Bir Mahalli İdareler Genel Seçimleri daha geride kaldı.
Boyabat'ta başarı gösteremese de 31 Mart seçimlerinin kazananı Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) oldu. Türkiye genelinde oyunu da, belediye sayısını da artırdı.
CHP'nin vatandaşta karşılık gören en popüler söylemleri değişim, adalet, istihdam ve sosyal yardımlar oldu.
"Ahlâklı Belediyecilik" temasıyla yürüttüğü seçim çalışmalarında Yeniden Refah Partisi (YRP) Anadolu'da iyi oy aldı, güç elde etti. Üçüncü sıraya yükseldi. Boyabat'ta üstün başarıya imza attı.
Bu arada, adayların şahsi başarısını yabana atmamak gerekiyor. Tabii doğru kişilerin aday gösterilmesi siyasi başarının birinci adımıdır. Sayın Hasan Kara YRP'si için doğru ve yerinde bir isimdi.
İktidardaki AK Parti ise kurulduğu yıldan bu yana katıldığı seçimlerde başarısına başarı katarken biraz abartılı olacak ama bu sefer hezimete uğradı denilebilir.
Vatandaş hükümetten imkansızı istemedi, mümkün olanı umdu ve talep etti. Verilmeyince de ders vermeyi geciktirmedi.
Halkımızın beklentisi sorunsuz hizmet, iyi temsil edilmek... En büyük arzusu da geçim sıkıntısına kalıcı çözüm üretilmesi, alım gücünün arttırılması...
İnandıkları davanın temel ilkelerine sadık kalanlarla, zamanın ruhunu ve tarihin seyrini iyi kavrayanlar geleceği inşa ederler.
Gelecekte olacakları önceden görme ve tedbir alma işidir basiret.
Milletimiz, gerektiğinde yükseltmesini de bilir, alaşağı etmesini de!
Bunun içindir ki milletin sesine kulak vermek gerekiyor.
Vatandaş siyasetçiye mesajını genellikle sandık vasıtasıyla iletir.
Yakın tarihimizde 1989 seçimlerinde olduğu gibi... Özellikle iktidar partisine uyarısını sandık aracılığıyla yapar. Bu seçimde de yine öyle olmuştur.
"Yiğit düştüğü yerden kalkar" derdi atalarımız. Her zaman öyle olmuyor işte.
2019 yılında kaybettiği büyükşehirleri geri alamadı. Dolayısıyla düştüğü yerden de kalkamadı AK Parti.
Sadık bildiği tabanından, gençlerden ve emeklilerden yeterli destek alamadığından çok sayıda belediyeyi kaybetti.
Aldığımız bilgiye göre AK Parti 81 ilde sahaya inme kararı almış. Büyükşehir, il, ilçe ve belde farketmeksizin buralarda seçmenin kendisine neden oy vermediğine dair yaklaşık 40 soruluk bir anket çalışması yürütecekmiş. Vatandaşlara, "Ne beklentiniz var?", "AK Parti belediyesinden memnun muydunuz?", "Neden sandığa gitmediniz?" gibi sorular yöneltecekmiş.
Çok geç kaldılar... At'a binen çoktan Üsküdar'ı geçti.
Bakın bir okuyucu şöyle yorumda bulunmuş: "Günaydın! Seçimi kaybettikten sonra mı sahaya iniyorsunuz? Sadece sosyal medyayı takip etseniz milletin derdini orada görür, önceden anlayabilirdiniz."
Demek istediğimiz; seçmenin kendisine neden oy vermediğini cümle âlem biliyor.
Milletin sandıkta verdiği mesajları alırlar, vakit geç olmadan en isabetli, en objektif şekilde akıl ve vicdan terazilerinde tartarak gerekli adımları atarlar mı? Sanmıyoruz, ama yine de inşaallah diyoruz.
AK Parti temsilcilerinin kibir, gurur, tepeden bakma, ötekileştirme, dışlama gibi söylem ve hareketlerden ivedilikle uzaklaşmaları elzem.
Yerel seçim sonuçlarını fazla tartışmaya gerek yok. İktidarıyla muhalefetiyle çıkarılması gereken dersler var.
Ülkemizde yerel seçime katılım oranı ABD ve Avrupa ülkelerinin çok çok üstünde.
Buna rağmen ℅78 katılım oranı düşük bulunuyor. Nedenleri tartışılıyor. Katılım yüzde yüz olsaydı kuvvetle muhtemel yine sonuç değişmeyecekti.
Herşey çok net aslında. Olanlar da rakamlar da ayan beyan ortada.
AK Parti ülke genelinde ağır bir yenilgi aldı. Bugünkü realite bu. Bunun nedenlerini sizler de biliyorsunuz, çok uzun bir hikâye.
Şu sıralar halkımızda oluşan karamsarlığı yeniden umuda dönüştürmek önem arz ediyor.
Kendisine duyulan güveni asla kaybettirmemeli...
Sonucu kabullenmesi ki, yapılan özeleştiri bunun kabulü yönündedir.
Daha halkçı, herkesimi ayırım yapmaksızın kucaklayıcı, özellikle dar ve sabit gelirlilerin alım gücünü arttırıcı mümkün olan adımları hızlıca atması, daha çok ekonomi odaklı çalışmaya hemen koyulması lâzım.
Önümüzdeki günlerde görelim Mevlâ neyler, neylerse güzel eyler.