21 yıllık AKP iktidarının övündüğü sağlık sisteminde, tedavi olmak için bir yıl beklemek gerekiyor.
Sağlıkta reform, ameliyat ve muayene olmak için bir yıl beklemek midir?
AKP’nin ‘devrim yaptığını’ iddia ettiği sağlık sisteminin nasıl çöktüğü ortaya çıktı. Devlet hastanelerinde tedavi ya da muayene olabilmek için 1 yıla kadar beklemek gerekiyor. Özel hastanelere ise yüksek maliyeti nedeniyle vatandaş yaklaşamıyor.
7 bin 500 lira emekli maaşı alan bir vatandaş, kira mı, elektrik, su, doğalgaz, telefon parası mı ödesin, devlet hastanelerinde randevu alamadığı için özel hastanelere mi gitsin?
Ülkenin içinde bulunduğu bu vahim durumda, vatandaşın, nerede bu devlet, hükümet diye sormakta haklı değil mi?
Sağlıkta Dönüşüm Programı, kamu hastanelerindeki sağlık hizmetlerini adeta durma noktasına getirdi.
Kamu hastanelerinden ultrason, tomografi, göz ameliyatı, kolonoskopi gibi işlemlerde 6 ay ile 1 yıl arasında verilen randevu tarihleri hastaları çileden çıkarıyor.
Parası olan özel hastanelere gidiyor, ay sonunu eşinden, dostundan borç alarak veya kredi kartı kullanarak ay sonunu zor getiren asgari ücretli, emekli, parası olmadığı için ölsün mü veya acılar içinde kıvransın mı?
************************
Türk insanın vergileri ile devlet okullarında yıllarca ve ömrünün sonuna kadar okuyan, mesleki araştırmalar yapan Türkiye’de hak ettikleri ücret alamayan doktorlarımız yurtdışına gidiyor.
Bize de, dilimizi bilmeyen sığınmacı doktorlar kalıyor.
************************
Diğer taraftan, İmam Hatip Lisesi mezunları camilere imam olarak atanıyor ve aldıkları maaş 30 bin lira. İmamların büyük bir çoğunluğu lojmanlarda kalıyor, kira, elektrik, su, doğalgaz giderleri gibi bir sorunları yok. Doktorlar gibi, dünyadaki sağlık alanındaki gelişmeleri takip etmiyor, kaynak kitaplarına ihtiyaçları yok ve hiçbir giderleri yok.
Maaş, sosyal imkanları yönünden doktorlarla, İmam Hatip Liseli imamı, aynı kefeye koymanın adalet neresinde?
****************************
Çelişkiler ülkesi Türkiye’de, 30 bin lira maaş alan cami imamı, Cuma hutbelerinde, asgari ücretliye, 7 bin 500 lira maaş alan asgari ücretliye, “Sabır şükür edin. Peygamber efendimiz fakirleri severdi” vaazları veriyor. Cami cemaati ise amin diyor !
***************************
Türk Tabipleri Birliği (TTB) İkinci Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten, bir gazeteye verdiği röportjda; “Yaşananlar, iktidarın ısrarla 21 yıldır uyguladığı sağlık sisteminin bir sonucu” diye konuştu. Ökten, şöyle devam etti:
“Sağlıkta Dönüşüm Programı ve kışkırtılmış sağlık politikaları devam ettiği müddetçe özellikle kamudaki sorunlar devam edecek. Koruyucu sağlık hizmetlerini yani birinci basamağı önceleyen bir sağlık sistemini güçlendirmeden, tedavi edici hizmeti ön plana alan bir sistem ile devam ettirdiğimiz sürece bu sorunlar devam edecek. Ayrıca her geçen gün zam, pahalılık derken vatandaş artık özel hastanelere de gitmiyor, kamu hastanelerine gidince buradaki yoğunluk da artıyor. Döviz kurunun artması ile birlikte medikal malzeme ve ilaç sorunu büyüyor. Bu durum da ameliyatların ertelenmesine neden olabiliyor, randevular uzayabiliyor.”
İstanbul Tabip Odası önceki dönem yönetim kurulu üyesi Dr. Güray Kılıç ise özetle şunları kaydetti: “Kamu sağlık hizmeti konsepti anlayışı ortadan kalktı. Hem yoksulluk, hem yeterli beslenmeme, hem hijyen gibi durumlardan salgın hastalık artışa geçti. Bir taraftan kışkırtılmış sağlık talebi, diğer taraftan bu durumlar kamu yoğunluğunu artırdı. Kaotik hal ortaya çıkmaya başladı. Eskiden orta sınıf ‘üç kuruşu biriktireyim özele gideyim’ derken artık bu tamamen azaldı. Sadece özel hastaneye giden orta sınıf daha da yoksullaştığı için bu kesimde kamuya gidince yoğunluk da arttı.”