Türkiye, Kahramanmaraş depreminin yaralarını sarmaya çalışırken, deprem bölgesinde binlerce depremzede, çadır bekliyor bakanlık lüks peşinde!
Aklını kiraya veren partililer, iktidar hükümetini eleştirdiğim için insafsızca beni yerden, yere vurarak vatan haini ilan edenler bile oldu.
Bu nasıl bir zihniyettir, sanki iktidar da muhalefet var!
Benim eleştirim, deprem uzmanlarının aylarca bölgedeki depremi uyarmalarına rağmen, iktidarın duyarsız kalması ve deprem müdahalesine geç kalması ve organizasyon bozukluğu kimin?
Depremdeki başarısızlığı, vurdum duymazlığı, siyasi parti gözetmeksizin iktidarda bulunanları eleştirmek benim vatandaşlık görevimdir.
Ben köşe yazılarımı, halk adına soru sorar ve yazarım. Bu böyle biline.
Deprem bölgesinde vatandaşı çadır beklerken, bakanlık 16 milyona makam aracı kiralamasını eleştirmeyim mi?
Hangi vicdan bunu kabul eder sorarım size!
Kızılay’ın depremin üçüncü gününde AHBAP’a 46 milyon TL’lik çadır satışı yapması ne kadar doğrudur?
Elinde çadır var da neden deprem bölgesine göndermemesi, kişisel çabaları ile yardım toplayan Haluk LEVENT’in AHBAP kuruluşuna çadır satması ne kadar doğrudur?
Haluk Levent bunu doğrulayıp satın almalarının yasalara uygun olduğunu açıkladı.
”Dün (Cumartesi) akşam saatlerinde bu çarpıcı sadece bu bir iddia halindeyken, bugün Ahbap Derneği, rakam da vererek 46 milyonluk fiyatı da 2 bin 50 adet çadır iddiasını da doğrulamış bulunuyor… Bu satış işlemini (orjinal) faturasınının da somut bir şekilde kamuoyuna sunulması gerekiyor. Çünkü ”Bu soruları sorma hakkımı halk için kendimde buluyorum. Dayanağım da sadece kamu oyudur. Başa bir şey değildir.
Haluk Levent şunları söylüyor; “Biz o akşam herkes can derdinde soğuktan donarken ‘Bu çadırları satın almalı mıyız ya da almamalı mıyız?’ lüksüne sahip değildik olamazdık da. Ve satın alıp bölgeye gönderdik. Yaptığımız her işlem kanuni ve doğru. Sonra öğrendik. Kızılay Çadır ve Tekstil A.Ş. Kızılay’ın alt iştiraki olan tüzel kişilikmiş. Kızılay da bu şirketten çadırları faturalı satın alıyorlarmış Ahbap da aynı yöntemle toplanan bağışlarla bu şirketten satın alma gerçekleştirmiştir. Zaten sitelerinde açıklama bulunuyor.”
Levent, daha sonra yaptığı açıklamayla da kendisini ‘Neden önceden siz açıklamadınız’ diyerek eleştirenlere yanıt verdi: “Hepinizi anlıyorum. Neden önceden siz açıklamadınız diyorsunuz bunu da anlıyorum. Bir eksiğimiz varsa yakında denetim raporlarında görünecekti. Ben en başta bu bölgede acı çekenleri düşünmek zorundayım. Bugün olsa inanın aynasını yapardık Eleştiriliyoruz. Sizin canınız sağ olsun.”
Depremi ticaret haline getiren, deprem bahane Kızılay için ticaret şahane !..
Konuyla ilgili açıklama yapan AHBAP “Arkadaşlarımız, Kızılay’ın iştirakinde olan Kızılay Çadır ve Tekstil A.Ş ile görüşme gerçekleştirdiler. Ellerinde 2050 adet olduğunu öğrendiğimiz çadırların sözleşmesini hemen yaptık ve ertesi sabah 2050 tane çadırı deprem bölgesine gönderdik” dedi.
Türkiye depremin yaralarını sarmaya çalışırken Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı lüks araç kiralama derdindeydi. 16 milyon liralık araç kiralıyor.
Sözcü Gazetesi’nden Deniz AYHAN’ın haberine göre; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, bakanlık makamı ve korumaları için araç kiraladı. 15 ay kullanılacak araçlar için 16 milyon 302 bin 252 lira ödendi. Elektronik Kamu Alımları Platformu’nda (EKAP) yayınlanan bilgiye göre sözleşmesi 2 Ocak’ta imzalanan ihalenin sonuç ilanı ise depremden yalnızca iki gün sonra 8 Şubat 2023’te yayınlandı.
Koyun can derdinde, Kızılay et derdinde.
“Türkiye Tek Yürek” başlığıyla düzenlenen Yardım kampanyasında 115 milyar 146 milyon TL bağış toplandı. Toplanacak yardımlar, AFAD ve Kızılay’a verilecek.
Yurt içinden ve yurtdışından hayır sever vatandaşlar, Kızılay’a depremzedelerin yaralarına merhem olmak için yaptıkları bağışları, borsa ve diğer yatırım araçlarına yapsın diye mi maddi bağışta bulundular?.
Kızılay, deprem gibi doğal afetlerde vatandaşın yaralarını saracak yardım kurumu mu yoksa ticari bir kurum mu?
Şayet Kızılay ticari bir kurumsa vatandaş, hayır hasenat için Kızılay’a neden yardım yapsın?
Çadır fabrikasını aktif hale getirmeyen Kızılay, vatandaşın yardım paralarını borsa gibi riski büyük kurumlarda parasını değerlendirmesi sizce düşündürücü değil mi?
Kızılay, Allah’tan kripto (sanal para)ya yatırım yapacaklarını söylememişler!
Kahramanmaraş depremi, AKP iktidarının, kurumlarının, içleri ne kadar boş olduğu gerçeğini ortaya çıkarmadı mı?
AKP’lilere göre, deprem de bile köşe yazılarımda siyaset yapıyormuşum. AKP’nin depremdeki başarısızlığına rağmen, şov yapması normal. Biz deprem bölgesindeki gerçekleri yazmamız şov öyle mi?
Depremin ilk 48 saatinde müdahale edemeyen iktidara, depremzedeler, “ Depremin ilk 48 saati kimse gelmedi. İnsanlar, bağıra çağıra öldüler” isyanlarını yazmayayım mı?