Hayır!... Son depremde bir kez daha gördük ki yetkililer vatandaşa güven vermiyor. Deprem bölgesine gönderilen yardım türleri bunun en belirgin örneğidir.
Siyaset yapmıyorum. Ülke kan ağlarken bazı fırsatları/olumsuzlukları lehe çevirmeye kalkışmak vicdansızlıktır. Bazen haberlerde üzülerek izliyoruz vatandaşların mağaza gibi v.s. yerleri yağmaladıklarını. Bunun adına fırsattan pay çıkartmak denir. Bu nedenle sapla samanı birbirine karıştırmayalım. Dediğim gibi bizim amacımız bazı olumsuzlukları lehe çevirmek değil sıcağı sıcağına bir uyarıdır.
Evim deprem bölgesine yardım toplanan Kültür Merkezine yakın bir yerde. Bu nedenle çorbada benimde bir tuzum olsun diyen vatandaşların koşuşturmasını çıplak gözle gören biriyim. Bu tablo karşısında kah zaman gözümden yaşlar akmıştır. Müthiş bir tablo, aklınıza o an KURTULUŞ SAVAŞI günleri geliyor. Resmen tarih tekerrür ediyor.. Buraya kadar yazdıklarım paranın tura tarafı, ama paranın yazı tarafı da var, birde o tarafından bakalım mı?
Gelelim paranın yazı tarafına…..
Vatandaş esnaftır nakit yerine satmış olduğu malzemelerden birkaç koli yapar çorbada benimde tuzum olsun niyetiyle depremzedelere gönderebilir. Ve genelde de böyle oldu..
Ama bazı vatandaşlar var ki belki de cebindeki son kuruş ile almış bir çuval patatesi/soğanı yetkililere teslim etmek üzere koşuştura koşuştura kan ter içerisinde geliyor. Biliyorum teslim ettiği andan itibaren yorgunluğu geçiyor, ama Atalarımız ‘’MAŞA VARKEN ELİNİ YAKMAK’’ sözünü de boşu boşuna söylemiş olamaz.. Evet!... Yukarıda izah ettiğim gibi vatandaş yetkililere gü-ven-mi-yor-mu…
Sayın Boyabat Gazetesi okuyucuları… Patatesin ve soğanın merkezi neresi? Niğde. Adapazarı, Ankara, Adana, Amasya vs…… İlçemize genelde buralardan geliyor. Gelirken navlun ödeniyor mu? Ödeniyor. Satıcı üzerine kar koyuyor mu? Koyuyor. Söz konusu soğan ve patates deprem bölgesine nakliye ile gönderiliyor mu? Gönderiliyor. Peki neden vatandaş nakit para yerine böyle bir işe teşebbüs ediyor. Aynı para ile bir çuval yerine iki çuval patates/soğan almak varken neden, niye, niçin zor ve maliyetli olanı seçiliyor. Belki patates ve soğandan daha önemli ihtiyaçlar da olabilir, bunu da gözardı etmeyelim.
Napolyon, bir savaşı kazanmak için ne gerekir sorusuna 'para, para, para' yanıtını vermiş. Peki savaşta karşılıklı iki grup birbirlerine paramı atıyor ki Fransız hükümdarı Napolyon para, para, para demiş? İşte yukarıda anlatmak istediğimin en somut örneğidir. Zaten günümüzde paranın açamayacağı kapı olmaz demiyorlar mı? O zaman nakit para göndermek yerine patates/soğan niye, neden, niçin… Nedeni yetkililere güvensizlik olabilir mi?
Son söz………….. Yardımlaşmanın iyisi kötüsü olmaz. Yarım elma, gönül alma sözü kısa ama öz bir sözdür. Her vatandaş gücü kadar elini taşın altına koydu. Bundan onur duymamak ahlaksızlıktır, vicdansızlıktır. Bizimkisi maşa varken ateşi el ile tutmanın bir hata olduğu uyarısıdır/hatırlatmasıdır. Bırakın maddiyatı akıtılan bir damla gözyaşı dahi Allah katında zayi olmaz.
Dipnot: Yıllarca deprem vergisi ödüyoruz akıbeti belirsiz. Yetkililer konu hakkında bir kelam dahi etmiyor. Yukarıda sorduğum gibi neden, niçin, niye?… Ayrıca depremde zarar gören binaların tek sorumlusunun müteahhit olmadığına dair altına imzamı atarım. Nerede yetkililer? Belediyeler ruhsat parası olarak binlerce lira alıyor. İMAR AFFI ne demek ya….. Tabir-i caiz ise BUL KARAYI, AL PARAYI demek gibi bir şey….Lafın özü toplum olarak suçluyuz.
"Allah’ım! Ülkemi şer güçlerden, gökten ve yerden gelebilecek bütün felaketlerden koru"
SAYGILAR