorum.

Bir iki cümlede günümüz ekonomik durumu ile yapmak istiyorum. Çünkü hayat pahalılığını bazı marketler tarafından yapıldığı, fetö ile ilgili olduğunu söyleyen liderler var. Öyle ise, biliyorsanız ne tedbir aldınız?

Bir zamanlarda patates ve soğan depolayanları terörist ilan etmiştiniz. O teröristlerden kaçına ceza verdiniz?

Bir yılı daha geride bırakmamıza az kaldı. İşçiye, memura, emekliye yapılacak zam miktarı konuşulmaya başlandı. Çıkacak sonuç lehimize olacağına inanmıyorum.

Emekli maaşım ile alabileceğim süt miktarı bir hafta önce alabildiğim süt miktarından 41 litre daha azaldı. Kaşık ile verip kepçe ile alanlara bizim de verecek cevabımız olmalı.

Şartlar güllük gülistanlık diyenlere 41 KERE maşallah diyor ve yılbaşında emekli maaşıma gıdalara gelen zam oranında olmasını, bununda her ay devam etmesini talep ediyorum. Bu talebim ile de fazla bir şey istediğimi zannetmeyin. Ödediğim vergilerin bir kısmını istiyorum o kadar.

Mustafa Gürleyen 02.12.2022

Facebook'ta Paylaş
2. Yorum: okur 07 12 2022 11:59
sayın yazar şu tazminat konusuna da sizden bi okusak

1. Yorum: okur 05 12 2022 15:00
keşke yunannistanı lozan anlaşması ile savaş tazminatı için sıkıştırsaydık


Yorumcuların dikkatine! Yasal Uyarı!

  1. Yorumlarınızı anlaşılır bir dille ve dilbilgisi kurallarına uygun olarak özenle yazınız. BÜYÜK HARF kullanmayınız. Tekrar okuyarak yanlışlarınızı düzeltiniz.
  2. Anlaşılmaz kısaltmalar yapmayınız.
  3. Lütfen yorumlarınızda terbiye dışı sözler kullanmayınız.
  4. Yazılan yorumların sorumluluğu yazarına aittir. Sonradan pişman olunacak hukuki sorunlarla karşılaşmamak için kişi veya kurumlara yöneltilmiş olan eleştirileriniz hakarete varmasın.
  5. Yorumlar denetlendikten sonra yayına verilecektir.
  6. Yazılarımızda yanlış ya da kusurlu bir konu bulunursa bunu lütfen bize bildiriniz.

Yukarıdaki Sözleşmeyi/Uyarıları kabul ediyorum.
'Evet' Yazın:
İsim:
E-mail: (isteğe bağlı)




Beni Unut

Bu Kez Algı Değil Hakikat Kazanacak Gibi……


Siyaset Kazanı Yerel Seçim 2 - Mart 2024


Yabancıların Gözüyle


2024 - 1445 Ramazan İmsakiyesi


Şafak Akça yazdı: Ayrıştırılan eğitim, farklılaştırılan gençler


Boyabat Gazetesi Berat Kandili Mesajı


Boyabat'ın 2023 yılı nüfusu belli oldu


Mutlu Yıllar


2023 Yılı Sinop Cumhurbaşkanlığı Sonuçları (14-28 Mayıs 2023)


Nasıl bir belediye isteniyor?


Hisar Tuğla Eleman Aranıyor İlanı


Burası Boyabat Göreceğiz!


Boyabat İYİ Parti İlçe Teşkilatı, Yeni Eğitim ve Öğretim Yılı Mesajı


AKP iktidarı, hangi ekonomik program hedefini tutturdu ki?


e-Seçim Sistemi


Türkiye'de, sosyal adalet gereği zamlar yapılıyor!


Vergi Bağlandı


Sallım Çorba


Bazı Haramlar -2


86 yıllık bir fotoğraf


Yılmaz Özdil şehit dedelerimizin dünyanın nerelerinde yattığını


Boyabat Ticaret ve Sanayi Odası Tanıtım Videosu


8-9 Şubat Boyabatta Kar Yağışından Görüntüler


5 bin - 30 bin TL'yi aşan faturaların GİB Portalından e-Arşiv olarak Düzenlenmesi


Müjde…. Hadi Hayırlı Olsun


Fevkaladenin Fevkinin de Fevkinde


Yazı ve Haberleriniz İçin:
boyabatgazetesi@boyabatgazetesi.com
haber@boyabatgazetesi.com
adreslerine E-posta gönderebilirsiniz.
Mart ayı ziyaretci sayısı:

220684


Tasarım:DtGaNi